ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimize bir daha ne 17-25 Aralık tarzı girişimleri ne de 15 Temmuz ihaneti gibi acıları tekrar yaşatmamakta kararlıyız. FETÖ'yle mücadelemizin artarak devam edeceğini, altını çizerek ifade etmek istiyorum." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuştu.
Adaletin tecellisinde insan faktörünün önemine işaret eden Erdoğan, insan faktöründe sıkıntı varsa, verilen mücadelenin, gösterilen çabanın hedefine varmasının mümkün olmadığını söyledi.
Bu acı hakikate, önce 17-25 Aralık girişiminde, ardından 15 Temmuz ihanetinde şahit olunduğunu hatırlatan Erdoğan, 17-25 Aralık teşebbüsünün, meşru hükümeti, yargı-emniyet darbesiyle alaşağı etmeyi amaçladığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu amaçla yargı ve emniyet birimlerimize sızdırdıkları militanlarını, üzerimize saldılar. Montaj olduğu seçim döneminde bizzat itiraf edilen kasetlerle devletimizin en hassas kurumlarını hedef aldılar. Akla, vicdana, ahlaka ve hukuka asla sığmayan, uyduruk dosyalarla yargımızı, emellerine ulaşmak için bir araç olarak kullandılar. 17-25 Aralık girişiminin, yargı ve emniyet birimlerimize verdiği zarar, 15 Temmuz ihanetinin ordumuza verdiği zararla aynı mesafededir. Benim iki korumamı şehit ettiler. Acımasızca... Eğer bizi de yakalayabilselerdi, bizi de şehit edeceklerdi. Ama bizleri, Rabb'im fırsat vermedi, yakalayamadılar. Ve on binler, Yeşilköy Havalimanı'nda bizleri karşıladı. Bay bay Kemal de tankların arasından FETÖ'cülerin koordinesinde Bakırköy Belediyesi'ne gidip, orada kahvesini içerek bizi seyretti. 'Haberim olsa, ben de orada olurdum' diyor. Hayatı yalan. Böyle bir derdi yok. Halbuki orada FETÖ'cüler bizi yakalayıp şehitlerimizin izine bizi de koyuverseydiler, o zaman herhalde kendisi de zil takıp oynardı. Bunların hayatı bu. Ama Rabb'im fırsat vermedikten sonra, hüküm değişmiyor. Bütün tuzakların üstünde en büyük tuzak Allah'a aittir."
Her iki menfur hadisede de milletin güzide kurumlarının yıpranıp, yara aldığını, ciddi travmalar yaşadığını anımsatan Erdoğan, adliye teşkilatının tekrar kendine gelmesinin belli bir süre aldığını dile getirdi.
- "FETÖ yargılanmaları başarılı şekilde yürütülmüştür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren yargı camiasının hemen harekete geçtiğini ve millete karşı sorumluluğunu yerine getirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Darbeye karışanların ve FETÖ mensuplarının hak ettikleri cezaları almasında, yargımız görevini yapmanın gayretinde olmuştur. Her ne kadar zaman zaman içeriden çeşitli sabotajlara maruz kalsa da FETÖ yargılanmaları genel hatlarıyla başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Burada tavrımız gayet nettir, bir Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Su uyur ama FETÖ'vari terör örgütleri uyumaz. Kökü dışarıda bu yapıların en küçük bir rehaveti tekrar palazlanmak için fırsata çevireceğini aklımızdan asla çıkarmıyoruz. Son FETÖ'cü hain de işlediği cürümlerin hesabını yargımıza vermeden ne biz ne de devletimiz güvende olacaktır.
Geride bıraktığımız seçimlerde, zafiyet gördükleri anda neler yapabildiklerine hep birlikte şahit olduk. Milletimize bir daha ne 17-25 Aralık tarzı girişimleri ne de 15 Temmuz ihaneti gibi acıları tekrar yaşatmamakta kararlıyız. FETÖ'yle mücadelemizin artarak devam edeceğini, altını çizerek ifade etmek istiyorum. Sizlerden de görev yerlerinizde ve meslek hayatınızda bu konuda gereken hassasiyeti göstermenizi özellikle bekliyorum."
- "Yüce bir makamın ağırlığını yükleniyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin akıl ve gönül dünyasında her meslek erbabının, maharetiyle ahlakının, aynı terazide tartılıp öyle kıymetlendirildiğini belirtti.
Fakat bazı mesleklerin, hem kamu düzenini hem de toplumsal barışı doğrudan etkilemesi sebebiyle çok daha özel bir konuma sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Tarihimize baktığımızda, bu mesleklerin, hakim, hekim, hakem olduğunu görürsünüz. Bu üç meslek grubunun mesuliyetlerini yerine getirmemesi, toplumda infiale, devletin işleyişinde ise ciddi aksamalara sebebiyet verir. Burada yaşanacak sıkıntılar dalga dalga yayılır." ifadesini kullandı.
