İSTANBUL (AA) - Gezi Parkı'nda Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında ağaçların başka yere taşınacağı gerekçesiyle bir grup tarafından 27 Mayıs 2013'te başlatılan eylemler ülkeyi adeta kaosa sürükledi.
Yaşanan olaylarda ölüm ve yaralanmalar meydana gelirken, 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılmaz hale geldi, 326 iş yeri, 201 araç tahrip edildi, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakıldı.
Aradan geçen 9 yılın ardından olaylara dair çok sayıda soruşturma açıldı ve davaya dönüşen dosyalarda yüzlerce kişi yargılandı.
AA muhabiri, 27 Mayıs 2013'te başlayan Gezi Parkı odaklı eylemlerle ilgili adli süreci derledi.
Sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve sanatçılar gibi çok sayıda grupların katıldığı eylemlerin 4'üncü günü 31 Mayıs 2013'te, İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Taksim Topçu Kışlası Projesi'nin iptali davasını kabul ederek, yürütmeyi durdurma kararı verdi, ancak buna rağmen olaylar sona ermedi.
Bölge İdare Mahkemesinin 22 Temmuz 2013'te bu kararı kaldırmasının ardından meydana gelen olaylarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca çeşitli soruşturmalar başlatıldı, olaylara karıştığı belirlenen yüzerce kişi gözaltına alındı.
Soruşturma kapsamında 14 Haziran 2013'te ilk kez, "silahlı terör örgütü üyeliği ve yardım etmek" suçu gündeme geldi ve aralarında Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi Ulaş Bayraktaroğlu'nun da bulunduğu 4 şüpheli tutuklandı.
Olaylara karıştığı gerekçesiyle gözaltına alınan Beşiktaş'ın taraftar gruplarından Çarşı üyelerinin bir kısmı da "6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçundan tutuklanırken, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ile Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP) üyelerinin de yer aldığı çok sayıda kişinin, "terör örgütü üyeliği" ve "kamu malına zarar vermek" gibi suçlarından tutuklanmasına karar verildi.
Taksim'deki gösterilerde eylemcilere satırla saldırdığı görüntüler kameralara yansıyan ve "Palalı Sabri" olarak anılan Sabri Çelebi de hakkında açılan dava kapsamında 11 Mayıs 2017'de "kasten yaralama'' suçundan 3 yıl hapis cezası aldı, bir kadını zırhla yaraladığı gerekçesiyle de 9 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
Olayları organize ettikleri iddia edilen Taksim Dayanışmasından Ali Çerkezoğlu, Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ve Haluk Ağabeyoğlu'nun da aralarında bulunduğu 26 şüpheli hakkında 4 Şubat 2014'te iddianame hazırlandı. Yargılama sonunda 29 Nisan 2015'te, tüm sanıklar beraat etti.
Berkin Elvan'ın ölümü
Olaylar sırasında yaralanan 15 yaşındaki Berkin Elvan, kaldırıldığı hastanede 269 gün komada uyutulduktan sonra 11 Mart 2014'te yaşamını yitirdi.
Berkin Elvan'ın hastanedeki tedavi sürecinde devam eden protestolar, ölümü üzerine daha da artarken, gösterilerde 131 kişi gözaltına alındı. Elvan'ın cenaze töreni sonrası yapılan gösterilerde Burak Can Karamanoğlu (22) silahla vurularak hayatını kaybetti.
Elvan'ın ölümüyle ilgili 7 Aralık 2016'da polis memuru F.D. hakkında "olası kastla öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesince 2017'de başlayan yargılamanın ardından F. D'ye 18 Haziran 2021'de "olası kastla öldürme" suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
Burakcan Karamanoğlu'nun ölümüyle ilgili yargılanan 1 sanık 22 yıl 6 ay, 4 sanık 1 yıl ile 2 yıl 6 ay arasında hapis cezası aldı.
Elvan'ın ölümünün birinci yılında hazırlanan klipte rol alan bazı sanatçılar hakkında "suça teşvik" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Zuhal Olcay, Şevval Sam, merhum Tarık Akan, Selçuk Balcı, Cahit Berkay, Efkan Şeşen, Hüseyin Turan ve Levent Üzümcü'nün de aralarında bulunduğu 20 ünlü isim hakkındaki soruşturma, iki buçuk yıl sonra 17 Kasım 2017'de takipsizlikle sonuçlandı.
