ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan 4-5-6 seçim öncesi anket ciddiyetleri kalmadı. Ciddiyetsizlik şu, manipülasyon çok ileri, bakıyorsunuz sipariş üzere anketler yapılıyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal 24 ve TV 360 ortak yayınına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Anketlere güvenmediğine ilişkin yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Erdoğan, bazı anketlerin manipülasyon için kullanıldığına şahit olduklarını söyledi.
Erdoğan, "Çalışmamızı yönlendirmek için nerede, nasıl çalışmalar yapalım diye yine anketleri yapıyoruz ama bu anketleri kendimiz yapıyoruz." diye konuştu.
Bundan 5-6 seçim öncesi anket ciddiyetinin kalmadığını belirten Erdoğan, "Ciddiyetsizlik şu, manipülasyon çok ileri bakıyorsunuz sipariş üzere anketler yapılıyor. Anket şirketlerinin kullandıkları anketörler vesaire icabında aynı kişiler oluyor, aynı kişilerle yapıyorlar ve buradan belli sipariş üzere aldıkları o havuzdan çıkan bilgilerle kalkıp 'şu anketi yaptım' diyor. Burada belli satışlar var, dolayısıyla bu güven vermiyor." dedi.
Anketlerini partilerinin çatısı altında yaptırdıklarını ve daha sağlıklı olduğuna inandığını belirten Erdoğan, bu anketleri paylaşmadıklarını, çalışmalarını yönlendirme amacıyla kullandıklarını ifade etti.
Erdoğan, "Faraza 50 civarında ilde miting yapacağım gibi, televizyon programlarıyla bunları yürütüyorum. Aynı şekilde tabi muhalefet böyle bir kampanyanın içinde değil, yani bugün ana muhalefetin başındaki zat belki 16-17 bilemediniz 18-19 belki miting yapacak. Bu mitinglerini de Doğu, Güneydoğu, Doğu Karadeniz, buralarda değil daha çok batı, buralarda yapıyor, diğer yerlere filan gitmiyor, gidemiyor. O kendi bileceği bir iştir. Demek ki herhalde onun da anketörleri onlara böyle bir şey veriyor ama biz denek seçiminden tutunuz anketlere ve anketörlere varıncaya kadar buradaki uyuma çok dikkat ediyoruz, öyle siparişle belli bir ücret verilmek suretiyle denek seçimi yapmak gibi bir yol seçmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "En sağlıklısı meydanların dili"
Farklı anket metodları olduğunu ve bunların hangisinin sağlıklı olduğuna bakıldığında herkesin farklı şeyler söylediğini dile getiren Erdoğan, "Onun için en sağlıklısı bana göre meydanların dili." ifadesini kullandı.
Meydanların dilinin kendilerine ne aktardığının sorulması üzerine ise Erdoğan, 17 yıldır ülkeyi yöneten parti olarak meydanlarda yaptıklarını ve yapacakları yeni projelerini anlattıklarını bildirdi.
Dün İstanbul'da 4 ilçede yaptığı mitinglerde 150 bine yakın insana hitap etme fırsatı bulduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnsanlar bu davetlere geliyor, meydanlarda bizi dinliyorsa burada bir şey var. Benim buradaki bütün heyecanım, aşkım, bu millete aşığız, biz bu ülkeye aşığız diyoruz ve onları sevk etmek, nereye? Bir defa bütün dost, ahbap, yaran bunları ziyaret edin, duyduklarınızı onlara anlatın. Ayrıca bu seçim çok çok önemli sandığa gelmeyecek ve gelemeyecek olanlar varsa bunları da sandığa taşıyın, bunda o meydandaki halkımla biz mutabık kalıyoruz. Biz nasıl tamam, yeter, yorulduk demiyorsak bu görev sadece benim veya bizim görevimiz değilki aynı zamanda benim halkımın da görevi. Niye? Demokrasi bu da onun için."
