KONYA (AA) - Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, 161'i tutuklu 478 kişinin yargılandığı davada sanıkların mütalaaya karşı son savunmaları sürüyor.
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince merkez Meram ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz bazı sanıklar, sanık yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Tutuksuz sanıklardan Ekrem P, mazereti dolayısıyla duruşmaya katılmazken, avukatı Tümer Zeytin, sanığın esasa ilişkin savunmasını mahkeme heyetine sundu.
Savunmada, sanığın üniversiteden mezun olduktan sonra örgüt içinde çeşitli görevler aldığı, yapının terör örgütü olduğunu bilmeden bazı eylem ve faaliyetlere katıldığı belirtildi.
Ekrem P'nin örgütün Konya ve bir dönem de Ankara’daki yapılanmasında bulunduğunu kabul ettiği savunmasında, şunlar yer aldı:
"İçinde bulunduğum dönem cemaat olarak bildiğim bu yapıda yer aldığım dönem edindiğim bilgileri samimiyetimle anlattım. Örgüt içinde çeşitli görevlerde, birimlerde bulunan şahısların tespitine katkı sundum. Hem Konya hem de Ankara yapılanmasının işleyişiyle ilgili bildiklerimi belirttim. Çünkü ben hiçbir zaman devlet aleyhinde bir yapılanma içinde yer almak istemedim. O dönem bu yapının bir terör örgütü olduğunu farketseydim, asla içerisinde yer almazdım. Örgüt içindeyken hepimiz hipnotize olmuş gibiydik. Kendimize verilen emir ve komutlara koşulsuz, şartsız, düşünmeden itaat ediyorduk. Dönüp o günlere bakınca hayret ediyorum."
- "Üst düzey mütevelli olma şartlarını sağlayan bir kişi değilim"
Tutuksuz sanıklardan Ahmet B. de mütalaada yer alan, örgütte üst düzey mütevelli grubunda görev aldığına ilişkin suçlamaları reddetti.
Ahmet B, 2009 yılında ekonomik sıkıntılar yaşadığını söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:
"Üst düzey mütevelli olma şartlarından bazıları, örgüte finans sağlamak, bu nedenle maddi durumunun iyi olması ve örgüte insan kazandırmak gibi maddeler. Ben üst düzey mütevelli olma şartlarını sağlayan bir kişi değilim. 2009 yılında girdiğim mali kriz nedeniyle, zekat vermeyi bırakın zekat alacak duruma düştüm. Hakkımda bu yöndeki iki tanık beyanı asılsız ve soyut ifadelerden ibarettir. Zaten HTS kayıtlarım incelendiğinde de üst mütevelli olmadığım, örgütte üst düzey denilebilecek isimlerle görüşmediğim anlaşılacaktır."
Örgüte ait bir dershanenin 2007-2010 yıllarında yönetim kurulunda görev aldığını kabul eden Ahmet B, "Yönetimde icabeten duruyorduk, bir yetkimiz yoktu." dedi.
Ahmet B, örgütün bazı sohbet toplantılarına katıldığını dile getirerek, "2000’li yıllarda bu örgütle tanıştığımda, tamamen milli ve dini duygular taşıyordum. Başka hiçbir niyetim yoktu. Bir terör örgütü olduğunu bilsem bu yapı içinde hiç bulunmazdım." diye konuştu.
Bank Asya’daki hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemlerinden ibaret olduğunu savunan Ahmet B, yurt dışı gezilerinin ise örgütsel faaliyet kapsamında olmadığını öne sürdü.
Duruşma, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla yarın devam edecek.