Çin'de ortaya çıkan ve çok sayıda ülkeye yayılan koronavirüs vakalarının sayısı hızla artıyor. Pekin, ülkede ölenlerin sayısını 425 olarak açıklarken, 20 binden fazla kişinin de hastalığa yakalandığını duyurdu. Peki, bu rakamlar ne kadar doğru? Deutsche Welle Vuhan'da sağlık teknisyeni olan ve bir hastanede çalışan Jiesi Luo (*) ile konuştu.
Vuhan'da virüsün bulaşma riski sizce ne kadar yüksek?
Hastalık belirtisi gösteren hastalar geldiğinde muayene olmak için saatlerce bekliyor. Onları muayene eden hekimler, ellerine reçeteyi verip, insanlardan uzak durmalarını da tavsiye ederek eve gönderiyorlar. Bekleme odası öksüren insanlarla dolu. Bulaşma riski, virüsün yaygın olduğu ortamda bulunmuş sağlıklı insanlarda da giderek artıyor.
Bu arada en yakındaki hastaneye gitmek bile sorun. Nitekim özel aracınız yoksa taksiyle gidebiliyorsunuz. Her site için de sadece iki taksi ayrılmış durumda. Onlar dışında da ancak biri hastaları gönüllü götürürse gitmeleri mümkün. Başka hiç alternatifi olmayanlar ise hastaneye yürüyerek gitmek zorunda. Dediklerine göre bazıları hastaneye ulaşamadan ölmüş. Acil yardım hattı ise yoğun ilgi nedeniyle çökmüş durumda.
Virüsten korunmak için alınan önlemler konusunda durum nasıl?
Ağzı kapatan maskeler ile dezenfektanlar tükenmiş durumda. Hastanelerde de sıkıntısı yaşanıyor. Vuhan'a çok miktarda bağış geldi, ancak onlara rağmen hekimlerin her dört saatte bir maskeyi, altı saatte bir de koruyucu giysiyi yenilemesine dair yönetmeliği uygulamak yine de imkansız.
Virüse yakalananlar ve hastalıktan ölenlere ilişkin rakamlara güveniyor musunuz?
Bence gerçek rakamlar açıklananlardan çok daha yüksek. Mesela tomografi ile birinin akciğerlerinde iltihaplanma tespit edildi diyelim. Virüs konusunda emin olmak için başka araştırmaların da yapılması gerekiyor ama yapılmıyor çünkü sırada çok sayıda hasta bekliyor. Ayrıca bir kişi test yapılmadan öldüyse kayıtlara koronovirüse bağlı ölüm diye de geçmiyor.
İki yeni hastane açılacak, bu iyi haber…
Toplam iki bin yataklı iki yeni tesisin açılması ile iş bitmiyor. Uzman sağlık personeli bulabilme sıkıntısı var. Hekimlerin, hemşire ve hastabakıcıların işi başından aşkın, vardiyalar işlemesi gerektiği gibi işlemiyor. Ayrıca akciğer hastalarının tedavisi için uzun süre klinikte kalması da şart. Bu nedenle yetkililer, küçük hastanelerin kapasitesinden de yararlanılabilmesi için ellerinden geleni yapıyor.