KOCAELİ (AA) - İzmit Mehmet Akif Ersoy Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen 4. Uluslararası Arapça Münazara Şampiyonası'nda, 15'inin ana dili Arapça olan 50 ülkeyi 2 geride bırakarak birinci oldu.
Ortaokulu bitirdikten sonra imam hatip lisesine kaydolan ve burada Arapça öğrenen 4 kız öğrenci, takım kaptanı Suriye uyruklu öğretmenlerinin de desteğiyle 15'i Arap ülkesi olan ve diğerleri arasında Arap öğrenciler de bulunan 50 ülkeyi geride bırakarak, büyük bir başarıya imza attı.
İzmit Mehmet Akif Ersoy Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Fatih Şenocak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki proje okulları arasında geçen yıl düzenlenen Arapça münazara yarışmalarında Türkiye şampiyonu olduklarını ve bu başarıdan dolayı Türkiye'yi Katar'da temsil etmeye hak kazandıklarını anımsattı.
Şenocak, okul olarak, büyük bir bölümü ana dili Arapça olan 50 ülkenin katıldığı Arapça Münazara Şampiyonası'na 4 öğrenciyle katıldıklarını belirterek, "6 gün süren turnuvada yapmış olduğumuz 10 münazarada ana dili Arapça olan ülkeleri de geride bıraktık ve dünya şampiyonu olarak ülkemize döndük. Türkiye'yi en güzel şekilde temsil ettiğimiz için çok sevinçliyiz, çok gururluyuz. Bu başarıyı ana dili Arapça olmayan öğrencilerle yaptığımız için tarihi bir başarı olduğuna inanıyoruz." diye konuştu.
Yarışmada, Arap ülkelerinin tamamının bulunduğunu, bunun dışında Avrupa kıtasından İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İsveç, İsviçre ile ABD, Rusya ve Uzak Doğu ülkeleri olduğunu anlatan Şenocak, turnuvada düzgün Arapça konuşmanın yanında mantığın, muhakemenin, delil getirmenin, getirilen delili çürütmenin de önemli olduğunu vurguladı.
"Bu öğrencilerin Arap olmadığına emin misiniz"Şenocak, Türkiye'nin birinci olmasından dolayı tüm Arap ülkelerinin şaşkınlık yaşadığını, hatta bazı ülke temsilcilerinin "Bu öğrencilerin Arap olmadığına emin misiniz?" diye sorduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Genel olarak herkes çok sevindi. Birçok ülke bize destek oldu. Bizim için en güzel hediye, kupayı aldıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın görüntülü arayarak öğrencilerimizi kutlaması oldu. Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyorum. Cumhurbaşkanımız, ana dili Arapça olmayan bir Anadolu imam hatip lisesi öğrencilerinin bu başarıyı kazanmalarının çok çok önemli olduğunu ve çok sevindiğini ifade ettiler. Külliye'ye davet edildik. İnşallah yakında ziyaret edeceğiz."
Türk takımının Arapça öğretmeni, Suriyeli İman Ulvan Summakieh ise eşi ve çocuklarıyla ülkesindeki savaş nedeniyle 4 yıl önce Halep şehrinden Türkiye'ye geldiklerini söyledi.
Asıl mesleğinin avukatlık olduğunu ancak İzmit Mehmet Akif Ersoy Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde Arapça öğretmenliği yaptığını belirten Summakieh, "Bu başarıyı elde etmek hiç kolay olmadı. Biz gecemizle gündüzümüzle çalıştık. Hedefimiz kesindi. En önemlisi ülkelerin hemen hemen hepsi Arap takımıyla ana dili Arapça olan öğrencilerle gelmişlerdi. Çek Cumhuriyeti ve Almanya gibi ülkeler bile Arap takımıyla gelmişti yarışmaya. Öğrencilerimiz Türk'tü ve bizim daha çok çalışmamız gerekiyordu." şeklinde konuştu.
"Takımımızın sorumluluk bilinci vardı. Türkiye'yi temsil ediyorlardı. Etrafında olan insanlar güveniyor destek veriyorlardı." diyen Summakieh, yarışmaya katılan ülkelerin Türklere karşı çok büyük bir muhabbet ve sevgi bağı olduğunu, finalde özellikle "Türkiye Türkiye" diye tezahüratta bulunarak kendilerine destek verdiklerini anlattı.
"Çok çalıştık, zor bir işi başardık"Dünya şampiyonu takımın öğrencilerinden lise 3. sınıf öğrencisi Asiye Asude Komut (17), münazara konularının çok geniş bir yelpazede olduğunu ve çok zor bir süreçten geçtiklerini ifade etti.
Sıkı bir çalışmanın ardından konuları anlayıp yazabildiklerini anlatan Komut, "Bizim için Araplarla karşılaşmak korkutucuydu ama ilk münazaralarda başarılı olmak bize bir güven verdi. Mesela Sudan takımı bizim için çok güçlüydü. Çok çalıştık, zor bir işi başardık. Bu bizim için çok mutluluk verici bir olay. Türkiye'ye geldiğimizde, insanların umudunu karşılayabilmek, onların sevgilerini, tebriklerini görebilmek ve onları mutlu edebilmek bizi çok daha mutlu etti." dedi.
Lise 2 öğrencisi Esman Kotan (18), münazara konularının önce Türkçesini araştırdıklarını, topladıkları bilgileri Arapça'ya çevirdiklerini söyledi.
Kotan, Katar'da herkesle Arapça anlaştıklarını, inanılmaz bir atmosfer olduğunu anlatarak, "Türklere karşı orada büyük bir ilgi ve alaka vardı. Biz gittiğimizde önce bizim Türk takımı olduğumuza inanmadılar konuşmamızdan dolayı. Hatta 'Suriyeli misiniz?' diye sordular. Öğretmenimiz, 'Türk olduğunuzu ispat etmek için münazara aralarında Türkçe konuşun ki komisyon ve oradaki insanlar sizin Türk olduğunuzu görsün' demişti. Biz Arapça'yı çok akıcı konuşuyorduk ve insanlar inanamıyordu." ifadelerini kullandı.
Zeynep Gökçe de (16) gece gündüz çalıştıklarını, yorulduklarını ve ağladıkları zamanların da olduğunu ifade ederek, ailelerinin, okul idaresinin, arkadaşlarının dualarıyla desteklerini her zaman hissettiklerini dile getirdi.
Lise 2 öğrencisi Rümeysa Aydın (16) da Arapça münazara yarışmasında Türkiye'yi temsil etmenin kendileri için çok büyük bir sorumluluk olduğunu ve bunun altından kalkabilmek için çok çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye şampiyonasında rakiplerimiz Türk'tü, çok zorlanmadık ama Katar'daki yarışmada karşınızda Araplar var ve siz 1-0 yenik başlıyorsunuz. İnandık, çalıştık ve başardık. Türkiye'nin adını sadece bu alanda değil birçok alanda da duyurmak istiyoruz. Yarışmaya katılan ülkelerden büyük ilgi gördük."