Zabıtaya çadır yakma davası
Gezi Parkı'ndaki olayların başlamasına neden olarak gösterilen "çadır yakma" olayıyla ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesinin zabıta ekipleri hakkında dava açıldı. Çadırları yakma talimatı verdiği iddia edilen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Yardımcısı Ramazan Emekli hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "yangın çıkarmaya azmettirmek" suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Mahkeme 23 Mart 2018'de Ramazan Emekli'yi, iki ayrı suçtan 10 ay hapis cezasına çarptırdı, hükümlerin açıklanmasını geri bıraktı.
Kamuoyunda "kırmızılı kadın" olarak bilinen Ceyda Sungur'a biber gazı sıktığı gerekçesiyle "görevi kötüye kullanmak" suçundan yargılanan polis memuru Fatih Z. 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Bu cezalarını erteleyen mahkeme, sanığa ayrıca 600 fidan dikme ve 6 ay boyunca bu fidanların bakımını üstlenme yükümlülüğü getirdi.
Camiye giren 255 kişiye dava açıldı
Yurt dışında yaşayan oyuncu Mehmet Ali Alabora hakkında, 12 Eylül 2013'te, Gezi Parkı olayları sırasında attığı bir tweette, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel" mesajı nedeniyle, "suç işlemeye alenen tahrik etme" suçundan başlatılan iki ayrı soruşturmada da takipsizlik kararı verildi.
Süreçte medya çalışanlarıyla ilgili de soruşturmalar yürütüldü. 13 Kasım 2013'te Ulusal Kanal Sorumlu Müdürü Naci Eriş hakkında, Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında yapılan yayınlar nedeniyle, "suç işlemeye alenen tahrik" suçundan 1 yıldan 13 yıla, Sol gazetesi Sorumlu Müdürü Hafize Kazcı'nın, gerçeğe aykırı ve kasıtlı haberlerle, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, suç işlemeye tahrik, suçu-suçluyu övme ve kanunlara uymamaya tahrik" suçlarından 2 yıl 6 aydan 21 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle dava açıldı.
O günlerde tartışmaların odağında olan Dolmabahçe'deki Bezmialem Valide Sultan Camisi'ne girilmesinin de yer aldığı olaylara ilişkin, 10 Aralık 2013'te ise 7'si yabancı uyruklu 255 kişi hakkında, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet", "görevi yaptırmamak için direnme", "kamu malına zarar verme" ve "ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme" gibi suçlardan iddianame hazırlandı.
Mahkeme 23 Ekim 2015'te 244 sanığa "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek, görevliye direnme, görevli memura hakaret, mala zarar verme, kamu görevini usulsüz üstlenme, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma" suçlarından 2,5 ay ile 1 yıl 2 ay arasında değişen hapis cezası verdi. Bu kişiler arasında yer alan 4 sanığa, Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'ni kirlettikleri gerekçesiyle "ibadethaneyi kirletmek" suçundan 10 ay hapis cezası veren mahkeme, bazı sanıkların dosyasını ayırdı.
Olaylar sırasında Mehmet Ayvalıtaş'ın Ümraniye'de araç çarpması sonucu ölümüne ilişkin, 5 Şubat 2014'te, iki kişi hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Yargılama sonunda iki sanık beraat etti.
Zehra Develioğlu adlı bir kadının Gezi Parkı eylemleri sırasında Kabataş'ta çocuğuyla beraber bir grup tarafından darbedildiğine ilişkin tartışmalar da o günlerde basında çok yer aldı. 14 Şubat'ta bir açıklama yapan mağdur Zehra Develioğlu'nun avukatı Abdurrahman Kayapınar, Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden alınan doktor raporuna göre müvekkili ve çocuğunun darbedildiğinin tespit edildiğini belirtti. Olayla ilgili soruşturma halen sürüyor.
Çarşı grubunun gezi davası süreci bitmedi
Aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 kişi hakkında, 11 Eylül 2014'de, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkeme, 29 Aralık 2015'te 35 sanığın beraatine karar verdi.
Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci, 12 Ocak 2016'da Yargıtay Ceza Dairesine temyiz başvurusunda bulunarak, kararın bozulmasını talep etti. Dilekçede, "Başbakanlık binalarının sanıklarca ele geçirilmeye çalışıldığı" ifade edildi.
