ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin, "Bu harekatın hedefi Suriye'de toprak kazanmak değildir. Çünkü bizim hiçbir ülkenin toprağında gözümüz yoktur. Bu harekatın hedefi, bölgeyi terörden arındırmak, güvenli hale getirmektir. Bu harekat Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine, siyasi birliğine ve Suriye devletine saygı içerisinde icra edilmektedir ve öyle icra edilecektir." dedi.
Bozdağ, Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın görüşmesine ilişkin, "Tapeleri yayınlansın" sözlerinin anımsatılması üzerine Bozdağ, "Kılıçdaroğlu'nun elindeyse tapeler yayınlasın. Kılıçdaroğlu tape yayınlamaya çok meraklıdır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışı temaslarında, yabancı devlet ve ülke temsilcileriyle görüşmelerinde zaman zaman kendisinin de bulunduğunu anımsatan Bozdağ, "Ama benim gördüğüm şey, o görüşmelerin kasetleri yayınlanmış olsa eminim ki en büyük Tayyipçi, Kılıçdaroğlu olur. Çünkü orada gördüğü zaman, Cumhurbaşkanımıza eğer kalbi katılaşmamışsa hayran olmaması elde değil." dedi.
- "Arazi ve iklim şartları belirleyecek"
Zeytin Dalı Harekatı'nın kapsamının sorulması üzerine Bozdağ, harekatın hukuki zemininin güçlü olduğunu ve Türkiye'nin meşru müdafaa hakkının bulunduğunu herkesin söylediğini belirtti.
Bazı ülkelerin "harekatın sınırlı ve süreli olsun, siviller zarar görmesin" dediğini, bu tür açıklamaları benzer olaylar karşısında Türkiye'nin de ifade ettiğini anımsatan Bozdağ, "Bu harekatın kapsamı Afrin bölgesinin tamamen terörden ve teröristlerden arındırılmasıdır. Bu harekatın hedefi sadece Afrin'dir. Afrin bölgesinde yer alan yerleşim yerleri ve bu bölgede yer alan PYD/ YPG/ PKK/ KCK ve DEAŞ teröristleridir." görüşlerine yer verdi.
Harekatın son terörist etkisiz hale getirilinceye ve bölgenin terör örgütlerinin baskı ve zulmünden kurtuluncaya kadar devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu harekatı ne kadar sürede nihayetlendireceğine dair eminim herkesin bir tahmini vardır. Bizim de bir tahminimiz var. Biz bunu kamuoyuna açıklamıyoruz, ama son tahlilde arazi şartları, iklim şartları ve mücadelenin seyri belirleyecektir. Bu bir gün, 5 gün, 10 gün ile ifade edilebilecek bir şey değil. O yüzden bizim niyetimiz bunu mümkün olan en kısa sürede başarıyla neticelendirmek. Ama bu mümkün olan en kısa süre ne kadardır, ona dair bir takvim veremeyiz. Ama diyoruz ki bu bölgedeki son terörist etkisiz hale getirinceye kadar bu sürecektir."
- "TSK, doğru bilgilendirmeye özen gösteriyor"
Bekir Bozdağ, harekatın başladığı günden beri TSK'nın bölgede hava şartlarının engeliyle karşılaştığını, bu durumun İHA ve SİHA'ların kullanılmasını da engellediğine işaret ederek, şunları aktardı:
"Tabi arazi, toprak yapısı yağmurla temas ettiğinde çok çabuk çamurlaşabiliyor, araçların ve askerlerimizin intikalini, bölgede harekat kabiliyetini zayıflatıyor. Buradaki yavaşlık arazi şartlarından ve iklim şartlarından kaynaklandı. Ama bütün bunlara rağmen bu iklim şartları, bu arazi şartlarında Türk Silahlı Kuvvetleri çok büyük bir başarı elde etti. Yani iklimin, arazinin elverişli olmasına göre tabi az bir mesafe aldı ama bu iklim ve arazi şartlarında alınabilecek mesafeyle bunu kıyaslamamız lazım. Onunla kıyasladığınızda gerçekten Mehmetçiklerimiz büyük bir kahramanlık gösterdiler, büyük bir başarı elde ettiler. Ben hepsinin buradan alınlarından öpüyorum. Allah yardımcıları olsun."
Bozdağ, TSK'nın teröristlerin kayıplarına dair verdiği rakamların doğruyu yansıttığını da belirterek, "Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri bu harekat süresince, Türk halkının ve dünya kamuoyunu doğru bilgilendirmenin en büyük güç olduğuna inanıyor. Hepimiz de buna inanıyoruz. Doğru bilgilendirmeye özen gösteriyor." dedi.
- "Kara bir propagandadır"
Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik bir soru üzerine Bozdağ, hükümetin harekat başlamadan önce ve sonra yaptığı açıklamaları anımsattı. Bozdağ, "Bu harekatın hedefi Suriye'de toprak kazanmak değildir. Çünkü bizim hiçbir ülkenin toprağında gözümüz yoktur. Bu harekatın hedefi, bölgeyi terörden arındırmak, güvenli hale getirmektir. Bu harekat Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine, siyasi birliğine ve Suriye devletine saygı içerisinde icra edilmektedir ve öyle icra edilecektir." ifadesini kullandı.
CHP'li vekillerin ÖSO'nun El Kaide ile ilişkisi olduğu iddialarına ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, uluslararası toplumun ÖSO'yu meşru muhalafet olarak kabul ettiğini vurguladı.
DEAŞ'ın ve ÖSO'nun hedeflerinin ayrı olduğuna işaret eden Bozdağ, "CHP'lilerin yaptığı, PKK'nın 'ÖSO'yu itibarsızlaştırma, DEAŞ gibi gösterme' çabalarının anamuhalefet tarafından dillendirilmesinden başka bir şey değildir. Bu ağız, terör örgütü ağzıdır. Bu laflar terör örgütünün laflarıdır. Anamuhalefet, terör örgütünün propagandasını yapıyor. ÖSO'nun itibarsızlaştırılması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgede yürüttüğü harekata uluslararası toplumun verdiği desteği ortadan kaldırmayı hedefleyen kara bir propagandadır." dedi.
Bozdağ, bir başka milletvekilinin de 'Meskun mahalleri Türkiye kendi vuruyor.' iddiasında bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Başkaları da bunu söylediler. Şimdi bu nereden çıkıyor? Bakın, PKK terör örgütünün ele başı talimat veriyor, 'BM'de Suriye konulu bir toplantı var. Toplantı öncesi sivillere ait görüntüleri, fotoğrafları çoğaltın' diyor. Orayı etkilemek için. Yani 'Türkiye sivilleri vuruyor' propagandasına zemin hazırlamak için bunu çoğaltın diyor. İkinci talimatı Türkiye'de meskun mahalle düşen sivillere zarar veren roketleri Türkiye’nin attığını ifade ediyor. Şimdi, CHP milletvekili çıktı, aynı şeyi o da söyledi. Şimdi bakmak lazım. Bu kimin sözü? PKK'nın sözü, PYD, YPG terör örgütlerinin sözü. Peki sen nasıl oluyor da senin Silahlı Kuvvetlerinin ülke için çok önemli bir harekata girmiş, şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Utanmaz alçak herif, sen nasıl bu lafı söylüyorsun. Aynı şeyi Öztürk de söylüyor. 'DEAŞ'lılardır bunlar' demek Türk ordusuna ve Türk devletine ihanettir. Büyük bir zarar veriyor bunlar."
(Bitti)