Darbe girişiminin kilit noktası İstanbul'da yaşananlar

FETÖ üyesi askerlerin 15 Temmuz 2016'da düzenlediği ve ülke genelinde 251 vatandaşın şehit olduğu darbe girişimi sırasında İstanbul, olayların kilit noktası oldu.

15 Temmuz 2021 Perşembe 14:52
Darbe girişiminin kilit noktası İstanbul'da yaşananlar

İSTANBUL (AA) - FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi, İstanbul'da destansı bir direnişle akamete uğratıldı.

Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY mensubu veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8 binin üzerinde askeri personelin, savaş uçakları da dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank 246 zırhlı aracın ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı kanlı darbe girişiminde örgüt, İstanbul'da en stratejik bölgeleri hedef aldı.

Kuleli Askeri Lisesi'nde saat 20.00 sıralarında alarm verildi. Hazırlıkların ardından 2 unimog 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, 2 unimog Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne hareket etti. Bir grup darbeci asker de Kandilli-Beykoz istikametine gitti. Okul önünden yaya olarak geçen bazı vatandaşları darbeci askerler derdest etti. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kolluk kuvvetlerine bulundukları noktaları korumaları, darbecilere direnç göstermeleri konusundaki talimatı üzerine Çengelköy Polis Merkezi Amirliğindeki görevli polisler, polis otolarıyla karakolun kapısını kapatacak ve yolu kesecek şekilde park ederek tertibat aldı.

Köprüleri kapattılar

Bir grup asker Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan hareket ederek saat 22.00 sıralarında, Boğaziçi (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin Anadolu'dan Avrupa'ya gidiş yönünü tek taraflı olarak trafiğe kapattı. Anlam verilemeyen ve şaşkınlık yaratan askeri hareketlilik, televizyon kanallarında haber oldu. Sosyal medyada Ankara ve İstanbul başta olmak bazı şehirlerde patlama ve silah sesleri duyulduğu haberleri yer aldı. Darbeci askerlerin yönetimindeki uçaklar kent üstünde alçak uçuş yaparak sonik patlamalarla halkı sindirmeye ve dışarı çıkmalarını engellemeye çalıştı.

Binali Yıldırım "Kalkışma" diye niteledi

Bir televizyon kanalına bağlanan dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 23.10 sıralarında olayları "kalkışma" diye niteledi ve Türk ordusu içerisinde bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu duyurdu.

Yıldırım'ın, "Doğrusu bir kalkışma ihtimali üzerinde duruyoruz. Belli ki emir komuta zinciri olmadan asker içerisindeki bazı kişilerin kanunsuz bir eylemi söz konusu. Ancak vatandaşlarım ve milletim bilsin ki demokrasiye herhangi bir zarar getirecek hiçbir faaliyete izin verilmeyecektir." şeklinde açıklamaları üzerine başta sosyal medya olmak üzere pek çok farklı kesim darbenin ciddiyetine vararak tepki vermeye başladı. Darbeciler saat 23.25'te sosyal medyaya erişimi engelledi, ancak erişim engeli kısa bir süre sonra kaldırıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde halka ateş açıldı

Darbecilerin Vatan Caddesi'ndeki işgal girişimi başarıya ulaşamayınca polis anonslarla halkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne yönlendirdi. Vatandaşlar belediye binasını işgale gelen darbeci askerleri protesto etti. Halkın üzerine ateş açan darbeciler, Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişiyi şehit etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşları meydanlara çağırdı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saatler 00.24'ü gösterdiğinde CNN Türk kanalına bağlanarak, "Bu gelişme gerçekten Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içindeki bir azınlığın, ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait paralel yapılanmanın teşvik ettiği üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir." dedi.

Erdoğan yaptığı bu görüntülü konuşma ile milleti, darbecilere karşı durmak üzere meydanlara çağırdı. Diyanet İşleri Başkanlığının emriyle camilerden selalar okutuldu.

Çağrının ardından 7'den 70'e İstanbul'un her semtinden vatandaşlar ellerindeki bayraklarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kısıklı'daki konutunun önüne, Atatürk Havalimanına, Büyükşehir Belediyesine, Emniyet Müdürlüğü önüne ve Taksim Meydanı'nın da aralarında bulunduğu meydanlara koştu.

