ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mülakat sınavlarına ilişkin, "TBMM'nin aldığı, Milli Eğitim Komisyonu'nun aldığı karara uymayacaksınız, Danıştay kararına uymayacaksınız, keyfinize göre hareket edeceksiniz, çalışan, dereceye giren öğrencilerin hakkını yiyeceksiniz, sonra da bana adaletten, demokrasiden söz edeceksiniz." dedi.
Kılıçdaroğlu, KPSS'de başarılı olan ancak mülakatta elenerek tercih yapma hakkını kaybeden bir grup gençle parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Kendisinden önce konuşan gençlerin Türkiye'nin bugünü ve geleceği olduğunu belirterek, "Onlara yapılan bu işlemler dolayısıyla özür borcumuz var." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Fakat bırakın özür dilemeyi, yetkililere sabahtan beri ulaşamıyoruz. Bakan Bey'e sabahtan beri ulaşamıyoruz. Bu haksızlığı o nedenle 84 milyonun duymasını istedim. Vicdan sahibi herkesin elini vicdanına koyması lazım. Dün akşam, yüksek puan alan fakat sözlüde elenen Sare adlı kızımızla görüştüm. Önce kendisini yüksek puan aldığı için kutladım. Bana şunu söyledi, 'Çok üzgünüm. Keşke bu puanı almasaydım. En azından bir gerekçem olurdu. En azından ben yüksek puan alamadığım için mülakata da çağırmadılar derdim.' diyor. Halkımıza seslenmek isteriz, adaletin olmadığı bir yerde huzur olur mu, bereket olur mu? Bu çocukların hakkını çalmak kimin hakkıdır? Kim böyle bir hakkı kendi üstüne alıyor? Bu çocukların geleceğini nasıl çalıyorlar, adaletsizce nasıl alıyorlar, nasıl gasbediyorlar? Buna hepimizin itiraz etmesi lazım. Doğudan batıdan, kuzeyden güneyden 84 milyonun da itiraz etmesi lazım. Yazıktır, günahtır."
Ailelerin çocuklarını hangi fedakarlıklarla yetiştirdiklerini herkesin bildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Anne babanın emeğini çalmak, bu çocukların hakkını çalmak kimin hakkıdır, kime böyle bir yetki verildi?" diye konuştu.
Daha önce buna benzer olaylar yaşandığında konunun Danıştaya yansıdığını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştayın bir puan aralığı belirlediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "KPSS'de aldığı puanla mülakatta verilen puan aralığını belirliyor. Buna uymuyorlar. Yani Danıştay kararına uymuyorlar." dedi.
Danıştay kararına uymayan bir yönetim olamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, akıllarının almadığı olayların Türkiye'de gerçekleştiğini dile getirdi.
Bu karar çıktıktan sonra Milli Eğitim Komisyonu'nda bütün siyasi partilerin temsilcilerinin hep beraber Danıştayın kararına uyulması konusunda görüş birliği sağladıklarını bildiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Grubu olan bütün siyasi partilerin temsilcileri oradaydı. AK Parti de CHP de İYİ Parti de oradaydı ve bu konuda görüş birliği sağladılar. Görüş birliğine dahi uyulmuyor. Yazık günah değil mi bu çocuklara? TBMM'nin aldığı, Milli Eğitim Komisyonu'nun aldığı karara uymayacaksınız, Danıştay kararına uymayacaksınız, keyfinize göre hareket edeceksiniz, çalışan, dereceye giren öğrencilerin hakkını yiyeceksiniz, sonra da bana adaletten, demokrasiden söz edeceksiniz. Bu evlatlarımızın hakkını hukukunu korumak benim boynumun borcudur. Her türlü hukuki desteği vereceğiz. Haklarını alıncaya kadar da mücadele edeceğiz. Saray da bunu çok iyi bilsin, sarayın şürekaları da çok iyi bilsin. Birilerinin hakkını birilerine yedirmeyeceğiz. Herkesin hakkı kendisine ait olmalıdır. Birilerinin hakkını birilerine yedirirseniz, torpili getirirseniz, adam kayırmacılığı getirirseniz bu işler düzelmez. O nedenle ben bu arkadaşların huzurunda da milletime açık ve net söz veriyorum, Allah'ın izni ile iktidar olduğumuzda bu mülakat belasını kaldıracağım. Ne mülakatı kardeşim? KPSS'ye giriyor, kim kaç puan alıyorsa puanına göre yerleştireceksiniz. Bitti bu kadar. Benim adamım olsun, onun adamı olsun, onun dayısı olsun, onun akrabası olsun... Yakını olmayan ne yapacak? Bu ülkenin garibi, fukarası ne yapacak? Boğazından kesip evladını yetiştiren anne baba ne yapacak? Sözüm söz, bu mülakat belasını kaldıracağız. Böyle bir rezalete asla izin vermeyeceğiz. Bu arkadaşlarımızın hakkını, hukukunu da sonuna kadar destekleyeceğiz ve her türlü hukuki desteği de vereceğiz."
- "Hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz"
Toplantıya katılan Fuat Korkmaz isimli öğrenci ise lise matematik alanında sınava girdiğini, 733 kontenjan arasından Türkiye 68'incisi olduğunu söyledi.
Korkmaz, "Günlerimi, ailemden çocuğumdan feragat ederek, çalışarak geçirerek bu dereceyi elde ettim ama sözlü mülakatımın da çok iyi geçmesine rağmen, mülakattaki hocalarımın beni tebriklerle uğurlamasına rağmen 55 puan aldım. Benim gibi bir, on yüz değil, bin kişiye yakın böyle arkadaşımız var. Çok mağduruz, adalet istiyoruz, hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz." dedi.
Hatice Ulubay ise felsefe grubu öğretmenliği alanında KPSS'ye girdiğini, bu alanda kontenjanın 149 kişi olmasına rağmen kendisinin ilk yüze girdiğini ifade etti. Ulubay, "Puanım 87.75, ben de elendim. Bu benim ikinci mülakatımdı, ben hala neden elendiğimi bilmiyorum. Bunu öğrenmek istiyorum sadece." diye konuştu.
Ahmet Yılmaz isimli genç de özel eğitim öğretmeni adayı olduğunu, Ankara'ya Aksaray'dan geldiğini söyledi.
Yılmaz, "Benim babam beni okutmak için bel fıtığı oldu. Yıllarca emek verdi. Şu anda hareket ederken bile zorlanıyor ama benim hakkım gasbedildi, 55 verilerek atama hakkım elimden alındı." diye konuştu.