Bunun sadece sosyal barışı dinamitlemekle kalmayacağını, devletin varlığının da sorgulanmasına yol açacağını belirten Erdoğan, "Bu meslekleri deruhte edenlerin kariyeri vicdanlarıdır. Kazançları itibarlarındadır. Hizmetleri, milletin birliği, dirliği ve saadetindedir. Hedefleri, hak ile hakikatin zedelenmesine mani olmaktır. Bizi biz yapan, insanı insan yapan, medeniyetimizi değerli ve ayrıcalıklı kılan asıl hasletler işte buradadır." diye konuştu.
Erdoğan, hakim ve savcıların, yeni görev yerlerinde, kariyerleri boyunca mesleğin saygınlığına uygun şekilde davranacağından emin olduğunu, verecekleri kararlarla, isimlerini milletin kalbine yazdıracaklarından asla şüphe duymadığını söyledi.
- "Adalet hizmetlerinde yapılan hatanın bedeli ağır olur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün çekecekleri kura ile meslek hayatlarında artık kritik bir eşiği aşacaklarını vurguladığı hakim ve savcılara, şöyle seslendi:
"Türk milleti adına karar verecek kadar yüce bir makamın ağırlığını yükleniyorsunuz. Şunu lütfen hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, hakimin, savcının lisanı, makul sürede vereceği adil ve hakkaniyetli kararlardır. Adalet hizmetlerinde yapılan hatanın bedeli, sadece bu dünyada değil, ahirette de çok ağır olacaktır. Vazifenizi icra ederken, hukukun üstünlüğü ilkesine ve masumiyet karinesine ne pahasına olursa olsun bağlı kalmaya itina gösterin. Sizlerden sadece aklınızı, ahlakınızı ve vicdanınızı değil, devlet, millet adına müessesenizi de korumanızı bekliyorum.
İletişim araçlarının günlük hayatımızda giderek daha fazla yer işgal ettiği günümüzde şu gerçeğin altını tekrar çizmek istiyorum, sosyal medyada cübbe giyip ahkam kesenler, asla bizim referansımız olamaz. Adaletin ölçüsü, sosyal medyadaki tepkiler değil, kanundur, nizamdır, maşeri vicdandır. Daha ileri gidiyorum, hukuktur, hukuk, kanunun çok ötesindedir. O hakkı ne yapıyor, koruma altına alıyor. Kanun dediğin, insanoğlunun yazdıklarıdır. Ama hukuk bunun ötesindedir."
- "Hiç kimsenin yönlendirmesine müsaade etmeyin"
Erdoğan, hakim ve savcıların rehberinin, vicdan pusulasıyla asırlar boyunca tecrübeyle, ilimle, ahlakla yoğrularak oluşmuş zengin hukuk külliyatı olduğuna işaret ederek, buna çok dikkat edilmesini istedi.
Hakim ve savcılara, "Kararınızı verirken hiç kimsenin, hiçbir gücün, hiçbir maddi değerin sizi yönlendirmesine lütfen müsaade etmeyin" diye seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Parayı, pulu her zaman bulursunuz. Ama unutmayın, hak ve hukuk bulunmaz. Ben, sizlere güveniyorum. Sizlere inanıyorum. İdealistliği gözlerine yansımış buradaki her bir kardeşimin, hukuk ve adalet çizgisinden sapmadan, görevini en güzel şekilde ifa edeceğine inanıyorum. Malum Hazreti Ömer 'mülkün esası adalettir' diyor. Onu birileri başka yerlere çekiyor, o ayrı mesele... Sözün asıl sahibi Hazreti Ömer'dir. Ve işte sizin, bu mülkü adalete bina ederek, adımları atacağınıza inanıyorum. O zaman işte bu devleti kimse yıkamaz, bu ülkeyi kimse bitiremez."
Türkiye'ye ve Türk milletine yapacakları hizmetlerden dolayı hakim ve savcılara teşekkür eden Erdoğan, "Sizleri, bize emanet eden tüm ailelerinize, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Anneler, babalar, evlatlarınızla övünebilirsiniz. Unutmayın, onlar da sizin ebedi alemdeki en önemli referanslarınız olacaktır." dedi.
- Görev yerleri için kuralar çekildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, 25. Dönem Adli Yargı Hakim Adayı birincisi Gülümser Kurt, 25. Dönem Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı Adayı birincisi Hümeyra Çalı, 11. Dönem Adli Yargı Hakim birincisi Ümit Kozan, 11. Dönem Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı birincisi Seda Gedik, 15. Dönem İdari Yargı Hakim birincisi Nagihan Yüksel'e plaket verdi.
Daha sonra 25. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, avukatlıktan geçen 11. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, 15. Dönem İdari Yargı Hakimlerinin görev yerleri için kura çekilişi yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerleri belli olan bazı isimleri de ekrandan okuyarak, hayırlı olsun dileklerini iletti.
Törende, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci, Cumhurbaşkanlığı İdari İşleri Başkanı Metin Kıratlı ile HSK üyeleri de yer aldı.
(Bitti)