34 kişi köprüde şehit düştü

Erdoğan'ın çağrısı üzerine binlerce kişi Boğaziçi Köprüsü'ne adeta akın etti. Bazı darbeci askerler, saat 01.40'da köprüyü geçmeye çalışan vatandaşların üzerine ateş açtı. Tankın da kullanıldığı saldırılarda aralarında polis memurları Münür Alkan, Kemal Tosun, reklamcı Erol Olçok, 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişi şehit oldu.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu Yakası giriş kısmında meydana gelen olaylarda ise Hasan Kaya ateşli silahla mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı, İsmail Kefal kafa travması sonucu, Şükrü Bayrakçı Ümraniye Çakmak Köprüsü civarında tankla ezilme nedeniyle genel beden travması sonucu şehitlik mertebesine ulaştı. İstanbul'da darbecilerin kontrolündeki savaş uçakları 03.20 sularında köprü üzerinde ve çeşitli ilçelerde alçak uçmaya başladı. FETÖ'cüler, F-16'lar sonik patlamalar gerçekleştiriyordu.

Hedeflerinde 'polis' bulunuyordu

Darbecilerin polise yönelik ilk hedef noktası Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü oldu. Buraya saat 22.20 civarında ulaşan askerler, 'teslim olun' çağrısı yaptı. Polis, teslim olmadı. Saat 00.30'dan itibaren burada toplanmaya başlayan vatandaşlar askerlere tepki gösterdi. Askerler havaya ateş açarken vatandaşların tepkileri daha da arttı. Çıkan olaylarda Ümit Yolcu şehit olurken, 16 kişi yaralandı. Askerler, vatandaşların artan tepkisi üzerine burayı terk etti.

Vatan Emniyet Müdürlüğü önüne ulaşan darbeci askerler, polisin ve halkın direnişi karşısında başarılı olamadı. Darbeci askerlerce hava desteği istenmesi üzerine gelen helikopter, eski lunapark olarak adlandırılan noktaya inmek istedi. Polisin yerden atışla karşılık vermesi üzerine helikopter Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin arkasındaki okulun bahçesine indi. Vatandaşların tepki göstermesi üzerine buradan da kalkmak zorunda kalan helikopter, Topkule Kışlası'na döndü. Darbeci askerler, zırhlı araçları çevreleyen vatandaşların da sayesinde polis tarafından gözaltına alındı. Tanklardan birinin içinden vatandaşlarca çıkarılan ve darbeci askerlerle birlikte hareket ettiği anlaşılan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mithat Aynacı da yakalandı.

Vatan Caddesi'nde AK Parti Fatih İlçe Başkanlığı önünde meydana gelen olaylarda Mehmet Güder şehit oldu.

Valilik'te darbecilere gözaltı

Kurmay Albay Nizamettin Aydın komutasındaki 90 asker, 22.30'da İstanbul Valiliği'ne gitti. Valilik önündeki nöbetçi kulübesindeki polislere, "Ordu adına geliyoruz. Silahlarınızı teslim edin." diyen askerlere polisler, "Bize böyle bir emir gelmedi." karşılığını verdi. Albay Nizamettin Aydın, polisin elindeki MP5 silahı çekerek alınca polisler de buradan ayrıldı. Askerler binaya girdi.

İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan, halkın Valilik önünde toplanmasını sağladı. Kalabalığın artması üzerine darbeci askerler binayı terk etmek zorunda kaldı. Haliç Köprüsü'nde polis tarafından önü kesilen darbeciler gözaltına alındı.

AKOM'un işgali

Darbecilerin hedeflerinden biri de 3 bine yakın kamera ile İstanbul'un birçok noktasını kayıt altına alan ve anlık olarak MİT'e ileten İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) oldu.