Gezi Parkı olaylarına ilişkin kitap hazırlayan Abdurrahman Erol Özkoray'un da dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren sözler kullandığı gerekçesiyle yargılandığı davada, 23 Eylül 2014'te aldığı 11 ay 20 gün hapis cezası ertelendi.
Katıldığı bir televizyon programında Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan yönetmen Mustafa Altıoklar, 28 Aralık 2015'te, Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesince 6 bin lira idari para cezasına çarptırıldı.
Eylemler sırasında Dolmabahçe'deki göstericilerin sığındıkları Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'nin o dönemki müezzini Fuat Yıldırım'ın, başka bir camiye atanması kararının iptali istemiyle idare mahkemesine açtığı dava reddedildi.
Fuat Yıldırım'ın, Gezi Parkı olayları sırasındaki yazıları nedeniyle suç duyurusunda bulunduğu gazeteciler Soner Yalçın ve Barış Pehlivan ile OdaTV yöneticileri hakkında yürütülen soruşturmada 17 Ocak 2014'te takipsizlik kararı verildi.
Olaylarda, eski CHP Amasya Milletvekili Ramis Topal'ı kasten yaraladığı iddiasıyla İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan polis memuru Cihad Şanlıdağ, 20 Eylül 2016'da "olası kastla yaralama" suçundan 8 ay 22 gün hapis cezası aldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Gezi Parkı eylemleri sırasında yaralı vatandaşlara izinsiz sağlık yardımı yapıldığı gerekçesiyle dönemin (2012-2014) İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Onur Kurulu'nun görevden alınması talebiyle İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava, 14 Kasım 2017 tarihli duruşmada reddedildi.
Osman Kavala'nın "Gezi" davası, tahliyesi ve yeniden tutuklanması
Gezi Parkı tartışmalarının odağındaki isim Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, Gezi Parkı olayları, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık kumpasları ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 1 Kasım 2017'de tutuklandı.
Kavala'nın tutuklandığı Gezi Parkı soruşturması kapsamında 5 Aralık 2018'de, yurt dışında yaşayan oyuncu Mehmet Ali Alabora ve MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davanın firari sanığı gazeteci Can Dündar hakkında Gezi Parkı eylemlerinde etkin rol aldıkları gerekçesiyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Soruşturma 20 Şubat 2019'da tamamlandı ve 16 şüpheli hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlandı. Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Mehmet Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden'in, somut ve kesin delil bulunmadığından beraatlerine, Kavala'nın tahliyesine hükmedildi. Firari sanıkların dosyası ayrıldı, savunmaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Kavala, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında, 19 Şubat 2020'de cezaevinden tahliye edilmeden tekrar polis ekiplerince gözaltına alındı. Adliyeye getirilen Kavala, yeniden tutuklandı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), 22 Ocak 2021'de Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada, Osman Kavala'nın da arasında bulunduğu 9 sanık hakkında verilen beraat kararlarını bozdu.
Tutuklu Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Jak Barkey hakkında, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "siyasal veya askeri casusluk" suçlarından, 29 Eylül 2020'de ikinci iddianame hazırlandı.
Bu süreçte Çarşı taraftar grubu üyelerinin de içinde bulunduğu 35 sanıklı dava dosyası da bozuldu.
Yeniden görülen davada karar nisanda çıktı
Çarşı davası, firari gezi davası sanıkları ve Osman Kavala ile Mücella Yapıcı'nın aralarında bulunduğu 9 sanığın bozulan gezi davası ile Osman Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey'in, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin davaları tek dosyada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleşti.
Ancak devam eden yargılama sürecinde Çarşı davası ana dosyadan ayrıldı. 35 sanığın Çarşı davası kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması sürüyor.
Öte yandan gezi olayları davalarının sonuncusunu 25 Nisan'da karara bağlayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Osman Kavala'yı, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanıklar Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'yi "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapis cezasına çarptırdı.
Sanıklar, haklarında verilen karar üzerine tutuklanarak cezaevine konulurken, aralarında Henri Barkey, Can Dündar ve Memet Ali Alabora'nın da bulunduğu firari 9 sanığın dosyası ise ayrıldı. Mahkemenin gerekçeli kararı yazma süreci devam ediyor.
Muhabir: Başak Akbulut Yazar