ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3600 ek göstergeye ilişkin, "Önümüzdeki yılın sonuna kadar bu meselenin çözüleceğini bizzat muhataplarımıza beyan eden biziz." dedi.
Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyada ve ülkede yaşanan her şeyin gayet iyi farkında olduklarını ve adımlarını da ona göre attıklarını ifade etti.
Bu anlayışla geçtiğimiz haftalarda sözleşmeleri yenilenen işçi ve memurların ücretlerinde, kendilerini de çok memnun eden artışlar yaptıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bay Kemal, bunlardan haberin var mı? Hamdolsun, memurumuz da işçilerimiz de bu toplu sözleşmelerden sonra halden memnun. Enflasyonun yüzde 20'nin altında olduğu bir dönemde ortalama yüzde 30'lar düzeyinde yaptığımız artışlarla çalışanın, üretenin, sabit gelirlinin yanında olduğumuzu çok açıkça ortaya koyduk. Tabii, belediyeleri, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, taciz, tecavüz iddialarıyla çalkalanan bir partinin çalışanlara verdiğimiz bu ücret artışlarını görmelerini, anlamalarını, takdir etmelerini beklemiyoruz. Ama hiç değilse bu rezilliklerin yaşandığı yerleri örnek göstererek ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz."
- "Çiftçimiz zaten biliyor"
Erdoğan, dünyada uyuşturucuyla mücadelesi referans alınan, cezaevlerinde en çok uyuşturucu suçundan tutuklu ve hükümlüsü bulunan bir ülkede, hala bu tür ithamları dile getirmenin ardında başka niyetler olduğunun açık olduğunu belirtti.
Kamu görevlilerini tehdit ederek, çiftçiye, işçiye, emekliye, esnafa, iş adamına velhasıl toplumun her kesimine hakaret ederek iktidara gelebileceğini sananları acı bir tebessümle takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu, memurları tahrik etmek için diline 3600 ek gösterge meselesini dolamış, ha bire tekrarlayıp duruyor. Halbuki bu sözü veren biziz ya. Memur sendikalarıyla yapılan son toplu sözleşmeye bu başlığı koyan da biziz. Verdiğimiz sözün hukuki altyapısını oluşturmaya başlayan yine biziz. Önümüzdeki yılın sonuna kadar bu meselenin çözüleceğini bizzat muhataplarımıza beyan eden yine biziz. Öyleyse bu zat hala neyi konuşup duruyor, doğrusu ben bunu bilmiyorum. Kendi aklınca şehitlerden gazilere, her kesimi kışkırtmaya çalışan bu kişi, hızını alamayıp ülkemizde en çok destek verdiğimiz kesimlerden biri olan çiftçilerimize de bulaşmış. Biz yaptıklarımızı söylüyoruz, bu şahıs ilkokul çocuğu seviyesinde bile olmayan bir mantıkla güya kendince tarım denklemi kuruyor. Söylediği şeyin, çiftçiyi bugünkü seviyesinin çok gerisine düşüreceğinden bile haberi yok. O derece şuursuz durumda. Yapacağız, edeceğiz dediği şeylerin çok daha fazlasının uygulanmakta olduğunu çiftçimiz zaten biliyor."
- "Tabii ki sıkıntılarımız da var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de tarımı stratejik bir sektör olarak belirleyip gerçekten büyük yatırımlar ve desteklerle bugünkü seviyesine getirdiklerini aktardı.
Her türlü desteği çiftçiye verdiklerini, vereceklerini vurgulayan Erdoğan, ülkenin tarımsal hasılasını geçen yıl 337 milyar liraya, tarım ihracatını da 20 milyar dolara çıkarak cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştırdıklarını anlattı.
Sadece bu yıl için verdikleri ve verecekleri tarım desteklerinin tutarının 24 milyar lirayı bulduğunun altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ham maddeleri, uluslararası piyasalardan temin edildiği için küresel fiyatlamaya tabi gübrenin maliyeti yüzde 187 artarken, biz bunu üçte bir azaltarak ülkemize yansıttık. Gübre desteklerini iki kat artırarak alternatif gübrelerin kullanımına ek destek vererek çiftçimizi biz koruduk. Et, süt ve yem üreticilerimizin fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenmelerini sağlamak için Toprak Mahsulleri Ofisimizi devreye soktuk. Tüm bu gayretlerimiz sayesinde Türkiye, gelişmiş ülkeler dahil pek çok devletin gıda arz güvenliği konusunda endişe yaşadığı bir dönemde, gayet rahat bir şekilde geleceğine bakabilmektedir. Sadece tarımda değil hangi alana el atarsanız atın benzer tablolarla karşılaşacaksınız. Ha bu demek değil ki ülkemizde hiçbir sorun yok, her şey güllük gülistanlık. Yok böyle bir şey. Tabii ki sıkıntılarımız da var. Ama bunların neler olduğunu da hangi sebeplerden kaynaklandığını da nasıl çözüleceğini de en iyi biz biliyoruz."