Saat 21.15 sıralarında AKOM'a giren darbeci askerler, görevlileri etkisiz hale getirip dışarı çıkardı. Darbeci askerler binada kilitli odaların kapılarını kırarak arama yaptı. Askerler, bilgisayarların ve elektronik eşyanın fişlerini çekti, server odalarına girerek sistemi engellemeye, kamera ve ekranları devre dışı bırakmaya çalıştı. Bunu başaramayan askerler, teknik ekip çağırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından vatandaşlar AKOM binası çevresinde de toplanmaya başladı. Darbeci kurmay yarbay Mustafa Kubilay'ın emri ile askerler, vatandaşların girişini engellemek amacıyla bina kapısına barikat oluşturdu. Vatandaşlar buradan ayrılmayınca darbeci askerler hedef gözetmeksizin halka doğru ateş etti. Açılan ateş sonucu 6 kişi yaralandı.

AKOM yetkilileri, kritik öneme sahip AKOM binasına darbecilerce zarar verilmesini engellemek ve üzerlerinde psikolojik baskı kurmak amacıyla AKOM binasına itfaiye araçlarını çağırdı. Gelen itfaiye araçlarından yaklaşık bir saat boyunca telkin edici anonslarda bulunuldu.

Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri saat 06.00 sıralarında AKOM'a geldi. İlçe Emniyet Müdürü İsmail Dinçer Öğüt megafonla "teslim olun" anonsu yaptı. Darbeciler teslim olmayacaklarını beyan ederken keskin nişancılar çatıya yerleştirilerek operasyon hazırlıkları yapıldı. Bu görüşmelerin akabinde Mustafa Kubilay ve diğer subaylar ellerinde bulunan A4 kağıdı ebatındaki belgeleri yakarak imha etti. Kubilay, askerleri binanın alt katında topladı ve erlere de terasa çıkmaları emrini verdi. Akabinde emniyet personeli olan keskin nişancıların çatılara yerleştirilmesi üzerine umudunu yitiren Kubilay, "Gururumuzu kırmadan teslim alırsanız mutlu oluruz" dedi. Askerler, yanlarında getirdikleri çantalardaki sivil kıyafetlerini giyerek, silahsız, elleri başlarının üzerinde, binaya doğru diz çökmüş bir vaziyette emniyet güçlerine teslim olmak zorunda kaldı.

Acıbadem Türk Telekom

Acıbadem'deki Türk Telekom Hizmet Binası'nın önüne saat 22.30 civarında gelen darbeci kurmay yüzbaşı Mehmet Karabekir yönetimindeki askeri birlik, binanın önünde, etrafındaki yol ve caddenin köşelerinde konuşlanarak giriş-çıkışı durdurdu. Acıbadem Türk Telekom binasını darbecilerin ele geçirdiğini öğrenen vatandaşlar, kısa bir süre sonra Türk Telekom civarında toplanmaya başladı. Kolluk görevlileri de olay yeri ve civarına gelerek, darbeci askerlere müdahale etmeye çalıştı.

Karabekir, bölgeye ulaşan ya da tesadüfen oradan geçmekte olan vatandaşlara, "Asker yönetime el koydu haberiniz yok mu? Evlerinize gidin" diyerek tehditte bulundu. Karabekir, buradan ayrılmayan vatandaşlara ateş açtı.

Üsküdar ilçesi Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Türk Telekom Bölge Müdürlüğü önüne geldi. Askerleri sakinleştirmeye çalışan Sertbaş, bunda başarılı olamadı. Karabekir, Sertbaş'a ateş etti. Vatandaşların, karnından yaralanan Sertbaş'a müdahalesine de havaya ateş ederek izin vermeyen Karabekir, askerlere, "Böyle olacaksınız, af yok. Birini vurdum, diğerleri dağıldı." şeklinde sözler söyledi. Vatandaşların bir araçla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüğü Sertbaş, hastaneye varmadan şehit oldu.

Olaylarda Murat Mertel, Muhammet Fazlı Demir, Orhun Göytan, Şirin Diril ve Murat Naiboğlu da şehit düşerken, 18 kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı. Darbeci askerlerden Karabekir, olay yerine gelen güvenlik kuvvetlerince etkisiz hale getirildi.

Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan bazı darbeci askerler zırhlı araçlarla buradan kaçarken, bazıları da teslim oldu.

