ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bir sonraki eğitim öğretim yılında da hem ders kitaplarını gözden geçireceğiz ve hazırlanan yardımcı kaynaklar da ders kitaplarının içerisinde olacak şekilde tek bir kitapla süreci yöneteceğiz." dedi.
Bakan Özer, Ders Aletleri Yapım Merkezi'nde düzenlenen, "Evde Eğitim Gören Çocukların Eğitimlerinde Kullanılacak Eğitim Materyali" dağıtım töreninde konuştu.
12 Eylül'de başlayacak yeni eğitim-öğretim yılı hazırlıklarının yoğun şekilde devam ettiğini belirten Özer, Bakanlığın tüm birimlerinin tatil yapmadan çok büyük fedakarlık göstererek okulları eğitime hazırladığını söyledi.
Bu yıl ilk defa 130 milyon yardımcı kaynağın basılarak tüm okullara ulaştırıldığını hatırlatan Özer, böylece yıllardan beri eğitim sisteminde kronik bir problem olan ve velilere maddi külfet yükleyen yardımcı kaynak sorununun Milli Eğitim Bakanlığının tüm çalışanlarının özverisiyle bir yılda giderildiğini bildirdi.
Bakan Özer, "İnşallah bir sonraki eğitim öğretim yılında da hem ders kitaplarını gözden geçireceğiz ve hazırlanan yardımcı kaynaklar da ders kitaplarının içerisinde olacak şekilde tek bir kitapla süreci yöneteceğiz." dedi.
Okullara bütçe gönderilmemesi probleminin de bu dönemde çözüldüğüne işaret eden Özer, "3,1 milyar lira Türkiye'deki tüm okullarımıza gönderilmiş bulunuyor. Gelirken rakama baktım 1,5 milyara yakın bir bütçe kullanılmış." diye konuştu.
Özer, okulların temizlik elemanı ihtiyacı için de hazırlıklara çok erken başladıklarını, daha önce ekim ayında istihdam edilen temizlik görevlilerinin bu yıl ilk kez eğitim öğretim yılı başlamadan önce görevde olacağını kaydeden Bakan Özer, 60 bin temizlik elemanının, pazartesi günü Türkiye genelinde göreve başlayacağını bildirdi.
Yaz döneminde özellikle deprem güçlendirme ve yık-yap kapsamındaki okullarla ilgili çok başarılı bir süreç götürdüklerini aktaran Özer, "Yaklaşık 450 okulu elden geçirdik. Bunların 198'i yık-yap veya yeni yapılan okullar, geriye kalan okullar deprem dolayısıyla güçlendirme ihtiyacı olan okullar. 1407 bağımsız anaokulu, 11 bin 100 ana sınıfı da yeni eğitim öğretim yılında çocuklarımızın hizmetinde olacak. Büyük onarımından, küçük onarımına okulların donatım ihtiyacından temizlik, kırtasiye ihtiyacına kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde Milli Eğitim Bakanlığı gece-gündüz demeden çalışmaya devam ediyor." şeklinde konuştu.
Atılan tüm adımların odağını "eğitimde fırsat eşitliği" oluşturuyorBakan Özer, özel eğitime ihtiyaç duyan ve kaynaştırma-bütünleştirme veya özel eğitim anaokulları, uygulama ve meslek okullarında eğitimine devam edemeyen, evde bakım, süreğen hastalıklarından dolayı evde bakım gerektiren çocukların evlerinde öğretmenleri ile kullanacakları eğitim materyallerini çocuklarla buluşturmak için bir araya geldiklerini anlattı.
Atılan tüm adımların odağının "eğitimde fırsat eşitliği" olduğuna dikkati çeken Özer, böylece dikey hareketliliklerden sınıfların atlandığı ve işçinin işçi kalmadığı, işçinin çocuğunun mühendis, kaymakam, vali olduğu bir toplum, müreffeh bir toplum inşa edileceğini ifade etti.
