ANKARA (AA) - Reyhanlı'da 2013'te 53 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıların planlayıcısı olan ve kısa süre önce Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığının operasyonuyla Suriye'den yurda getirilen Yusuf Nazik, mahkeme ifadesinde, saldırı için Nasır Eskiocak'a talimat verdiğini kabul etti. Saldırının Suriye'de Özgür Suriye Ordusuna (ÖSO) karşı yapılacağını sandığını iddia eden Nazik, "Oyuna getirildim, kendi milletimize, vatanımıza ihanet ettirdiler." dedi.
Reyhanlı'da 2013'te düzenlenen bombalı saldırılara ilişkin dava kapsamında hakkında yakalama kararı veren Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 24 Ekim'de tutuklanan Nazik'in mahkemede verdiği 11 sayfalık ifadenin detayları ortaya çıktı.
Evli ve bir çocuk babası olduğunu, aylık bin 500 lira geliri bulunduğunu söyleyen Nazik, emniyet ve savcılıktaki ifadelerini kabul etti.
Bombalı saldırının, Türkiye sınırları içinde yapılacağını bilmediğini, saldırının Suriye'de gerçekleştirileceğinin söylendiğini savunan Nazik, "Kendi milletimize, vatanımıza ihanet ettirdiler." dedi.
Mahkeme Başkanı Hacı Hüseyin Orhan'ın, ihanet ettirenlerin kimler olduğunu sorması üzerine Nazik, "Suriye istihbaratında görevli olan 'Hacı' kod adlı Muhammet Ali." cevabını verdi. Kendisine, saldırının Suriye topraklarında ÖSO ve El Nusra'ya karşı yapılacağını söylediklerini iddia eden Nazik, olayın merkezinde Mehmet Gezer ile "Hacı" kod adlı Muhammet Ali adlı yüzbaşının bulunduğunu savundu.
- Mihraç Ural'a telefon açtı
Mehmet Gezer'in, Mihraç Ural'a telefon açtığını ve konuştuklarını anlatan Nazik, Ercan Bayat ile Lazkiye girişinde kiraladıkları eve geçtiklerini, evde televizyondan Reyhanlı'da patlama olduğunu öğrendiklerini öne sürdü.
Patlamayı öğrendikten sonra evden çıkmadıklarını anlatan Nazik, 13-14 gün sonra Cengiz Sertel ve Ercan Bayat'ın yüzerek Türkiye'ye geçtiğini, sonra da geri döndüklerini söyledi.
Nazik, Mahkeme Başkanı Orhan'ın, Konya ve Ankara'da saldırıdan önce yaptıkları keşfe ilişkin sorusu üzerine, "Mehmet Gezer, beni Suriye'ye çağırdı. 'Konya ve Ankara'da bana fotoğraf çekeceksin.' dedi. Ben fotoğrafları çektim. Aynı gün Hatay'a döndük." diye konuştu.
Fotoğrafları Mehmet Gezer'e gönderdiğini söyleyen Nazik, "Gezer elini Kuran-ı Kerim'e basıp yemin etti. Çoluk çocuğunun başına yemin etti. Türkiye'de olmayacak şartıyla... Bunu kendi vatanımda, kendi milletime yapacak olsaydım ailemi Türkiye'de neden bırakayım?" dedi.
Saldırıyı gerçekleştiren Nasır Eskiocak'ın kendisinden talimat aldığını kabul eden Nazik, patlama olduğunda Suriye'de olduğunu ve olaydan sonra pasaportuna Mehmet Gezer ile Suriye istihbaratındaki yüzbaşının el koyduğunu iddia ederek, kaçmasından korktukları için cezaevine attıklarını ve 10 ay tek başına hücrede kaldığını söyledi.
Sosyal paylaşım sitesinden, olayın bazı detaylarını anlatması üzerine, Suriye istihbaratının kendisini evinden alıp "çuvalladığını" anlatan Nazik, "Benim Facebook'umu kapattırdılar, sildiler. Bana 'Niye yazdın?' dediler. Artık orada cezaevindeyken, hücredeyken 'Kendi ailemi korumak için.' dedim. Ama arkadaşlar mesajları aldı." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Hacı Hüseyin Orhan, Nazik'e, "Nasır Eskiocak'a 'Saldırı Türkiye'de olmayacak demedin mi?" sorusunu yöneltti. Nazik, saldırının Türkiye'de olmayacağını Eskiocak'ın da bildiğini söyledi. Başkan Orhan'ın, "Niye o zaman Türkiye'de patladı?" sorusu üzerine Nazik, "Suriye istihbaratı bunu yapmış." dedi.
Nazik, Reyhanlı'ya iki minibüs bırakıldığını ve kendisine, "Anahtarları üzerinde bırakın. Reşit ve iki tane şahıs oradan arabaları alıp, Suriye tarafına geçecek" denildiğini, ancak araçların alınmadığını kaydetti.
Türkiye'ye 2013'ten beri gelmek istediğini, ancak engellendiğini ileri süren Nazik, THKP/C-Acilciler örgütü elebaşı Mihraç Ural'dan bahsetmesinin istenmesi üzerine de "Düşmanlığımız var. Benden faydalanmak istedi. Ben kesinlikle yanına yaklaşmadım." beyanını verdi.
- 30 bin dolar göndermiş
Nasır Eskiocak'a saldırı için 30 bin dolar gönderdiğini de kabul eden Nazik'e, Reyhanlı saldırısı davasının sanıkları tek tek soruldu.
Nazik, sanıklardan birçoğunu tanımadığını iddia ederek, bombayı taşımalarını şöyle anlattı:
"Cengiz Sertel, Ercan Bayat ve ben ilk seferinde Samara sahiline kadar getirdik. Mehmet Gezer'in yanında 6-7 adamı vardı. Tekneye kaçak malların arasına ilk seferde 3 çuval koydular. Benim pasaportum, evraklarım hepsi onun yanında. Cengiz Sertel, Ercan Bayat ve ben vardım. Sonraki seferi tek başlarına yaptılar."
Nazik, Mahkeme Başkanının, "Saldırı Suriye'de olacaksa neden bomba yüklü minibüsleri Reyhanlı'ya getirdiniz? Araçları sınırdan kim geçirecekti?" yönündeki sorularına, "ÖSO veya El-Nusra'ya girip çıkan adamlar olması lazım. Yani o dönemde sınırlarda giriş çıkışlar serbestti." diye cevap verdi.
Mahkeme Başkanı Orhan'ın, "Bahsettiğin adam ÖSO ile birlikte mi çalıştı?" sorusunu da Nazik, "Evet efendim olabilir." şeklinde yanıtladı.