AK Parti İl Başkanlığı'nı işgal girişimi

47. Piyade Alayından tam teçhizatlı ve mühimmatlı olarak çıkan askerler 7 açık land ve bir unimog araca binerek saat 22.00-22.15 sıralarında AK Parti İl Başkanlığına gitmek üzere hareket etti. Askerler saat 23.15 sıralarında AK Parti İl Binasına gelerek işgal etti. Bir süre sonra halk, bina önüne toplanmaya başladı. AK Parti'li bazı belediye başkanları ile milletvekili Metin Külünk de bina önüne geldi. AK Parti'li yöneticiler, kesinlikle binayı boşaltmayacaklarını yapılanın kanunsuz olduğunu bildirdi. AK Parti İl Başkanlığı önünde biriken halkı dağıtmak isteyen darbeciler, havaya ateş etti. Darbeci binbaşı Faruk Şimşek de orada bulunan erlere şarjör takmaları ve ateş etmeleri yönünde emirler verdi. Askerler sabaha doğru olay yerine getirtilen otobüslerle kışlalarına gönderildi. Olay yerinde bir vatandaş itiş kakış sırasında yaralandı.

Çengelköy'de darbeciler polisle çatıştı, 7 kişi şehit oldu

Çengelköy Polis Merkezi Amirliğindeki görevli polisler, polis otolarıyla karakolun kapısını kapatacak ve yolu kesecek şekilde park ederek tertibat aldı.

Çengelköy bölgesine gelen darbeciler, sıkıyönetim ilan edildiğini ileri sürerek yolun açılmasını istedi. Cadde üzerindeki esnafa ve orada yavaş yavaş toplanmaya başlayan halka da aynı söylemlerde bulunan darbeciler, halkın ve polisin direnç göstermesi üzerine havaya ateş açarak Kuleli Askeri Lisesi'ne kaçtı. Darbeciler daha sonra kalabalık bir şekilde Çengelköy Polis Karakolu önüne yaya olarak gitti. Darbecilerin Çengelköy Polis Merkezine doğru intikal ettiklerinin öğrenilmesi üzerine vatandaşlar Aya Yorgi Kilisesi Vakfı binası önünde toplandı. Darbeciler vatandaşlardan dağılmalarını istedi. Topluluğun dağılmaması üzerine rütbeli darbecilere "Yere yat ve hedef gözetmeksizin ateş serbest" emri verildi. Bir kısım rütbeli emre uyarak sivil vatandaş topluğunun üzerine doğru uzun namlulu piyade tüfekleriyle ateş etmeye başladı. Açılan ateş sonucu bazı vatandaşlar yaralandı ve topluluk Polis Merkezi istikametine yöneldi.

Çengelköy Polis Merkezinden kalkışmanın hukuksuz olduğu yönündeki çağrılara rağmen çöp konteynerlerini siper alan darbeciler, ihtilal yaptıklarını belirterek polislere teslim olmalarını isteyip ateş açtı. Polisler de ateşe karşılık verdi.

Çıkan silahlı çatışma sonrasında Çengelköy Polis Merkezi önünde toplanan vatandaşların bir kısmı ara sokaklara, bir kısmı ise Çengelköy Işıklar mevkiine doğru gitti. Polisler sayıca az olmalarına karşın darbecileri merkeze sokmadı. Darbeci askerler ise vatandaşlara ateş etmeyi sürdürürken bazı vatandaşları da kelepçeledi.

Darbeciler, Çengelköy Işıklar Bölgesi'nde sivil vatandaşlara uzun namlulu silahlarla ve etkili mesafeden ateş etmeye devam etti. Polis ve vatandaşın direnci ile darbeciler, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını anlayınca saat 05.48 sıralarında geri çekilme kararı aldı. Kelepçelenen vatandaşlar polisler tarafından serbest bırakıldı. Olaylar sonucunda gazeteci Mustafa Cambaz, Kader Sivri, Burak Cantürk, Fatih Dalgıç, Gökhan Esen, Halil Kantarcı ve Osman Yılmaz şehit oldu, 62 kişi de yaralandı.

Kısıklı'da binlerce vatandaş

İstanbul'da darbe girişimine tepki gösteren binlerce kişi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın evinin bulunduğu Üsküdar Kısıklı'da toplandı.