Bu kapsamda özel eğitim çocuklarını ihmal etmediklerini vurgulayan Özer, Bakanlık olarak önceliklerinin özel eğitim çocuklarının akranlarıyla birlikte kaynaştırma eğitimi almaları olduğunu söyledi.
Bunun mümkün olmadığı hallerde ise özel eğitim anaokullarında, uygulama okullarında, meslek okullarında, özel eğitim sınıflarında, hastanede ya da evde eğitim alan öğrenci sayısının 453 bin 29 olduğunu bildiren Özer, "Yıllarca örnek gösterilen Finlandiya'daki tüm eğitim kademelerindeki öğrenci sayısı 600 binler civarında. Bizde sadece özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın toplam sayısı 453 bin 29. İşte bu, Türkiye'nin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Son 20 yıl, eğitimde ayrıştırmaların anti-demokratik uygulamaların kaldırıldığı, beşeri sermayenin niteliğinin arttırılmasıyla ilgili her türlü fedakarlığın yapıldığı bir dönem olarak tarihte yerini alacaktır." diyen Özer, 57 bin 108 okulu, 146 bin binası ile Milli Eğitim Bakanlığının Türkiye'nin örneklemi değil Türkiye'nin evreni olduğunu vurguladı.
Ev kitleri öğrencilere ulaştırılıyorÖzel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu da geçen yıl ülke genelinde 306 bin 469'u kaynaştırma-bütünleştirme, 57 bin 413'ü özel eğitim okullu, 77 bin 602'si özel eğitim sınıfı, 993'ü hastane sınıfı, 10 bin 552'si evde eğitim alan öğrenciler olmak üzere toplam 453 bin 29 özel eğitim ihtiyacındaki çocuğa eğitim verildiğini dile getirdi.
Numanoğlu, Evde Eğitim Gören Özel Öğrencilerimiz İçin Eğitim Kiti (EVKİT) adıyla evde eğitim kararı olan orta düzeyde zihinsel yetersizliği ve otizmi olan öğrenciler için 800, görme ve işitme yetersizliği olanlar için 100'er olmak üzere toplam 1000 ev kitinin hazırlandığını aktardı.
Evler adeta eğitim yuvası olacakAK Parti Milletvekili Lütfiye Selva Çam da Milli Eğitim Bakanlığın Ankara'daki hemen hemen tüm programlarına katıldığını, bu hafta ise ikinci programda olduğunu ifade ederek, ağustos ayını Milli Eğitim Bakanlığının Ankara için yaptığı icraatların ayı olarak gördüğünü söyledi.
Öğrencilik yıllarında kaynaştırma eğitiminin yaygın olmadığını, özel çocukların evlerden dışarı pek çıkarılmadığını aktaran Çam, buna karşın son 20 yıldır bu çocuklara verilen destekleri anlattı.
Bakanlığın Evde Eğitim Gören Özel Öğrenciler İçin Eğitim Kiti çalışmasını çok değerli bulduğunu dile getiren Çam, "Evlerimiz de adeta bir anaokulu bir eğitim yuvası gibi olacak." dedi.
Törenin ardından Bakan Özer ve törene katılanlar, evde eğitim gören özel öğrenciler için hazırlanan ev kiti eğitim materyallerini taşıyan tırları illere uğurladı.
"Manipülasyona şiddetle karşı duruyoruz"Bakan Özer, programın ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Özer, Ankara'da eylem yapan özel okul öğretmenlerine polis ekiplerinin müdahalesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Eğitim sisteminin en değerli varlığı öğretmenlerimiz, Milli Eğitim Bakanlığı olarak devletteki öğretmenlerimiz ile özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerimizi biz ayırt etmiyoruz. Her birinin çalışma koşullarının çok daha iyi noktaya getirmek için çok daha iyi ortamlarda eğitim vermelerini sağlamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. İki güzide meslek grubu olan öğretmen ve polisin, yani öğretmen ve polisleri karşı karşıya getirmeyle ilgili her türlü manipülasyona şiddetle karşı duruyoruz."
Muhabir: Selma Kasap