ANTALYA (AA) - OKTAY ÖZDEN - Acil serviste görev yaparken merak sardığı judoda 3 yıl içinde Türkiye'ye ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandırıp, 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda ise üçüncülük elde eden görme engelli doktor Mesme Taşbağ, 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmak istiyor.
Sportif geçmişi olmamasına rağmen kısa sürede elde ettiği başarıyla dikkati çeken 36 yaşındaki milli sporcu Mesme, Türkiye'ye 1,5 yıl önce paralimpik oyunlar tarihinde bronz madalya kazandırdı.
Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görev yapan 9 yıllık doktor Mesme Taşbağ, sağlıklı yaşam için 32 yaşında judoyla tanıştı.
Mesme, kendisine özel yeteneği olduğunu söyleyen antrenörü Ahmet Kambur'un tavsiyesiyle başladığı bu savunma sporunu kısa sürede sevdi.
Judoyu "Satranç oynamak gibi." diye nitelendiren Mesme Taşbağ, acil serviste görev yapmasına rağmen spora yılmadan kararlılıkla devam etti.
Taşbağ, judoya başladıktan iki ay sonra Kocaeli'de gerçekleştirilen Türkiye Şampiyonası'nda birinciliği elde etti, hedeflediği Görme Engelliler Judo Milli Takımı'na davet edildi.
Portekiz'de 2015'te düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda bu alanda ilk altın madalyayı kazanan Türk sporcu olan Taşbağ, 2016'da Rio de Janeiro'da kadınlar artı 70 kiloda katıldığı Paralimpik Oyunları'nda ise üçüncülüğü kazandı.
Milli sporcu, 22-23 Nisan 2018'de Antalya'da katıldığı Dünya Kupası'nda sakatlanınca tatamiden beşincilikle ayrılmak zorunda kaldı.
- "Engelim, Allah'ın bana hediyesi"
Sporla tanışması ve hedefleriyle ilgili AA muhabirine açıklama yapan Mesme Taşbağ, ilk başta antrenmanların kendisini fiziki anlamda zorladığını, ancak judo sporunun kendisini iyi hissettirdiğini söyledi.
Birçok Avrupa ve dünya dereceleri bulunan milli judocu, "keratokonus (kornea sivrileşmesi)" rahatsızlığından dolayı gözlük kullandığını, ancak şu anda yüzde 40 olan görme engellilik durumunu yıllarca bilmeden yaşadığını vurguladı.
Mesme, engelini Allah'ın kendisine hediyesi olarak gördüğünü vurgulayarak, "Daha çok işler yapmak için judoyla uğraştım, en sonunda ödülünü de aldım." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişiminde milli takım kampında bulunduklarını belirten Mesme Taşbağ, o sürecin kendileri için zor geçtiğini, olimpiyat maçından bir hafta önce de sakatlık geçirdiğini, mücadeleye ağrıyla, ağlayarak girdiğini aktardı.
- Yeni hedef altın madalya
Döndükten bir süre sonra bel fıtığı ameliyatı olduğunu, yaklaşık 6 ay sonra İngiltere'de gerçekleştirilen Avrupa Şampiyonası'na kendini denemek için katıldığını vurgulayan milli sporcu, şöyle konuştu:
"Doktorum 'çalışamazsın' demişti, ama 'maça giremezsin' dememişti. Ona söylemeden gittim. Döndükten sonra çok kızdı bana ama çok şükür bir şey olmadan döndüm ve burada da ikinci oldum. Görme Engelliler Judo Milli Takımı sporcuları olarak asıl hedefimiz, olimpiyatlarda İstiklal Marşı'nı okutmak ve Türk bayrağını en yüksekte dalgalandırmaktır. İnşallah 2020 yılında 2016'da alamadığınız altın madalyayı Tokyo'da alıp Türkiye'ye getireceğiz."
- "Judo hayatımın bir parçası oldu"
Mesme Taşbağ, judonun hayatına önemli katkılar sunduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Judo hayatımın bir parçası oldu. Daha sevgi dolu, daha saygılı oldum. Bir kere ruhen kendimi daha iyi hissediyorum. Judo denilince akla, 'vurdulu kırdılı' şeyler geliyor ama alakası yok. Judo, savunma sporudur, karşıdakinin gücünü kullanarak kendini savunma yöntemidir. Hayatımı judoya göre yaşıyorum. Doktorlukla kazanamadığım birçok şeyi judoyla kazandım. Devlet memuruyum. Bir bakanla görüşme şansım mümkün değildir ama Sayın Cumhurbaşkanımız bizleri ağırladı, özel ilgileniyor. Spor Bakanımız da öyle. Ben bunları doktorlukla kazanamazdım. Bütün dünya beni tanıyor, olimpiyatların açılışında Türk bayrağını taşıdım. Bu şerefi Spor Bakanlığımız bana verdi. 160 ülkede canlı yayınlanan olimpiyat açılışı seremonisinde Türk bayrağını ben taşıdım. Bunlar benim için çok özel, unutulmaz anlardı."
- Judo tavsiyesi
Tüm engellilere sporu öneren Mesme Taşbağ, "Allah, bana bu hastalığı verdi, ilk duyduğumda çok üzülmüştüm. Demek ki bunları yaşamam, kendim ve ülkem adına güzel işler yapmam içinmiş. Bunun sebebini çok sonra anladım. Engeli olanlar sakın üzülmesin. O, onlara Allah'ın hediyesidir. Engelli olmak demek, beynin engellidir. Buna böyle bakıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Milli judocu, zaman zaman sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleşen saldırıları da anımsatarak, "Birkaç olay oldu, acilde bana saldırmaya kalktılar. Çok şükür şu ana kadar bana saldıranların hiçbirisine fırsat vermedim. Şimdi 'şampiyon' diyorlar. Zaten acilde de 'şampiyon' diye çağırıyorlar. 'Şampiyon' dediklerinde hasta yakınları da şöyle bakıyorlar. Acilde erkek doktor arkadaşlarımız da benden cesaret alıyorlar." ifadelerini kullandı.
Bir kadın olarak kendini korumanın güzel bir duygu olduğunu belirten Mesme Taşbağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Judoyu kendimizi koruma amaçlı, zarar verme amaçlı kullanmıyoruz. Bir saldırganı etkisiz hale getirip güvenlik güçlerinin gelmesini beklemek. Bunlar kendi adıma çok güzel. Kendini bir kere güvende hissediyorsun. Anneler, babalar kız çocuklarını kesinlikle judoya göndersin. Judo, öz güven açısından çok önemli."