Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Çipras ile bir araya geldi. Görüşme öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yabancısı olmadığı bir makamda Çipras'la bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, başbakanlığı döneminde, burada üç ayrı başbakanla görüşmeler yaptığını hatırlattı. Erdoğan, "Şimdi de sizlerle burada görüşüyoruz. Rahmetli Celal Bayar'ın cumhurbaşkanlığı dönemindeki resmi ziyaretten sonra ilk defa bir Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'den ben böyle bir ziyareti gerçekleştirmiş oluyorum" dedi. "Sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmede de söyledim. Artık Türkiye ve Yunanistan bir şeye inanmalı" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bardağın boş tarafını bir kenara koyup dolu tarafına yönlenmeliyiz. Müzakerelerimizi onun üzerine bina etmeliyiz. Aslında halklarımızın birbiriyle ortak yanları çok. Yeter ki ideolojik saplantısı olanları bir kenara koyalım. Bizim Türkiye olarak hiçbir komşu ülkenin toprak bütünlüğü noktasında herhangi bir gözümüz yok. Ama biz geçmişte iç içe olmuş ülkeleriz. Burada soydaşlarımız var, bizde soydaşlarınız var. Keşke geçmişteki bazı yanlışlar olması hasebiyle bir kısım Rum vatandaşlarımız da ülkemizden ayrılmasaydı. Yanlışları artık tarihe bırakıyoruz. Geleceği çok daha sağlam zeminde inşa etmeliyiz. Bunun için yapabileceğimiz çok şey var. Eğer, gerçekten söylem birliğini oluşturabilirsek, ortak akıl oluşturabilirsek, bunları çözeriz."
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ise “65 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleşen ilk ziyaret. İki ülke ilişkilerinin her zaman iyi olmasına inanan bir insanım. Başbakanlığım döneminde de bunu kanıtladığıma inanıyorum. Son dönemlerde bizim bölgemizde ve özellikle göçmen konusu, Suriye konusu ile ilgili AB-Türkiye ilişkileri alanında ciddi gerginlikler, meydan okumalar söz konusu sizin de bildiğiniz gibi. Bir köprü inşa ederken o köprünün inşa edileceği zeminin de sağlam olması gerekir. Aramızdaki anlaşmazlıklardan ziyade ortak noktalarımıza yoğunlaşmak durumundayız. Fikir ayrılıklarında da karşılıklı saygı çerçevesinde tahriklerden uzak bir şekilde ortaya koymak gerektiğini düşünüyorum. Bugün bunu başarabilirsek sizin ziyaretiniz tarihi olmaktan öte iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına vesile olacaktır” dedi.
Basına kapalı görüşme sonrası Erdoğan ve Çipras ortak basın toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Başbakan Çipras'tan FETÖ'cü askerlerin iadesini ve Lozan Anlaşması'nda yer alan Batı Trakya'daki müslümanların haklarının korunmasını istedi. Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
65 yıl sonra böyle bir ziyareti gerçekleştirmekten memnuniyet duyuyorum. Gerçekten bugün tarihi bir gün yaşayırozu. Bu ziyareti iki ülke diyaloğunda önemli bir adım olarak görüyorum. Bu süre içinde atmamız gereken önemli adımlar var. Başbakanlığım döneminde kurulan işbirliği konseyinin 5. toplantısını önümüzdeki dönemde Selanik'te düzenleyeceğiz. İkili ticaret 6 milyar dolar, belirlediğimiz hedef 10 milyar dolarlı. Temennim odur ki bunu yeniden toparlarız.
LOZAN ANLAŞMASIN'DA BATI TRAKYA YOK MU?
Lozan Anlaşması Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı. Bunu sayın Başbakan ile de paylaştık. Yunaistan'ın 15 bin Euro kişi başına şu anda milli geliri var. Ama Batı tarakya'da 2 bin Euro. İnançlarını yaşama konusunda sıkıntılar var. Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan'a göre Eyip Kaymakamlığı'nın izni ile çıkabilirdi, biz bunu bir tarafa koyduk, önünü açtık. Batı Trakya'da atanmış bir başmüftü var. Biz seçilmiş ile yapıyoruz. Ben 15 yıldırı bütün buradaki arkadaşlarımıza hep bunu söyledik. Ama bugüne kadar hiçbir netice alamadık. Lozan'ı hemen Ege'ye hapsedip işi bitirmeyelim. Bunun dışında çok daha farklı konular da söz konusu. O da nedir? Toprak bütünlüğü. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili bir sıkıntımız yok. Böyle bir şeyi hiçbir yerde ne ben ne arkadaşlarım gündeme getirmiş değiller. Burada bir Fethiye Camisi meselemiz var. Atina'da bir cami sorunumuz var. Ama benim ülkemde, Türkiye'de biz bugüne kadar Hristiyanların kiliseleriyle ilgili bir sorun yaşamadık.. Ocak ayının 7'sinde, Balat'ta patrikhanenin kısa bir mesafede demir kilise namı ile maruf bir kilisesi var. Bitiyor, 7 Ocak'ta Boyko ile birlikte oranın açılışını yapacağız. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz ki. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.
