ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen davada eski Yargıtay üyesi sanık Ali Yıldız hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, sanık Yıldız, avukatı ve yakınları katıldı.
Duruşmada Yargıtay Savcısı, sanık hakkındaki iddianamenin özetini okudu. İddianamede, Yıldız'ın örgüt toplantılarına katıldığı, FETÖ'nün HSYK'de etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçilenler arasında yer aldığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığı tespitine yer verildi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Yıldız, 26 yıllık meslek hayatında hukuktan ayrılmadığını savundu, HSYK'de başmüfettiş olarak görev yaparken 2011'de Yargıtay Üyeliğine seçildiğini anlattı.
Şiddetle kınadığı darbe girişimiyle bir alakasının bulunmadığını öne süren Yıldız, "Bu memlekete kastedenler mutlaka cezalandırılmalıdır." dedi.
Yetkisiz mercilerce hukuksuz, soyut delillerle hakkında dava açıldığını iddia eden Yıldız, üye seçildikten sonra Yargıtay'ın orman kadastrosuna bakan 20. Hukuk Dairesinde görevlendirildiğini, suça konu olduğu iddia edilen kararlarla bir ilgisinin bulunamayacağını savundu.
Yıldız, 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında konusu suç sayılan herhangi bir eylemi bulunmadığını ileri sürdü.
İddianamedeki ByLock kullandığı yönündeki tespiti kabul etmeyen sanık Ali Yıldız, kesinlikle böyle bir programı indirmediğini, kullanmadığını, programın ekran görüntüsünü ilk kez gazetelerde gördüğünü ileri sürdü.
Silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin yapısını ve faaliyetlerini iddianameden okuyunca öğrendiğini, örgüt üyesi olduğuna dair somut bir delil bulunmadığını savunan Yıldız, şöyle devam etti:
"Yargıtay üyesi seçilmek, meslektaşlarımla bir araya gelmek ve tanımadığım kişilerin ByLock mesajlarına konu olmak silahlı terör örgütü üyeliği için kanıt olamaz. Bu eylemler suçmuş gibi haksız, hukuksuz delillerle ispatlanmaya çalışılmıştır. ByLock kullandığım iddiası tamamen gerçek dışıdır. İstanbul'da görev yaptığı belirlenen başka bir Ali Yıldız var. Onunla ilgili kayıtlar dosyaya girmiştir. Başka bir Ali Yıldız'ın ByLock tutanağı dosyama konulmuştur."
Ailecek tedavi için gittikleri diş hekimi ile yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtlarının da delil olarak dosyaya girdiğini söyleyen Ali Yıldız, bu diş hekiminin iddianameye "rahip" olarak yazıldığını öne sürdü.
Sanık Ali Yıldız, "terör örgütü FETÖ mensubu olduğu ve bu nedenle Yargıtay üyesi seçildiği" yönündeki eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Yargıtay Üyesi İlhami Dal'ın tanık beyanlarını kabul etmedi.
Bu kişilerin de FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla sanık konumunda bulunduklarını aktaran Yıldız, "Kendilerini kurtarmak için bu yönde beyanda bulunmuşlardır. Kesinlikle hiçbir gruba veya kişiye arka çıkmam söz konusu değildir. Hakkımda beyanda bulunanların soyut isnatlarını reddediyorum." dedi.
Duruşmada, dosyaya gelen bilgi ve belgeler okundu. Bilgi Teknolojileri Kurumundan gelen yazıya göre, sanığın adına kayıtlı cep telefonundan 135 kez ByLock'a girdiğinin tespit edildiği bildirildi.
Sanık Yıldız ise kesinlikle ByLock kullanmadığını savunarak yazıyı inceledikten sonra bu konuda savunma yapmak istediğini söyledi.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'ndan gelen yazıda da sanığın Bank Asya'da 2007'de açılıp, 2012'de kapatılan mevduat hesabının bulunduğu belirtildi. Ali Yıldız, hesabın üye olduğu kooperatif için alınan kredi nedeniyle açıldığını, borç bittikten sonra da kapatıldığını ifade etti.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı.
Yıldız'ın tahliye talebini reddeden heyet, eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski HSYK üyeleri İbrahim Okur, Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik ve eski Yargıtay Üyesi İlhami Dal'ın tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
Duruşma, 12 Şubat 2018'e bırakıldı.