İSTANBUL(AA) - Türkiye'de ilk kez meslek olarak tescillenmesinin ardından Koku Kültürü ve Turizm Derneği tarafından hayata geçirilen Koku Akademisi, Beyoğlu'nda 12 Ağustos'ta kapılarını açtı.
Aromaterapi ve parfüm dünyasından uzmanlar tarafından eğitim verilen akademide, geleceğin koku uzmanlarına dünyanın güncel parfüm literatürü, medeniyetlerin kadim ritüelleri, koku hakkında yapılan bilimsel araştırmalar, aromaterapi, koku hakkında ulaşılan tarihi ve modern tüm bilgiler aktarılıyor. Akademi, koku uzmanlığı eğitimiyle geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş "es'ar-ı attar", "es'ar-ı misk", "gülebciyan", "buhurciyan", "amberciyan" gibi koku kültürüne ait meslek gruplarını yeniden canlandırmayı amaçlıyor.
"Uzmanlar ülkemizden dünyaya koku bilgeliğini aktarıyor"Koku Kültürü ve Turizm Derneği Kurucusu ve Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül, AA muhabirine akademiye uluslararası katılımcıların da ilgi gösterdiğini belirterek, Almanya, Azerbaycan, Dubai, Katar, Avustralya'dan birçok talep aldıklarına değindi.
Koku uzmanlığının yaklaşık 2,5 aylık bir süreç olduğunu anlatan Ergül, şöyle konuştu:
"Bizi en mutlu eden kokunun doğduğu ve tarih yazdığı bu topraklarda koku uzmanlığıyla ilgili bir eğitim kurumunun olmasıdır. Koku uzmanlığının, şarap tadımcılarından gastronomiye, parfüm kozmetik firmalarından kimya evlerine, aroma terapiden saç ve cilt bakım uzmanlarına kadar giden bir yolculuk olduğunu gördük. Koku uzmanlığı dediğimiz zaman birçok meslek alanını kapsıyor. Koku uzmanlığı eğitimine herkes katılabilir. 8 kişiyle sınırladığımız bu eğitimi birebir uygulamalı yapıyoruz. Eğitim sonrasında meslek yeterlilik kurumunun sınavına girip başarı elde eden her öğrenci uluslararası geçerliliğe sahip koku uzmanlığı alanında Mesleki Yeterlilik Belgesi'ni almaya hak kazanıyor. Geleceğe yön verecek uzmanlar ülkemizden dünyaya koku bilgeliğini aktarıyor."
"Tarihteki önemli meslek gruplarını yeniden canlandırmayı amaçlıyoruz"Akademiyle koku kültürü ve kokuyla ilgili güncel bilimsel çalışmaları bu topraklardan dünyaya yaymaya hazırlandıklarını dile getiren Ergül, akademinin "es'ar-ı attar", "es'ar-ı misk", "gülebciyan", "buhurciyan", "amberciyan" gibi tarihteki önemli meslek gruplarını yeniden canlandırmayı amaçladığını vurguladı.
Bihter Türkan Ergül, koku uzmanlığıyla binlerce yıllık parfüm tarihini öğrenirken geçmişten geleceğe olan bu serüveni taçlandırdıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Mezopatamya, Hitit, Selçuklu, Osmanlı, Asur ve Osmanlı aslında bir koku uygarlığı. Bunların meslekleri varmış. 1640'taki deftere baktığımız zaman geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş, 'buhurciyan', 'amberciyan' tanımlamaları var. Tanımlamaları 400 yıl önce yapılmış bu meslekleri tekrar gün ışığına çıkartarak, Koku Akademisi adı altında taçlandırmak istiyoruz. Türkiye'den, Anadolu'dan bu topraklardan çıkmış olan bu koku kültürünü binlerce yıllık yapılan bu koku mesleklerini gün ışığına çıkartıp, standartlarıyla beraber devam ettirebilmeyi amaçlıyoruz."
"Kendi ülkemde de Koku Akademisi açmak istiyorum"Koku Akademisi'ne Azerbaycan'dan katılan gazeteci Kamile Aliyeva, Azerbaycan'dan gelen koku sevdasının kendisini İstanbul'daki bu akademiye katılmaya yönlendirdiğini anlattı.
Isparta'da gül hasadında da çalıştığını ifade eden Aliyeva, şunları söyledi:
"Bugünden sonra koku dünyasının içinde olmak istiyorum. Mesleki Yeterlilik Belgesi aldıktan sonra, koku uzmanı olarak kendi ülkemden güzel şeyler yapmak istiyorum. Yalnız parfüm tasarımcısı olarak değil, koku dünyasında insanların bilmediği şeyleri onlara anlatmak istiyorum. Azerbaycan'da parfümle ilgili kendi markamı oluşturmak da hedeflerim arasında yer alıyor. Antik çağlardan başladık ve kokunun tarihiyle ilgili bilgi aldık. Aroma terapi ve iş güvenliğini öğrendik. Herkese koku uzmanlığını tavsiye ediyorum. Kendi ülkemde de Koku Akademisi açmak istiyorum."
"Çok sevdiğim gül kokusu beni buralara kadar getirdi"Kursiyerlerden emekli anaokulu öğretmeni Gülseren Akın da 30 yıl yaşadığı Almanya'nın Köln kentinden gelerek Koku Akademisi'ne katıldığını söyledi.
Gurbetin kendisini çok yorduğunu ve geri kalan ömrünü memleketinde geçirmek istediğini vurgulayan Akın, "Çok sevdiğim gül kokusu beni buralara kadar getirdi. Bu arada da kokuların büyülü dünyasını ve şifa yönünü keşfettim. Koku uzmanlığı eğitimini herkese tavsiye ediyorum çünkü kokunun enerjisi ve şifası çok fazla. Koku beni psikolojik olarak çok rahatlatıyordu. Yurt dışında yaşayanların genelde yaşadığı ülkeye bir özlemi vardır. Almanya'da depresyona giren çok kadın gördüm. Böyle bir şifayı onlara götürebilmek ve insanlığa faydalığı olabilmek için koku uzmanlığı eğitimi almak istedim." ifadelerini kullandı.
Yüksek Kimyager Erdem Dura da koku uzmanlığı eğitimini mesleğinde uzmanlaşmak için aldığın dile getirerek, "Kursta farklı uzmanlardan detaylı parfüm ve kokuyla alakalı güzel bilgiler öğrendim. Başta burnumuzu tanıdık ve kokunun tarihi genetiğiyle ilgili dersler aldık. Deterjan ve parfüm sektöründe de aldığım eğitimi kullanarak kariyer yapmayı hedefliyorum." diye konuştu.