Erdoğan, Türkiye'nin imkanlarını bu ülkede yaşayan her bir bireyin emrine vermek için hazırlıklarını sürdürdükleri ve en kısa sürede gerçekleştirecekleri pek çok proje bulunduğunu, bu projeleri önümüzdeki günlerde, haftalarda ve aylarda birer birer milletle paylaşacaklarını ve uygulamaya geçirecekleri vurguladı.
- 2023 hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle karşılarındaki tablonun, 2023'e yaklaştıkça partilerine ve hükümetlerine yönelik saldırıların, yalan ve iftira kampanyalarının artarak süreceğini gösterdiğini söyledi.
Erdoğan, hayatı boyunca iftira ve yalanla mücadele etmiş, her başarısını büyük mücadeleyle kazanmış bir siyasi hareketten geldiklerini, ülkenin zor bir dönemi olan 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını CHP'den alarak bunlara rağmen kazandıklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi ve ekonomik çöküntünün zirvede olduğu 2002'de iktidara bunlara rağmen geldik. Vesayetin oyunlarıyla, terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbe teşebbüsleriyle, siyasi, sosyal ve ekonomik nice tuzakla bunlara rağmen başa çıktık. Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde attığımız her adımı bunlara rağmen neticelendirdik. İnşallah 2023'te milletimizin teveccühüne bir kez daha nail olarak Mecliste ve Cumhurbaşkanlığında yeniden sorumluluk üstlenmeyi de bunlara rağmen başaracağız." diye konuştu.
- "Hak ettikleri cevabı elbette her platformda vereceğiz"
"Eğer karşımızdakilerin insafına kalırsak bunlar bize Türkiye Cumhuriyeti'nin aynı haklara sahip vatandaşları olmamıza rağmen bırakın adil davranmayı, yağmurlu havada bir bardak su bile vermezler. Gözü de gönlü de başka yerlere çevrili bu yeminli ülke ve millet düşmanlarına hak ettikleri cevabı elbette her platformda vereceğiz. Ama bunu yaparken asla kendimizi onların seviyesine de düşürmeyeceğiz." diyen Erdoğan, tek sorumlu oldukları mercinin "millet" olduğunun altını çizdi.
Bugüne kadar elde ettikleri her başarıyı, kazandıkları her mücadeleyi milletin desteğine borçlu olduklarını dile getiren Erdoğan, "İktidara geldiğimiz günden beri karşımıza çıkan her engeli yıkıp geçmemizi sağlayan, 15 Temmuz'da çıplak elleriyle tankları durduran, bölgesel ve küresel tüm güç odaklarını hizaya getiren milletin gücünün üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. Bundan sonra da hedeflerimize yine milletimizle birlikte yol yürüyerek, milletimizin gönlündeki yerimizi güçlendirerek ulaşabiliriz. Nice büyük badirelerin üstesinden nasıl Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle gelmişsek bugün önümüzde duran sorunları da aynı şekilde aşacağımızdan zerre kadar şüphemiz yok. İşte bu ekip burada." dedi.
İl başkanları, ana kademe, gençlik kolları, il genel meclis başkan üyeleri ve belediye başkanlarıyla çok yoğun çalışacaklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Durmak yok. İşe rehavet girmemesi gerekir. İşte bunun için her fırsatta teşkilatlarımızın tüm unsurlarıyla sahada olmaları, dokunmadık ve kazanmadık gönül bırakmamaları gerektiğini söylüyoruz. Eğer bunu başarabilirsek, bizim için 2023, sadece daha büyük hedeflere doğru sürecek yolculuğumuzun yeni bir başlangıç noktası anlamı taşır. Benim sizden istediğim şudur, şu gönüllere vurmak, şu gönüllere dokunmak bizim en büyük kazanımımız olacaktır. Hep söylüyorum ya, bize gurur, kibir, asla yakışmaz. Biz tevazu ordusuyuz ve tevazu ordusu olarak bu yolculuğa devam edeceğiz. AK Parti'nin 20 yıllık geçmişinde bunun aksi hiç olmadı, inşallah bu defa da olmayacak. Ana kademesiyle, kadın ve gençlik kollarıyla bugüne kadar bizi hiç yolda bırakmayan, hep sorumluluklarını yerine getiren teşkilatlarımıza güveniyorum. Emekleriniz ve gayretleriniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."
(Bitti)