Üsküdar'da da askerlerle vatandaşlar karşı karşıya geldi. Tankın iki kez üstünden geçtiği Sabri Ünal, olayı sadece bir kolundan yaralanarak atlattı.

Darbeciler, Taksim Meydanı'nda 39 kişiyi yaraladı

Hasdal Kışlası'ndan bir grup asker Taksim Meydanı'na sevk edildi. Askerler önce anıt ve çevresini, daha sonra Taksim Meydanı'na gelen noktaları kontrole başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından sonra vatandaşlar Taksim Meydanı'nda toplanmaya başladı. Meydanı kontrol etmek isteyen darbeciler yetersiz kalınca, TRT Harbiye Binası'nı işgalle görevlendirilmiş 2'si rütbeli 8 asker de buraya yönlendirildi.

Direniş karşısında sıkışan ve sadece anıt çevresinde toplanan askerlere destek amacıyla Hasdal Kışlası'ndan yine asker sevk edilmek istendi. Ancak vatandaşların kamyon ve diğer araçlarıyla yolları kapatması nedeniyle asker sevkiyatı gerçekleşemedi. Taksim Meydanı'nda mevzilenen bir grup asker, gece yarısı 02.25'de giderek sayıları artan protestocuları dağıtmak için havaya ateş açtı. Meydanda halk ve polisle karşı karşıya gelen darbeci askerler, 39 kişiyi yaraladı.

TRT Ulus Yerleşkesi binasının işgali

Kara Harp Akademisinde yapılan toplantıda görevlendirilen bir grup darbeci asker, saat 21.00-21.30 sıralarında silahlı ve tam teçhizatlı olarak yola çıktı. Askerler zırhlı araçlarla saat 22.30'a doğru TRT Ulus yerleşkesine ulaştı. Güvenlik görevlilerine, "Terör tehdidi var, binayı süratle boşaltın." diyen darbeci askerler binaya dağıtıldı. Darbeciler içerideki yaklaşık 40 kadar TRT çalışanına telefonlarını bıraktırarak binayı boşalttı. İç aydınlatmaları kapatan darbeci askerlerden Binbaşı Yüksel Demir, alay komutanı Müslüm Kaya'yı aradı ve binanın kontrolünün ele geçirildiğini bildirdi.

Darbeci askerlere binada beklenmesi talimatı verildi. Saat 22.30 sıralarında TRT binası bahçesine 10 kadar asker, helikopterle indi. Darbeciler, TRT Arapça kısmına girdi.

Bu arada dışarıda vatandaşlar toplanmaya başladı. Vatandaşların dağılması için havaya ateş açıldı. Binbaşı Yüksel Demir'in telefonuna saat 05.00 sıralarında "RUN" yazan bir mesaj geldi. Darbeci albay Hüseyin Ergezen'in de aralarında bulunduğu 5 kişi buradan temin ettikleri sivil kıyafetleri giyerek saat 06.00 sıralarında uzun namlulu silahlarını bırakarak olay yerinden kaçtı. Diğer darbeci askerler saat 07.45 sıralarında polis ekiplerine silahlarını vererek teslim oldu.

Harbiye'deki TRT binasının işgali

Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayının eski komutanı albay Müslüm Kaya ile yeni komutanı Nebi Gazneli'nin bizzat organize ettiği ve talimatlarını verdiği olayda, Hasdal Kışlası'ndan çıkan bir grup darbeci asker 21.30-22.00 sıralarında Harbiye'deki TRT binasına geldi.

Darbeciler, bina önündeki trafik polislerini silah tehdidiyle etkisiz hale getirip binaya girerek güvenlik görevlilerine "Bomba ihbarı var." şeklinde beyanda bulunarak burayı ele geçirdi.

Olay yerine gelen polis ekiplerine ateş açan darbeciler Şişli Emniyet Müdürü Melih Ekici'yi gözünden yaraladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlar, TRT binası önünde toplanmaya başladı. Darbeciler, vatandaşların kendilerine tepki göstermesi üzerine havaya ateş açtı. Dağılmamaları üzerine vatandaşların ve buraya gelen polislerin üzerine ateş açan darbeciler, Fahrettin Yavuz ve Murat Demirci ile 2 yıldır İstanbul'da yaşayan Faslı Jaouad Merroune'yi vurarak şehit etti. Vatandaşlardan 48'i de çeşitli yerlerinden yaralandı. Darbeci askerler, polis ekiplerinin "teslim olun" çağrısına ateşle karşılık verdi. Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan askerler daha sonra teslim oldu.