'BAŞMÜFTÜ MESELESİ CİDDİ YARADIR'
Her şeyden önce Batı Trakya'da başmüftü meselesinin atanmış veya seçilmiş olması konusu bana göre çok ciddi bir yaradır ve inanıyorum ki Sayın Başbakan, bu konunun çözümüyle ilgili gerekli adımı da atacaktır. Bir diğer husus ise özellikle tabii bunu sürekli iç mesele olarak görmek tabii güzel bir düşünce, bizim ona aykırı bir şey söylememiz mümkün değil ama müsaade ederlerse en azından ricada bulunmamız herhalde isabetli olur. Çünkü soydaşımızdır, onların hukukuyla da biz dostluğumuza güvenerek ilgilenmemiz lazım
KIBRIS SORUNU: MİNDERDEN KİMİN KAÇTIĞINI BİLİYORUZ
Anavatan ve garantör Türkiye olarak Kıbrıs meselesi önemli bir konu. Kofi Annan benden rica etmiştir, 'Ben size soruyorum, işi beraber eli alalım' dedi. Dedi ki ben 3 kere teşebbüs ettim başarısız oldum. Beni bir hafta sonra aradı ben görüşmelerimi yaptım başlayabiliriz dedi. Yunanistan, Türkiye, İngiltere garantör ülke. Çalışmalarımıza başladık, final çalışmasını da İsviçre'de yaptık. Kofi Annan ve Başbakanlar bir araya geldik. O zaman Karamanlis Başbakan'dı. Görüşmeler bittikten sonra son ana geldiğimizde, hatta Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan ben söz verdim, işi bitireceğiz dedi. Referandum safhasına geldi. Türkler evet dedi ama güney bir o kadar tam ters hayır dedi. Oradan AB'ye Güney Kıbrıs girdi. Bize de orada söz verdiler. O süreci de ben yaşadım. Yine en son Cenevre'de bir araya geldiler. Sonunda masadan kim çekildi. Güney Kıbrıs çekildi. Kıbrıs sorununa kalıcı ve adil bir çözüm bulmamız gerekiyor. Kıbrıs konusunda minderden kimlerin kaçtığın biliyorum. Gerekirse gerekli belge bilgileri verebilirim. Asker bulundurma olayı Annan planı uygulanmış olsaydı bu duram gelmmemiş olurdu. Referandumda Günay Kıbrıs ters harekt etti.
YENİ BİR DÖNEM DİYORSAK, ADANIN GERÇEKLERİ İLE İLGİLİ ADIMLARI ATMAMIZ LAZIM"
Kaçamak yollara başvurup yine olmadı diyorlar. Aynı şekilde Ege'deki meselelerde, görüşmeler falan... Biz bundan kaçmıyoruz, biz her zaman bu görüşmeleri yaparız. Ama asıl mesele adil olalım. Birde çözüme odaklanıp, bardağın boş tarafı ile uğraşmayalım. Eğer dolu tarafıyla uğraşmazsak zaman kaybederiz. Yeni bir dönem diyorsak bu şekilde, adanın gerçekleri ile ilgili adımları atmamız lazım.
GÖÇMEN SORUNU
Bir diğer önemli adım da şu; 3 milyonu aşkın mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. 30 milyar dolar para harcadık. AB ise malesef verdiği destek, Kızılay'a 900 milyon avro, verdikleri söz ise 6 milyar avro destek vereceklerdi, bu para gelmedi. Sözü verdiler, sözü yerine getirmediler.
ABD'NİN KUDÜS KARARI
Bir diğer konu, özellikle böyle bir toplantıda sözlerimi bitirmeden önce sayın Trump tarafından Kudüs'e dair açıklamaya değinmek istiyorum. Bu karar bölgemizin ve dünyanın barışı adına son derece talihsiz bir açıklamadır. Açıklama uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır.
ÇİPRAS: ABD'NİN KUDÜS KARARI BARIŞA HİZMET ETMİYOR
Basın toplantısında konuşan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da ABD'nin Kudüs kararının barışa hizmet etmedğini dile getirdi. Lozan Anlaşmasının güncellenmesinin mümkün olmadığını anlatan Çipras konuşmasında şunlara vurgu yaptı:
"Aramızdaki diyalog kanallarını güçlendirmeliyiz. Ege ile ilgili konuları konuştuk. Ege'deki gerginlikten bahsettik. Yunanistan'ın hava ihlali bizim ilişkilerimiz açısından bir risk teşkil ettiğini söyledim. Bizim ilişkilerimiz modernelşecek. İlişkilerimiz barışı ve istikrara katkıda bulunacak. Ama bu ilişkiler Lozan antlaşmasına saygı çevrçevisinde gerçekleştirebilir. Lozan Anlaşması'nın güncellenmesi söz konusu olamaz. Kıbrıs sorununa kalıcı ve adil bir çözüm önemli. Göçmen krizi anlaşması ile Ege'de ölümlerin önüne geçtik.
Bizim ülkemiz darbecileri desteklecek bir ülke değildir. Yunanistan bir Avrupa ülkesidir, bir hukuk devletidir. Yunanistan yargısının kararları bağımsız şekilde alınır ve saygı ile karşılanır. Bazı önemli projelerin tamamlanmasını konuştuk. İstanbul-Selanik arasındaki demiryolu hattının devreye girmesi de konuştuğumuz konular arasında. Türk- Yunan ilişkilerinde yini bir sayfa açmaya davat ediyorum.
Trakya'daki Müslüman azınlık ile Türkiye'deki Yunan azınlık bizi yakınlaştıran unsurlar olmalıdır. Yunanistan vatandaşı Müslümanlarla ilgili hükümetimiz hassas davranmakta ancak bu konularla ilgili daha fazla adımla atılması gerektiğine de inanıyorum. Ancak Yunanistan'daki vatandaşlarla ilgili konular başka ülkeleri ilgilendiren konular değil. Azınlıklar iki ülke arasında çekim unsuru olmalıdır. Kıbrıs meselesi 43 yıldır tartışılıyor. ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan etmesinin barışa hizmet etmediğini söylemek istiyorum"