"Nanoteknoloji, hayatımızı kökten değiştirecek"

- Yeditepe Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Volkan Günay: - "Nanoteknoloji sayesinde insanların görüş alanında beliren sanal bir ekrana bilgi aktarabilen, nanoteknoloji ürünü bir bilgisayar içeren kontakt lensler gelecekte hayatımıza girecek" - "Buruşmayan gömlek, ıslanmayan mayolar, askerler için kir tutmayan çamaşırlar, kokmayan çoraplar, yüksek katlı binalardaki kir tutmayan camlar, yüzücüler için yunus balığı derisi ile aynı özelliğe sahip suyun içinde daha hızlı hareket etmeyi sağlayan mayolar, koşucuları rüzgar gibi dış etkenlerden koruyarak sürtünmeyi azaltan giysiler bugün bilinen en önemli nano malzeme uygulamalarından bazılarıdır" - "Tarih boyunca pis ve kötü kokuları yok ettiği bilinen gümüşün, nano boyutlarda buzdolaplarında kullanılması ile kokmayan buzdolapları üretiliyor. Ayrıca nano boyutlu gümüş tozları yara iyileştirici kremlerde yaygın olarak kullanılıyor"

25 Temmuz 2018 Çarşamba 09:41

İSTANBUL (AA) - Yeditepe Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Volkan Günay, nanoteknolojinin insan hayatını kökten değiştireceğini belirterek, "Nanoteknoloji sayesinde insanların görüş alanında beliren sanal bir ekrana bilgi aktarabilen, nanoteknoloji ürünü bir bilgisayar içeren kontakt lensler gelecekte hayatımıza girecek." ifadesini kullandı.

Günay, yaptığı yazılı açıklamada, malzeme bilimi ve nanoteknoloji alanında yaşanan gelişmeler ve insanları bekleyen gelişmelerle ilgili bilgi verdi.

Günümüzde yaşanan bütün gelişmelerin malzeme kökenli olduğunu aktaran Günay, şunları kaydetti:

"Nano malzemelerin hayatımıza girmesi ile birlikte kullandığımız bilgisayarlar ve cep telefonları ve daha birçok ürün gün geçtikçe küçülüyor. Kullanışlı olması nedeniyle çoğunlukla büyük boyutlu ürünler tercih edilse de nokta büyüklüğünde cep telefonları gibi çok küçük boyutlarda olanları yapılabiliyor. Küçük ya da büyük olsa da geçmişe göre çok daha dayanıklı ve kullanışlı malzemeler her geçen gün yaşamımıza giriyor. Kısacası bugün nano malzeme hayatımızı kökten değiştiren uygulamalara imza atmaya başladı bile."

Günay, nano boyutlu malzemelerin 20 yıl öncesine kadar görülemediğini anımsatarak, elektron mikroskop teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmelerin, doğada zaten var olan nano malzemenin görülmesini sağladığı için bugün nano malzeme üzerinde kontrol sağlanabildiğini kaydetti.

Gelişen teknolojiye paralel olarak nanoteknolojiye olan talebin artmasıyla Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü mezunlarının iş olanaklarının her geçen gün arttığına işaret eden Günay, "Bu bölümden mezun olan mühendisler; malzeme üretim alanları (seramik, cam, polimer ve kompozit), metalurji sanayi, savunma sanayi, sağlık sektörü, uzay, otomotiv, beyaz eşya, kimya, tekstil, plastik, elektronik başta olmak üzere tüm üretim sanayisindeki sektörlerde iş olanağına sahip oluyor." ifadelerini kullandı.



- "Kanser hücrelerinin tedavisi, nanoteknolojinin tıp alanındaki en önemli uygulamalarından"


Prof. Dr. Volkan Günay, 21. yüzyılın en önemli bilim dallarından malzeme ve nanoteknoloji alanında yaşanılan gelişmelere ilişkin şu bilgileri verdi:

"Nanoteknoloji sayesinde insanların görüş alanında beliren sanal bir ekrana bilgi aktarabilen, nanoteknoloji ürünü bir bilgisayar içeren kontakt lensler gelecekte hayatımıza girecek. Nanoteknolojinin en çok kullanıldığı alanlardan biri kozmetik. Kremlerin içinde kullanılan nano tozlar, onların etkin oldukları alanları belirliyor. Örneğin, güneş kremlerindeki koruyucu faktör farkları, içlerine eklenen nano boyutlarda oksit tozlarının miktarına bağlı olarak değişiyor.
Sağlık ve temizlik sektöründe hızlı gelişmeler yaşanırken özellikle tekstil sektöründeki nano uygulamalar inanılmaz boyutlara ulaşıyor.

Buruşmayan gömlek (non-iron), ıslanmayan mayolar, askerler için kir tutmayan çamaşırlar, kokmayan çoraplar, yüksek katlı binalardaki kir tutmayan camlar, yüzücüler için yunus balığı derisi ile aynı özelliğe sahip suyun içinde daha hızlı hareket etmeyi sağlayan mayolar, koşucuları rüzgar gibi dış etkenlerden koruyarak sürtünmeyi azaltan giysiler bugün bilinen en önemli nano malzeme uygulamalarından bazılarıdır."

Günay, gelecekte, her alanda geliştirilen yeni malzemelerde küçülmenin devam edeceğini ancak ergonomik olarak kullanışlı olmadığı için insanların kullanımına uygun optimum boyutta üretimlerin devam edeceğini vurguladı.

Akıllı cep telefonlarında dokunmatik camların üretimi sırasında, cam içerisindeki sodyumun çıkarılması ve yerine nano boyutlu potasyumun yerleştirilmesinin camı kırılmaya karşı daha dayanıklı hale getirdiğini belirten Günay, şunları kaydetti:

"Ekran camlarının arkasına uygulanan 10 nanometreyi geçmeyen kaplama, dokunmatik ekran özelliğini kazandırıyor. Her şeyin boyutu inanılmaz küçülüyor ve bu sayede sağlık alanında kullanılan/kullanılacak nokta büyüklüğünde biyosensörler bunlardan biri. Nanoteknoloji yalıtımda da kullanılıyor. Nanoteknoloji ile üretilmiş UV ve infrared ışınları geçirmeyen camlar, evlerimizin yazın serin, kışın sıcak olmasını sağlıyor. Tarih boyunca pis ve kötü kokuları yok ettiği bilinen gümüşün (Ag), nano boyutlarda buzdolaplarında kullanılması ile kokmayan buzdolapları üretiliyor. Ayrıca nano boyutlu gümüş tozları yara iyileştirici kremlerde yaygın olarak kullanılıyor."

Günay, nilüfer çiçeğinin nano teknolojinin ilham kaynağı olduğuna dikkati çekerek, "Nilüfer çiçeğini taklit eden, suyu üzerinde tutmayan, ıslanmaz (hidrofobik) yüzeyler üretiliyor. Günümüzde camların renklendirilmesinde nano boyutta metalik iyonlar kullanılıyor. Kendi kendini temizleyen nano kaplama ve boyalar sayesinde ev ve arabalar sadece güneş ışığı ile temizleniyor. Kontrollü ilaç salınımı ve nano boyutlu tozlar ile kanser hücrelerinin tedavisi, nanoteknolojinin tıp alanındaki en önemli uygulamalarından biri olarak ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.