Atatürk Havalimanı'nda alçak uçuş

Atatürk Havalimanı, tanklar vasıtasıyla sevki sağlanan örgüt üyesi askerler tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Darbeciler, saat 22.15 itibarıyla havalimanına giriş-çıkışları kapattı.Uçuş kontrol kulesini ele geçiren darbeciler, tüm yurt içi ve dışı uçuşları durdurdu. F-16 savaş jetleri ile havalimanı üzerinde alçak uçuş yapılarak yolcu uçaklarının iniş-kalkış yapmaları engellendi. Askerler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine havalimanına akın eden binlerce kişinin üzerine ateş etti. Pistte bulunan 17 yaşındaki Mahir Ayabak şehit düşerken, onlarca kişi yaralandı. Halkın direnişi karşısında askerler burayı terk etmek zorunda kaldı.

Atatürk Havalimanı önünde tankın önüne yatan Metin Doğan, daha sonraki günlerde çokça konuşuldu.

Sabiha Gökçen Havalimanı

Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından 8 zırhlı araçla çıkan darbeci askerler, saat 23.30 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanı yakınlarına ulaştı. Buradaki trafik yoğunluğu ve halkın toplanmaya başlaması üzerine zırhlı araçların bir kısmı bariyerleri aşarak karşı şeride geçti ve buradan ilerlemeye devam etti. Emniyet güçleri tarafından havalimanı nizamiyesine 100 metre kala zırhlı araçlar durduruldu. Vatandaşlar, darbeci askerlere müdahale etti. Polis tarafından teslim olmaları yönünde uyarı yapıldı. Tanklarda bulunan darbecilerden bir kısmı havaya ateş açtı. Güvenlik koridoru oluşturularak ve müdahale edilerek zırhlı araçlardaki darbeci askerler saat 03.00 sıralarında yakalandı.

Tuzla ilçesi Orhanlı gişeleri üzerinde meydana gelen olaylarda da Ozan Özen, Mustafa Direkli, Yalçın Aran, Erdem Diker, İhsan Yıldız ve Vahit Kaşçıoğlu şehit oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakla İstanbul'a geldi

Saatler 03.20'yi gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'ten İstanbul Atatürk Havalimanı'na geldi. Kendisini karşılayan kalabalığa Erdoğan, "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler." diye seslendi.

Darbeci askerlerin işgal etmek istedikleri Borsa İstanbul'da polis memuru Mehmet Şevket Uzun ile Fatih Satır adlı vatandaş şehit düştü.

Darbeci askerlerin yolları işgal ettikleri Esenler Eski Hal Yolu Edirne İstikameti ve İSTOÇ civarı TEM Otoyolu üzerinde meydana gelen olaylarda askerlere karşı koyan Ahmet Kocabay vurularak, Hüseyin Kısa, Türkmen Tekin, Muhammet Aksu ve Mehmet Şefik Şefkatlıoğlu da tank tarafından ezilerek şehit edildi, 30 kişi de yaralandı.

Gaziosmanpaşa bölgesi TEM otoyolu üzerinde meydana gelen olaylarda Servet Asmaz yaşamını yitirdi.

Türk askeri direndi

Darbe karşıtı olan askerler, 15 Temmuz'da darbecilere karşı direniş gösterdi. Hava Harp Akademisi Komutanlığı binasında darbe karşıtı olduğu bilinen Hava Harp Akademisi öğrenci subaylarından Yüzbaşı Cihan Okur ile Üsteğmen Hüseyin Balık, darbe girişimine katılanlarca bina amfisinde rehin alınıp, silah ve telefonlarına el konuldu. Kemer ve bağcıkları çıkartılan Okur ve Balık'ın başlarına silahlı öğrenci subaylar dikildi.

