KONYA (AA) - MUHAMMED ALİ AKMAN - Konya'daki iş yerinde adeta adı kentle özdeşleşen etli ekmeğin 62 yıldır ustalığını yapan 77 yaşındaki Mehmet Gökbaba, her sabah besmele ile açtığı fırınında ilk günkü heyecanıyla çalışmaya devam ediyor.
Kentteki önemli Osmanlı eserlerinden Kapu Camisi'nin yanında oğlu ile işlettiği lokantada yıllardır aynı lezzeti müşterileriyle buluşturan Mehmet Usta, sağlığını sürekli çalışmanın yanı sıra günde 12 kilometre bisiklet sürmesine ve iş yerinden çıktıktan sonra evinin bahçesinde gün batana kadar toprakla uğraşmasına bağlıyor.
Mehmet Gökbaba, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 62 yıldır etli emek işiyle uğraştığını, yıllar geçmesine rağmen her gün işe severek geldiğini söyledi.
Bugüne kadar içinde en küçük bir üşengeçliğin bile olmadığını anlatan Gökbaba, "Bana çuval dolusu para da verseler yine gidip bir kahvehaneye oturmam. Boş boş oturmayı sevmiyorum." dedi.
Sahip olduğu sağlığı önce Allah'a, sonra da halen çalışıyor ve hareket ediyor olmasına borçlu olduğunu belirten Gökbaba, insanın yaşlansa da sağlığı için çalışmaya devam etmesi ve yediklerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Gökbaba, emekli olunsa da bir meşguliyet bulunmasının önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Emekli olan hemen elini arkasına koyuyor, 'emekliliğin tadını çıkartıyorum' diyor. Ben anlamıyorum öyle nasıl tadı çıkıyormuş. Yaşlılar da sağlıkları yerinde olduğu sürece çalışmaya devam etmelidir. Benim sağlığım şimdilik yerinde, yıkılıncaya kadar çalışmaya devam edeceğim. Bana 'kefenin cebi yok, kime kalacak kazandığın paralar, hala sıkılmadın mı çalışmaktan' diyorlar. Çalışmaktan hiçbir zaman bıkmadım. Ben maddi kazanç için çalışmıyorum ki boş durmayı sevmediğim ve sağlığım için çalışıyorum. Her gün saat 15.00 gibi fırından çıkıyorum. Bisiklete binip 12 kilometre yol gidiyorum. Akşama kadar da bahçemde toprak ile uğraşıyorum."
- "Her etten etli etmek olmaz"
Mesleğe başladığında Konya'da çok az etli ekmek dükkanı ve ustası olduğunu ifade eden Gökbaba, "Henüz 15 yaşındayken, 1956'da bir ustanın yanında mesleğe başladım. Birkaç yıl çalışıp usta olduktan sonra 1964'te kendi dükkanımı açtım. O yıllarda bu meslek çok daha güzeldi. İnsanların mesleğe saygısı vardı." diye konuştu.
Mehmet Usta, etli ekmekte kullanılan etin çok önemli olduğuna değinerek, yapımında dikkat edilmesi gerekenleri şu sözlerle anlattı:
"Her etten etli ekmek olmaz. Biz dikkat ederek eti alıyoruz. Kıymalı etli ekmek için kaburga eti, bıçak arası için de bonfile et kullanıyoruz. Etin diğer kısımları sert olur, aynı tadı vermez. Mesleğe başladığımda da böyle yapıyordum şimdi de böyle. Tadını değiştirdiği için soğan kullanmıyoruz. Et, domates ve yeşil biber ile hazırlıyoruz. Hamurunu da ekmeklik unun içine belli oranda baklavalık un katarak hazırlıyoruz. Birçok fırın ucuz diye çam odunu yakıyor. Biz sadece meşe kullanıyoruz fırında."
- "40 yıllık müşterilerim var"
Daha önce birkaç farklı yerde fırın işlettiğini, 30 yıldır ise şu an bulunduğu dükkanda çalışmaya devam ettiğini aktaran Gökbaba, "Bugüne kadar hiçbir müşterimden şikayet almadım. 40 yıllık müşterilerim var. Müşteriyi bize Allah gönderiyor. Çok para kazanmak için hile yapmak doğru değil. Sen kaliteli yap ama az yap, Allah ona bereketini verir. Müşterinin giderken Allah razı olsun demesi çok önemlidir." ifadesini kullandı.
Yaklaşık 40 yıldır Mehmet Usta'nın elinden etli ekmek yediğini belirten 69 yaşındaki Hüsamettin Tanılkan da "Yıllardır hep aynı kalitede etli ekmek yapıyor. Biz de başkasına gitmiyoruz. Benim gibi eski müşterilerinin nasıl etli ekmek sevdiğini bildiği için, biz söylemeden o şekilde yapıyor." dedi.