AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısının ardından parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına Hristiyan vatandaşların Noel Yortusunu kutlayarak başlayan Çelik, MYK'de Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşkilatların çalışmaları ile ilgili talimatları ve tavsiyeleri olduğunu aktardı.
Yerel seçime dönük hazırlıklar çerçevesindeki çalışmaların gözden geçirildiğini belirten Çelik, partisinin Ekonomi İşler Başkanlığı ve Mali İşler Başkanlıklarının sunum yaptığını, TBMM'deki çalışmaların değerlendirildiğini bildirdi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, "Cumartesi günü saat 14.00'te Sinan Erdem'de İstanbul adayımızı açıklayacağımız bir tören yapacağız. Salı günü, 1 Ocak'ta Ankara'da Kapalı Spor Salonu'nda Ankara adayımız ve ilçe adaylarımızın tanıtımıyla ilgili toplantı yapacağız. 5 ya da 6 Ocak İzmir ile ilgili aynı tanıtım toplantısını gerçekleştireceğiz." bilgisini paylaştı.
Çelik, diğer ilçelerin açıklanmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi.
"Manifestoda son safhaya gelindi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılacağı mitinglerle ilgili özel kalem müdürü ve partideki ilgililer tarafından bir taslak oluşturulduğunu ancak taslağın Cumhurbaşkanının onayından henüz geçmediğini belirten Çelik, "Bu ilçeler açıklandıktan sonra genel bir tanıtım toplantısıyla birlikte manifestonun açıklanması da düşünülüyor. Şu aşamada önümüzde somutlaşmış tarihler bu verdiğim üç tarih. Daha sonrasında ocak ayı içerisinde bununla ilgili bir tarih kesinleştiğinde paylaşırım." diye konuştu.
Manifestoyla ilgili çalışmaların son safhaya geldiğini açıklayan Çelik, AK Parti'nin pek çok alanda kurumsallaşmış bir çalışma yöntemi olduğu gibi, seçim kampanyası ve miting yapma konusunda da kurumsallaşmış bir çalışma yöntemi olduğunu dile getirdi.
Partisinin Dış İlişkiler Başkanlığı ve Medya Tanıtım Başkanlığına "kampanya nasıl yapılır" bununla ilgili yurt dışından çeşitli talepler geldiğini anlatan Çelik, birtakım farklılıklar olmakla birlikte bu seçimin şartlarına dönük olarak bir çalışma takvimi açıklayacaklarını bildirdi.
"Rusya'ya heyet cumartesi günü gidecek"
Rusya'ya gidecek heyetin ne zaman gideceğinin sorulması üzerine Çelik, "Bu heyet cumartesi günü gidecek. Rusya tarafıyla böyle bir mutabakata varıldı. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar ile MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, cumartesi Rusya'da olacak. Bu görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmelerin sonucuna göre arada bir telefon görüşmesi de olabilir. Cumhurbaşkanımız ile Putin'in bir araya gelmesi şeklinde bir program planlanacak." ifadelerini kullandı.
ABD'nin Suriye'den çekilmesiyle yeni bir tablonun ortaya çıktığına işaret eden Çelik, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Türkiye ziyaretini hatırlattı.
İran ve Rusya ile bu yoğun diplomasinin devam edeceğini kaydeden Çelik, "Astana sürecinin ortakları ve Cenevre sürecinin bileşenleri ile de bu diplomatik trafik devam edecek. Önümüzdeki dönemde bu çekilme ve çekilme sonrasında ortaya koyacağımız terörle mücadele perspektifi tabii ki müttefiklerimizle de paylaşılacaktır. Bir koordinasyon çerçevesinde son derece planlı, programlı bir şekilde bu çalışmalar devam edecek." dedi.
"Cumhurbaşkanımız, Bahçeli'yi arayıp tebrik etti"
Çelik, bir gazetecinin sorusu üzerine Cumhur İttifakı'yla ilgili çalışmaların son derece verimli gittiğini dile getirerek, "Bugün Sayın Bahçeli bir basın toplantısıyla çeşitli açıklamalar yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız, bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu telefonla arayıp Sayın Bahçeli'ye bildirdi, tebrik ve teşekkürlerini iletti." bilgisini verdi.