Harp Akademileri Komutanlığı görevini yürüten Korgeneral Tahir Bekiroğlu, Harp Akademileri Komutanlığı sahasındaki konutunda, darbeci askerlerce Hadımköy Askeri Cezaevi'ne götürüldü. Bekiroğlu, sabah saatlerine kadar tutulduğu cezaevinden darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.

Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürüten Tümamiral Mesut Özel, karargaha gitmek için bindiği araçta ağzı bantlandı ve ellerine plastik kelepçe takılarak Maltepe Askeri Cezaevine götürüldü. Burada tutulan Özel, darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.

Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar da kaçırılmaya teşebbüs edildi ancak darbeci askerler bunda başarılı olamadı. Ertem'in evine zorla girilerek arama yapıldı.

Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk şehit oldu

66. Zırhlı Tugayında, Piyade Kurmay Albay ve arkadaşları kahramanca bir direniş gösterdi. 47 yaşındaki 3. Kolordu Komutanlığı Yarbaşkanı Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk, darbe girişimini öğrenince devre arkadaşlarıyla iletişime geçti. Evinde arkadaşı Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ve bir astsubayla buluşarak değerlendirmelerde bulundu. Toplantı sonunda Ertürk'ün iki yıl önce görev yaptığı 66. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın darbeye desteğinin engellenmesine karar verildi.

Ertürk, arkadaşı Piyade Albay Davut Ala ile 66. Zırhlı Tugayında verdiği mücadeleyle İstanbul için kilit rol oynayarak, tugayın darbe girişimine desteğini engelledi. İki komutan, yanlarına aldıkları üç polis ve üç uzman çavuşla kurdukları iki timle, tankların, silahların ve askerlerin dışarı çıkmasını engelleyerek, tugay içindeki hareketlenmeyi durdurdu.

Tugayın darbeye katılımını engelleyen Sait Ertürk, tek kurşunla şehit düşerken, Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ise vücuduna 7 mermi isabet etmesi sonucu yaralandı. Ertürk'ün emrindeki askerlerden biri olan Uzman Çavuş Halit Yaşar Mine ile polis memuru Serdar Gökbayrak da burada şehit oldu.

Medya darbeye karşı çıktı

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminde darbeci askerlerin hedefindeki en önemli adreslerden birisi de basın yayın organlarıydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CNN Türk yayınına "FaceTime" üzerinden bağlanarak halkı sokağa davet etmesi üzerine darbeci askerler harekete geçti.

Darbeci albay Ahmet Zeki Gerehan, CNN Türk binasının boşaltılması ve yayının kesilmesi emrini verdi. Helikoptere binen 14 darbeci asker, saat 03.10 sıralarında Doğan Medya Center'in açık otoparkına indi. Yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan, inişten sonra ellerindeki uzun namlulu silahlarla havaya ateş açarak, "Genelkurmay yönetime el koydu, asker yönetime el koydu." diye bağırdı.

Doğan Medya çalışanlarının kapıları kapatmaya çalışması üzerine darbeciler silah çekerek, "Kapıyı açın, yoksa vururum." tehdidinde bulundu. Görevlilerin kapıyı açmak zorunda kalması üzerine tüm askerler buradan giriş yaptı. Askerlerden bir grup Hürriyet, diğer grup da CNN Türk binası girişine yöneldi.

Hürriyet'te akıllı kapının kepenklerinin kapalı olması üzerine içeriye giremeyen darbeciler ile görevliler arasında tartışma yaşandı. Askerler, görevlilerden ikisini yere yatırarak, "Bu kapı açılmazsa sizi öldüreceğiz." şeklinde tehdit etti. Tehdit üzerine kapılar açılırken, yere yatırılan görevliler için erlere "Kıpırdarlarsa vurun." talimatı verildi.

Askerler, "Herkes insin, vururuz." diye bağırdı. Darbeciler en alt katta bulunduğu sırada Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, telefonla onları kaydetmeye başladı. Bu durumu gören darbeci askerler, silahlarını Yetkin'in bulunduğu yere doğru çevirerek, çekim yapmamasını söyledi.

Bağcılar Emniyet Müdürlüğünden polislerle darbe girişimini engellemek isteyen vatandaşlar da Doğan Medya Center'e gelmeye başladı.

