ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ostim Konferans Salonu'nda düzenlenen "Türk Ekonomisi ve İş Dünyası Sorunları" başlıklı konferansa katılarak bir konuşma yaptı.
Türkiye'nin geleceğini düşünen, üretim yapan insanlara, siyasetin farklı gözle bakması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, sanayicinin, üreticinin sıradan insanlar olmadığını söyledi.
"Biz ne yapmalıyız ki Türkiye'yi bölgesinin ve dünyanın yıldızı haline getirelim?" diye soran Kılıçdaroğlu, üniversiteler ile sanayi arasında iş birliği yapılmasının önemine değindi.
"Üretim ekonomisinden yana tavır alacağız"Türkiye'nin iki konuda tercih yapmak zorunda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ya beton ekonomisinden yana ya da üretim ekonomisinden yana tavır alacağız. Üçüncü bir seçeneğimiz yok. Tercih, bugüne kadar beton ekonomisinden yana oldu. Üretici üçüncü plana itildi. Oysa bir ülkenin geleceğini şekillendirecek olan sanayidir, katma değeri yüksek üründür." dedi.
Mali aflara değinen Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarları döneminde çıkan af yasalarının sayısını unuttuğunu ifade etti.
Ödeyenin cezalandırıldığı, ödemeyenin ödüllendirildiği bir sistemin oluşturulduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Devlet bu gelirleri tahsil etmeyince ne oluyor? Devlet borçlanıyor. Faiz lobilerine gidiyor borçlanma için." dedi.
İşsizlik sorunuİşsizliğin, Türkiye'nin en temel sorun alanlarından biri olarak durduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, işsizliğin olduğu bir ülkede huzurun da olamayacağını belirtti.
Zaman zaman sanayicilerle bir araya geldiğini ve burada sürekli olarak ara eleman sıkıntısından bahsedildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Orada da projemiz var. Bütün OSB'lerde teknoloji liseleri kuracağız. 6 yıl olacak teknoloji liseleri. Yatılı olacak. 3'üncü yılın sonunda hangi alanda eğitim görüyorsa o fabrikada gidip stajını yapacak. Mezun olduğu zaman işi hazır olacak. İş garantili eğitim. Hiçbir sanayici benim nitelikli ara eleman ihtiyacım karşılanmadı demeyecek." ifadesini kullandı.
Bir ülkenin gelişme için eğitime daha fazla kaynak ayırması gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, eğitimin iyi planlanması durumunda Türkiye'nin çağı yakalayıp aşacağına vurgu yaptı. Türkiye'nin 15 yılda dışarıya 151 milyar lira faiz ödediğini belirten Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eğer bu ülke yurt dışındaki bir avuç faiz lobisine 151 milyar dolar faiz ödüyorsa sizin ödediğiniz vergilerle ödeniyor. Bir de içeriyi ele alalım, 687 milyar 124 milyon Türk lirası faiz ödendi. Kimse bu memlekette para yoktur demesin. Onu benim külahıma anlatsın, faiz ödüyorsa para vardır. 1923-2002, 79 yılda bir sürü başbakan, hükümetler geldi, 79 yılda harcanan para 713 milyar dolar. Karakaya, Keban, Atatürk Barajı yapıldı. Büyük bir deprem yaşandı, Kıbrıs çıkarması yapıldı, Amerikan ambargosu uygulandı.... 2003-2017, 2 trilyon 94 milyon dolar. 2 trilyon dolar ne yapıldı? Bu soruyu vicdan sahibi herkesin kendine sorması lazım? Hadi anladık, bir kısmı faizlere gitti. Diğeri nereye gitti? Gelişmiş ülkelerde hiçbir başbakan, başkan, 'ben yol köprü yaptım' diye övünmez. Yol köprü yapmak her iktidarın görevidir. Onlar ne düşünüyorlar, falan gezegendeki altın madenini dünyaya nasıl getiririz, yapay zeka düşünüyorlar. Bilimdeki hızlı gelişimi nasıl yakalarız, onu düşünüyorlar. Bizde ise düşünen beyinler Batı'ya gidiyor. Kendi ülkemizde bunların bilgi üretmesini sağlamak zorundayız. İlk yapacağımız işlerden birisi bu. Öğretmenleri devlet memurları kanunundan çıkaracağız. Öğretmenleri toplumun baş tacı yapmak zorundayız. Hiç kimsenin endişesi olmasın."
Kılıçdaroğlu, siyasi ahlak yasasını çıkaracaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Siyaset niye kavga ediyor? O onu yaptı, bu bunu yaptı. Ülkenin dünya kadar sorunu var, bu sorunların çözülmesi için proje üretmek yerine kavga ediyoruz. Egemen güçlerin oyununa gelmemiz lazım. Dolar yükseliyor, dış güçler var. Ne dış gücü kardeşim, doları isteyen sensin. Sen yakayı tefeciye kaptırmışsan orda sorun var demektir. Hiç kimse tarihimizi unutmasın, Osmanlı'nın Duyunu Umumiye'sini unutmasın. Osmanlı'nın son kuruşuna kadar borçlarını cumhuriyet hükümetleri ödemiştir ve kaçırdığımızı, sanayi devrimini yaklamaya çalışmıştır. Şimdi de teknoloji çağındayız. Bize düşen görevlerden birisi bu treni kaçırmamaktır."
Muhabir: Mehmet Tosun, Barış Gündoğan