Cumhur İttifakı'nın dinamik bir şekilde, yüksek bir oy oranı yakalamaya dönük olarak çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
"Büyükşehirlerdeki çalışmalar çerçevesinde MHP'de olanlar onlarda kalacak, AK Parti'de olan AK Parti'de kalacak şeklinde bir prensip anlaşması vardı. Osmaniye ile ilgili Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaptı. Diğer bahsedilen illerde MHP'nin olan yerlerde AK Parti aday çıkarmayacak. Cumhurbaşkanımız bunu Meclis çıkışında da ifade etti. Bu çerçevede bu bir al-ver pazarlığı değil. Burada iki durum söz konusu. Birisi siyasal olarak uygun hedeflere ulaşabilmek için gerekli analizler yapılıyor. Bizden Mehmet Özhaseki Bey ile MHP'den Sadir Bey görüşmeleri yapıyorlar. Büyük oranda büyük bir mutabakatla gidiyor. Gelinen noktada hem Cumhurbaşkanımız hem Sayın Bahçeli gerekli açıklamaları yaptılar. Sonuç olarak bu yerel seçimler Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hayata geçmesinden sonraki ilk yerel seçimlerdir. Burada çok yüksek oy oranlarına ulaşmak, siyasal olarak güçlü bir duruş sergilemek, birtakım tartışmaları sona erdirmek, hem yerel seçimde güçlü bir sonuç ortaya çıkarmak hem de birtakım tartışmaları sona erdirmek bakımından güçlü bir faaliyet, kampanya yürütülecek."
AK Parti ile MHP'nin Cumhur İttifakı'nın ortaya koyacağı başarı konusunda nasıl iş birliği yapılması gerektiği konusunda yüzde 100 mutabık olduğunu vurgulayan Çelik, dinamik ve verimli bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, AK Parti'nin yerel seçimlerde Aydın ve Muğla'da aday çıkarıp çıkarmayacağına ilişkin soruya Çelik, aday çıkaracakları yönünde cevap verdi.
Çelik, İstanbul'da cumartesi yapılacak törende, İstanbul ilçelerinin açıklanıp açıklanmayacağı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu törene davet edilip edilmediği şeklindeki soru üzerine, "Öncelikli olarak İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayımız açıklanacak. İlçelerin açıklanması da düşünülüyor. Sadece bir iki ilçeyle ilgili çalışma kaldı, yetişmesine bağlı olarak onların açıklanması da planlanıyor. Yetişmesini ümit ediyoruz." ifadesini kullandı.
"Mücadele konusunda en güçlü destek MHP'den"
Çelik, Bahçeli'nin bugünkü basın toplantısında FETÖ'ye ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine ise şu ifadeleri kullandı:
"Hükümetimizin Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı yürüttüğü mücadele konusunda en güçlü destek baştan beri MHP'den gelmektedir. Bu destek milletimizin müteşekkir olduğu, hepimizin saygı duyduğu ve teşekkür ettiği bir destektir. Başından beri Fetullahçı Terör Örgütü, bu darbe girişimine kalkıştığı andan itibaren Sayın Bahçeli ve MHP camiası, milli iradenin yanında durarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün yenilgiye uğratılması konusunda çok güçlü bir mücadele ve katkı ortaya koymuştur.
Fetullahçı Terör Örgütü'ne ait unsurların, devletimizin tüm birimlerinden ve alanlarından kazınması konusunda hükümetimizin yürüttüğü çalışmalara destek verme hususunda AK Parti ile MHP arasında yüzde 100 bir görüş ve davranış birliği söz konusudur. Herhangi bir sektörde değil, siyaset dahil olmak üzere bütün alanlarda ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün kendi hiyerarşisi içerisinde tanımladığı bütün mekanizmaların ortaya çıkarılması bakımından sonu nereye giderse gitsin, bu mücadelenin güçlü bir şekilde yürütülmesi konusunda tam bir mutabakat, görüş birliği, tutum birliği vardır. Dolayısıyla hükümetimiz bu konudaki mücadeleyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde en güçlü şekilde yürütmektedir."
"Bahsettiğiniz konsey, 'darbe gerçekleşseydi bu ülkeyi işgal edecek yönetim modelinin başındaki konsey' olarak tanımlanıyor." diyen Çelik, "Bunun otaya çıkarılması da en önemli hedeflerden bir tanesidir. Bu devletimizin karşı karşıya kaldığı en büyük tehdittir. Tüm alanlardan, sadece ana damarlardan değil kılcal damarlardan da temizlenmesi hususunda güçlü bir irade vardır. AK Parti ve MHP buraya güçlü bir destek verme konusunda aynı cumhur ittifakının ruhunu yansıtan şekilde bir davranış ve görüş birliği sergilemektedir. Bu mücadele sürecektir." dedi.
