ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, güçlü rezervin, ödemeler dengesinde kriz olasılığını azalttığını, döviz kurlarında veya piyasalardaki dalgalanmalara karşı ekonomik ve finansal istikrarın korunmasına yardımcı olduğunu belirterek, "Ne yazık ki ülkemiz bugün bu yardım ve korumadan mahrumdur. Çünkü elinde kendine ait rezervi kalmamıştır." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi.
Ekonomi yönetiminin bocaladığını, doların 10 liraya yaklaştığını, her şeye zam geldiğini ifade eden Öztrak, kalorifer yakıtının son bir yılda yüzde 82 zam gördüğünü, elektriğe son bir yılda yüzde 29 zam geldiğini söyledi.
Öztrak, akaryakıta yeni zamların yolda olduğunu, geçen cuma akşamı araç sahiplerinin akaryakıt istasyonlarında çift sıra uzun kuyruklar oluşturduğunu dile getirdi.
TÜGVA'da "rezalet" yaşandığını iddia eden Öztrak, bunun iki boyutu bulunduğunu, ilkinin kamuya memur alımlarında TÜGVA eliyle torpil yapılması, ikincisinin ise devlete ait bina ve arsaların TÜGVA ve benzeri yapılara verilmesi olduğunu ileri sürdü.
- "G-20'nin gelişen ekonomileri içinde en düşük rezerv yeterliliği bizde"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun hukuku ve yasaları çiğnemeye zorlanan devlet memurlarına sahip çıktığını, hukuksuz emirlere uyan, yasaların işlemesini engelleyen memurları açıkça ikaz ettiğini dile getiren Öztrak, bunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı rahatsız ettiğini savundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Kılıçdaroğlu'na yönelik ifadelerini eleştiren Öztrak, "Anlaşılan memurlara en çok kanunsuz emir veren de yine bu Bakanmış." dedi.
Öztrak, milli paranın değerinin, satın alma gücünün düştüğünü, Türk lirasının en ufak bir rüzgar karşısında savunmasız olduğunu ifade etti.
Güçlü döviz rezervlerinin ekonomiyi sert dalgalara karşı koruyan çok önemli bir dalgakıran olduğunu dile getiren Öztrak, "Güçlü rezerv, ödemeler dengesinde kriz olasılığını azaltır, döviz kurlarında veya piyasalardaki dalgalanmalara karşı ekonomik ve finansal istikrarın korunmasına yardımcı olur. Ne yazık ki ülkemiz bugün bu yardım ve korumadan mahrumdur. Çünkü elinde kendine ait rezervi kalmamıştır." diye konuştu.
Öztrak, geçen cuma bilgi almak için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasını (TCMB) ziyaret ettiklerini anımsattı.
Ziyaretten sonra TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun döviz rezervlerinin nasıl hesaplanacağı konusunda açıklama yaptığını aktaran Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"'SWAP'ları çıkıyorlar, kamu parasını çıkıyorlar yani eksiye düşürmek için her şeyi çıkıyorlar. Dünyada böyle bir tanımlama yok' dedi. Madem dünyada böyle bir tanımlama yok, Neden bu tabloyu Uluslararası Para Fonu'na raporluyorsunuz? Tablonun ismi ne? Uluslararası Rezerv ve Döviz Likiditesi Tablosu. Anlaşılan beyler rezerv tablosunun aslını Uluslararası Para Fonu'na gönderiyor, çakmasını da milletimize pazarlıyor."
Tablonun amacına değinen Öztrak, sadece TCMB'nin değil, tüm ülke merkez bankalarının bu tabloyu hazırlayıp Uluslararası Para Fonu'na gönderdiğini kaydetti.
Öztrak, "Başkan dünyada böyle bir tanımlama, hesap yok diyorsa ya gerçekten bu işi bilmiyordur ya da kendisini oraya getirenlere yaranmak için başında bulunduğu kurumun hazırladığı tabloyu inkar ediyordur." dedi.