Polis memurları ve vatandaşların geldiğini gören darbeci yüzbaşı Süleyman Ahmet Kaya, erlere bina personelini üst kata çıkararak serbest bırakmaları emrini vermek zorunda kaldı. Bina personeli serbest bırakıldıktan sonra Kaya, erleri Hürriyet binasının giriş kapısındaki çalılık alanda üçerli olarak mevzilendirdi. Kaya polis memurlarına, "Mühimmatımız var, çatışırız." şeklinde bağırdı. Polislerin megafonla yaptıkları "Teslim olun" çağrılarının ardından Kaya, polis memurlarına ve toplanarak tepki gösteren vatandaşlara ateş açtı. Burada Vedat Bağcerci isimli vatandaş şehit oldu.

Askerlerle polis memurları arasında çatışma yaşanırken, Binbaşı Mehmet Türk'ün komutasındaki 17 kişi, saat 04.00 sıralarında destek amacıyla helikopterle Doğan Medya Center'a intikal etti. Helikopter, Doğan Medya Center üzerinde iniş için alçalmaya başlarken darbeciler, polislere ve vatandaşlara ateş açtı. Paleti çatıya değen helikopter, polis memurlarının fedakarca mücadelesi sonucu Topkule Kışlası'na dönmek zorunda kaldı.

Polis memurlarının yoğun atışı ve gaz bombası kullanması nedeniyle darbeci askerler bina içine kaçtı. Polisler, askerleri bina içerisinde aramaya başladı. "Teslim olun" çağrısına uymayan Kaya, ayağından vuruldu. Diğer askerler de polis memurlarınca teslim alındı.

Darbeciler Digitürk'te cihazlara ateş etti

Vodafone Arena Stadı'na helikopterle inen darbeci 43 asker ve 3 sivil teknik personel, albay Hamdi Acar ve binbaşı Ali Akkaş önderliğinde toplandı.

Stat kapılarını zorlayarak açan darbeciler, Digitürk binasını işgal amacıyla dışarı çıktı. Yoldan geçen İETT otobüsünü havaya ateş açarak durduran darbeci askerler, otobüse binerek Digitürk binasına yakın bir noktada indi. Yürüyerek Digitürk binasına giren darbeciler, burayı işgal etti. Yayını durdurma amacıyla faaliyette bulunan darbeci askerler, yayını kesemedi. Darbeci binbaşı Akkaş, yayın kesilmeyince içerideki cihazlara ateş etti. Polislerin gelmesi üzerine yapılan müzakerelerle darbeci askerler teslim oldu.

66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığından o gün çıkış yapan bazı darbeci askerler de A Haber'e baskın gerçekleştirmeye yönelik eylemde bulunmak hedefiyle hareket etti. Ancak yolda trafiğin yoğun olması, halkın darbe teşebbüsü eylemlerine yönelik tepkisi nedeniyle darbeci askerler, Seyrantepe'deki Türk Telekom Arena yakınlarına kadar gelmelerine karşın daha fazla ilerleyemedi. Askerler, zorla durdurdukları bir otobüsle tekrar Topkule Kışlası'na döndü.

"Tehlike henüz geçmiş değil"

Cumhurbaşkanlığından, "Tehlike henüz geçmiş değil. Millet sokaklarda olduğu ve vatanına sahip çıktığı müddetçe darbeci hainler bu aziz millete diz çöktüremeyecek." şeklinde açıklama yapıldı.

İstanbul Valisi Vasip Şahin de 05.55 sıralarında bir televizyon kanalında, İstanbul ve Ankara'da FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin "Devlet duruma hakimdir. Birtakım kandırılmış, ihanet şebekeleri içerisinde bulunmuş olanların emellerine ulaşmaları mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Boğaz Köprüsü'nde barikat kuran darbeci askerler saat 06.42'de teslim oldu.

15 Temmuz günü başlayan o gecede işgale direnen vatandaşların üzerine 16 Temmuz'un ilk saatlerinde kurşunlar yağmaya başladı. İstanbul'da 99, yurt genelinde 251 kişi şehit oldu.

Anahtar Kelimeler:
Türkiye
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.