Çelik, bu terör örgütünün tüm unsurlarıyla dağıtılana kadar devletin teyakkuz halinde olacağına vurgu yaptı.
"Kutsadığı şey PYD-YPG terör örgütüdür"
İsrail Adalet Bakanı Ayelet Şaked'ın, ABD'nin Suriye'den çekilme kararını değerlendirirken, Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan açıklamalarda bulunduğu belirtilerek, bu konudaki görüşü sorulan Çelik, "Söz konusu Adalet Bakanı daha önce 'Filistinli annelerin öldürülmesinin' çağrısını yapan bir kişi. Dolayısıyla böylesine bir ruh sapkınlığı içerisinde. 'Filistinli annelerin öldürülmesi' çağrısı yapan birisinin, PYD-YPG-SGD hattını bu şekilde kutsaması dikkat çekicidir." dedi.
Çelik, Filistinli annelerin öldürülmesini meşru gören, bu kadar sapkın düşüncelere sahip birisinin kutsadığı şeyin PYD-YPG terör örgütü olduğuna dikkati çekti.
Esasında PYD-YPG-SGD'nin hangi sapkın zihniyet tarafından kutsandığının ve müttefik olarak görüldüğünün açığa çıkması bakımından bunun son derece önemli olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanımızla ilgili 'Yahudi karşıtı' diyor. Cumhurbaşkanımız dünyada antisemitizme karşı olduğunu en çok ifade eden liderlerden bir tanesidir. Bu konuda da İslam dünyasındaki liderler içerisinde de müstesna bir yere sahiptir. İslamofobiye olan karşıtlığı kadar antisemitizme karşıtlığı da söz konusudur. Dolaysıyla burada 'Yahudi karşıtlığı' ifadesinin doğru olmadığını, bir saptırma olduğunu, bunun bu tip sapkın zihniyete sahip siyasetçiler tarafından sık sık kullanıldığını görüyoruz.
Şunun iyi bir şekilde görülmesi gerekir; burada bahsettiği şey Filistinli annelerin ölmesi için çağrı yapan, onların öldürülmesi için çağrı yapan birisinin YPG-SDG-PYD'yi kastederek, onları Kürtlerin temsilcisi gibi göstermesi Suriye'deki, Orta Doğu'daki Kürt kardeşlerimize de en büyük iftiradır. Dolayısıyla Kürt kardeşlerimizin bu tabloyu daha da net görebilecekleri bir ortam ortaya çıkmıştır."
"İsrail Adalet Bakanının boyu Cumhurbaşkanımızı eleştirmeye yetmez"
Çelik, burada Kürtlerin dostu olarak bir devlet görülmek isteniyorsa bunun Türkiye Cumhuriyeti olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Ama PYD-YPG'yi ya da PKK'yı dost olarak görenlerin, Filistinli annelerin öldürülmesini meşru gören bu zihniyet olduğunu da Orta Doğu'daki bütün Kürt kardeşlerimizin görmesi gerekir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin buradaki meşru pozisyonu Kürt karşıtlığı değil, terör karşıtlığı üzerindendir. Asıl bu İsrail Adalet Bakanı gibi kimselerin, terör örgütü yandaşlıklarını, Kürt yandaşlığı gibi sunmaları Orta Doğu'daki Kürt kardeşlerimize dönük en büyük iftiralardan bir tanesidir. Halkların arasına nifak sokma stratejilerinin bir parçasıdır.
İsrail Adalet Bakanının boyu, Cumhurbaşkanımızı eleştirmeye yetmez. Biz buradan kendisine cevap veriyoruz, Filistinli annelerin öldürülmesini meşru bulan, böyle katliam çağrısı yapan birisinin herhangi bir halkı övmesi, o halk için bir iftiradır, eziyettir. Dolayısıyla Orta Doğu'daki Kürt kardeşlerimizi biz iyi tanıyoruz. Onların hepsiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilişkisi vardır. Bu kişinin bu yaklaşımı, onların reddedecekleri bir yaklaşımdır. Kendisine 'PYD-YPG-PKK'nın kardeşliği hayırlı olsun' diyoruz ama bunların hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin bölgede ne kadar haklı bir duruş sergilediğini, ne kadar haklı bir tutum ortaya koyduğunu gösteriyor."
Çelik, İsrail Adalet Bakanı Şaked'ı işaret ederek, "Boyunun yetmeyeceği işlere karışmasın. İstediği her şeyi söyleyen istemediğini duyar. Bu prensibi de kendisine hatırlatıyorum." dedi.
Muhabir: Aynur Ekiz, İlkay Güder