KARAMAN (AA) - Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Başmüfettişi Ahmet Sula, Karaman'da "İnsan ve İletişim" adlı konferansta öğrencilerle bir araya geldi.
Başmüfettiş Sula, Karaman Yunus Emre Kültür Vakfı tarafından hazırlanan programda Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde öğrencilerle bir ardaya geldi.
Lisenin konferans salonundaki düzenlenen konferansta Sula öğrencilere kendini tanıttıktan sonra, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde yaşananlarla ilgili ve insan ile hayvanlar arasındaki duygusal bağları anlatan video gösterimi yapıldı.
Sula, yaptığı konuşmada gençlere, hayatının büyük bölümünün polis olarak geçtiğini ancak aynı zamanda sanatın da her zaman hayatında olduğunu vurguladı.
Yaşadığı tecrübeleri paylaşan Sula, ülke geleceğinin teminatı gençlere katkı sunmak ve daha geniş kitlelere ulaşmak için tüm kentleri gezdiğini ve hiç bir daveti geri çevirmemeye çalıştığını belirtti.
Karaman'a Polis Meslek Yüksekokulu'na geldiğini, Yunus Emre Kültür Vakfı ve okul yöneticilerinin daveti üzerine bu salonda olduğunu ifade eden Sula, şunları kaydetti:
"İyi ki bu salondayım. Gençlerimizin gözlerindeki parıltıyı buradan görebiliyorum. Şimdi beni bu şekilde gördüğünüz de ben söylemesem polis olduğuma inanır mısınız? Ben böyleyim. Boynuma 5 liralık bir fular taktığımda ben ne meslek yapıyorum diye sorduğumda 'ressam' cevabı alıyorum. Bir fular hemen algıları değiştiriyor. Ben bir polisim. Emniyet müdürüyüm, sanatçıyım. Türk polis teşkilatının her kademesinde gururla görev yaptım. Tecrübelerimi de siz gençlerle paylaşmak istiyorum. Bizler yarına nasıl daha şuurlu hazırlanırsak, bu bedenin üzerine hangi elbiseyi giyersek hakkını veririz. Algı ve hakikatin iyi idrak edilerek, anlaşılması gerekir. Önemli olan kendini tanımaktır. Eğer kendimi tanırsam bana ne derlerse desinler hiç umurumda olmaz. Bunun için evvela kendimizi tanımamız gerekir. İnşallah sizlere anlattıklarımla faydalı olurum. Eğer hayata dair bir derdiniz ve sorunuz yoksa, giderken götüreceğiniz tek şey bedeniniz olur. İmajlarımız ve görünümlerimiz aslında bize lazım olan şey değildir. Biz o imajın içindeki kişileriz. Kişiliğimiz ve benliğimiz dışındaki her şey argümanlarımızdır."
