HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü
dolayısıyla yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“’İnsan haklarının anayasası’ olarak tanımlanan İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul
edilişinin yıldönümü olan 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde,
ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada insan hakları ihlallerinin hala
önemli oranda yaşanmış olmasını büyük bir üzüntü ile karşılamaktayız.
Ortadoğu’da; Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Yemen’de, Mısır’da,
Suriye’de, Irak’ta Doğu Guta’da, Myanmar’da, Arakan’da, Ukrayna’da,
Doğu Türkistan’da bombalar patlamakta, sivil halk ve çocuklar can
vermekte, doğdukları toprakları terk etmeye zorlanmakta, insanlar
kaçırılmakta, masum insanlar sorumlu olmadıkları çatışmaların bedelini
ağır bir şekilde ödemektedirler.
Dünyanın pek çok bölgesinde halen devam eden savaşlar, ekonomik, sosyal
ve siyasal sömürü ve baskılar insan haklarına olan ihtiyacın her geçen
gün daha da arttığını göstermektedir. İnsanların yaşama hakkı elinden
alınmakta, açlık ve yoksulluk tehlikesi ile karşı karşıya kalmakta,
kitlesel göçler yaşanmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun yapılan
zulümleri, soykırımları, vahşetleri lanetliyoruz. Dünyanın dört bir
yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını, dünyada demokrasinin
galip gelmesini, adalet ve barışın kazanmasını istiyoruz.
Açlık, hastalık ve iç savaşla karşı karşıya kalan Yemen halkı bütün
dünyanın gözleri önünde büyük bir dram yaşamaktadır. HAK-İŞ olarak,
Yemen’de yaşanan insanlık dramına dur demek için MEMUR-SEN, İHH, Deniz
Feneri, Türk Kızılayı ve AFAD ile birlikte “Yemen İnsanlığı Bekliyor”
sloganıyla bir yardım kampanyası başlattık ve kampanyamız devam ediyor.
Başta üyelerimiz olmak üzere bütün Türkiye’yi ve insanlığı Yemen halkı
ile dayanışmaya davet ediyoruz.
HAK-İŞ olarak, Yemen başta olmak üzere pek çok ülkede savaş ve
beraberinde getirdiği insanlık dramına karşı Birleşmiş Milletler başta
olmak üzere, uluslararası kuruluşların harekete geçmesini ve öncelikle
insanların yaşam hakkının garanti edilmesini talep ediyoruz.”