Uluslararası Para Fonu'nun 2021 tahminlerine göre Türkiye'nin brüt döviz rezervinin sadece 5 aylık ithalatına yettiğini, bu oranla Türkiye'nin G-20'nin gelişen ülkeleri içinde en düşük rezerve sahip ülke olduğunu ifade eden Öztrak, "Yine eldeki brüt rezervle vadesine bir yıl ve daha az kalmış dış borcumuzun sadece yüzde 52'sini karşılayabiliyoruz. Bununla da G-20'nin gelişen ekonomileri içinde en düşük rezerv yeterliliği bizde." şeklinde konuştu.
- "Suriye'de sahada da işler aleyhimize gelişiyor"
Öztrak, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin TBMM'ye sunulduğunu belirterek, bu bütçenin kur tahminlerinin bütçe görüşmeleri başlamadan çöktüğünü öne sürdü.
Hükümetin dış politikasını eleştiren Öztrak, Dışişleri Bakanlığının bir liyakat kurumu olmaktan çıkarıldığını savundu. Dış politikada ülkelerin dostları olmadığını, ülkelerin menfaatleri bulunduğunu dile getiren Öztrak, Türkiye'nin bölgede hızla yalnızlaştığını öne sürdü.
Suriye'de büyük bir bataklığa saplanıldığını, 5 milyon Suriyeliye ülkede, milyonlarcasına da Suriye'de bakıldığını ifade eden Öztrak, "Suriye'de sahada da işler aleyhimize gelişiyor. İdlib başta olmak üzere Suriye'de askerlerimize yönelik saldırılar artıyor. Fırat'ın batısında Rusya, Fırat'ın doğusunda ise ABD var." dedi.
Öztrak, hükümetin Suriye'deki kördüğümü, bölgedeki sıkıntıları çözebilecek takatinin ve kapasitesinin kalmadığını iddia etti.
- "Sakil bir anlayışla ülke yönetilirse sonuçta bugün yaşadıklarımız olur"
Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Diyarbakır'a Genel Merkez'in 'Gitme' demesine rağmen gittiğine yönelik iddialar var. Bu iddialara yanıtınız nedir?" sorusu üzerine Öztrak, "Sayın İmamoğlu Genel Başkanımızdan izin alarak Diyarbakır'a gitmiştir." dedi.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Merkez Bankası bağımsız ki Kılıçdaroğlu'na randevu verdi' çıkışı geldi. Sizce bu bağımsızlık göstergesi mi?" sorusunu Öztrak, "Bu mudur Merkez Bankası bağımsızlığından anlaşılması gereken? Böyle sakil bir anlayışla ülke yönetilirse sonuçta bugün yaşadıklarımız olur. Ana muhalefet partisi lideri Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, tüm kamu kurumlarıyla görüşür, gerektiğinde bilgi de alır. Bunun bağımsızlıkla ilgisi yoktur, nezaketle ilgisi vardır." diye yanıtladı.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi cinayet iddialarıyla ilgili avukatı aracılığıyla yazılı müracaatta bulundu. Bu başvuruyla ilgili sizin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak, şu yanıtı verdi:
"Ülkede bu gerginliği yaratan daha önce yaptığı açıklamalarda siyasetçileri açıkça tehdit eden AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'dır. Hatırlayın Sayın Meral Akşener'e yönelik saldırının ardından 'Daha neler olacak, neler' diyen odur? Genel Başkanımıza yönelik olarak 'Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçsinler, kendileri için daha iyi olur' tehdidini savuran da odur.
Ülkenin polis ve istihbarat teşkilatları bu tehditleri savuran AK Parti Genel Başkanı'nın emrindedir. Dolayısıyla bu tehditler ciddiye alınmalıdır. Bu çerçevede öncelikle savcılıkça ifadesine başvurulması gereken Erdoğan'dır. Erdoğan ifadesini verdikten sonra da Sayın Genel Başkanımız yazılı olarak beyanını verir."
"Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu ile yapılan görüşmede kayıp 128 milyar dolar konusu gündeme geldi mi?" sorusuna Öztrak, "Evet konu gündeme geldi. Kendisi yapılanın doğru olduğunu söyledi. Biz de bu yapılanın Merkez Bankasının bağımsızlığına aykırı olduğunu, doğru olmadığını söyledik." cevabını verdi.