"Demokrasinin gereğini uygulamamız lazım." ifadesini kullanan Erdoğan, "Büyükşehirlerimizi, illerimizi, ilçelerimizi, beldelerimizi, mahallelerimizi ve ortaya koyduğumuz bir şey var, nedir o? Tevazu, samimiyet ve gayretle yeniden donatıyoruz. Yani bir siyasetçi gurur, kibir, böyle bir şeyle milletinin karşısında durmayacak, tevazu olacak, mütevazı olacak ki halk onu sevsin. Samimiyet olacak, yaptığı işte samimi davranacak ve tabii gayret olacak. Bunu da zaten vatandaş görüyor." dedi.
Vatandaşların, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve belediye başkanlığı yapmış kendisini ve arkadaşlarını tanıdığını söyleyen Erdoğan, AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki'nin de belediye başkanlığı, milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde bulunduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Özhaseki bu işi iyi bilen arkadaşlarımdan bir tanesi. Ben bakın Bay Kemal gibi konuşmuyorum. Bay Kemal'e televizyon programında soruyorlar, 'İnce'yi niye yapmadınız' diyor, 'Onun belediyecilik geçmişi yok, tecrübesi yok' diyor. Lafa bak, sanki kendisinin belediyecilik geçmişi vardı İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldığı zaman. Onun için de Kağıthane'ye ne dedi? 'Kağıttepe' dedi. Niye? Tecrübe mecrübe filan bunların hiçbirisi olmadığı gibi bu işte kalkıp şimdi İstanbul'daki diyor ki 'Erdoğan'ın geçmişinde belediye başkanlığı mı vardı.' Erdoğan'ın geçmişinde İstanbul'dan önce belediye başkanlığı yoktu ama Erdoğan'ın geçmişi tamamen siyaset ve geçmişi özel sektörde ticaretle uğraşmış birisiydim. Oradan geldik, adımı attık ve İstanbulluya da biz mahcup olmadık. Şu anda Sayın Kılıçdaroğlu bir defa nasıl aday belirlenir bunu da bilmekten bihaber." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Ankara'ya, Kayseri'de 5 dönem arka arkaya belediye başkanlığı yapmış, başarılı bir kişiyi aday yaptıklarını söyledi.
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın da İDO Genel Müdürlüğü, bakanlık, başbakanlık ve TBMM başkanlığı görevlerinde bulunduğunu anımsatan Erdoğan, "Ben inanıyorum ki İstanbullu benim hemşehrilerim, vatandaşlarım Binali Bey gibi bir markayı asla burada ihmal etmeyecektir. İstanbul hizmet alacaksa ancak bu tür bir isimle alır. Diğerlerinin büyük düşünebilen bir yapısı yok. Ankara'da da öyle, İstanbul'da da öyle." dedi.
İzmir adaylarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Adayları kantara çıkardığınız zaman İzmir'de Nihat Zeybekci nire, karşısındaki nire?" ifadesini kullandı.
Zeybekci'nin özel sektörü bilen, Denizli'de iki dönem belediye başkanlığı yapmış, daha sonra da Ekonomi Bakanlığı görevinde bulunmuş biri olduğunu, bölgeyi tanıdığını dile getiren Erdoğan, "O da şu anda İzmir'de inanıyorum ki büyük projelerle dev projelerle İzmir'e bugüne kadar kazandırılamayan bir çehreyi kazandıracak." diye konuştu.
İzmir'in halinin perişan olduğunu ve susuzluk yaşandığını söyleyen Erdoğan, büyükşehir belediyesinin getirmesi gereken suyu kendilerinin getirdiğini belirtti.
Erdoğan, "Şu anda İzmir Körfezi pislikten geçilmiyor, koku aynen Haliç gibi, böyle kokuyor, rezillik. Bunlar halledemez, yine orası biz orada iktidar olursak Nihat Bey'e aynen Haliç Projesi'ni uygulattırır ve İzmir Körfezi'ni de inşallah pırıl pırıl yapar ve İzmir halkı arzuladığı o güzel İzmir'e kavuşur." dedi.
İstanbul'un bazı ilçelerinde toplanmayan çöplere ilişkin çeşitli görüntülerin ekrana yansıtılması üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bu Şişli, maaş alamıyorlar, çöplükten geçilmiyor. Şu hale bak, bu rezillik. Şişli halkı hala bu adamlara oy verecek mi ben bunu düşünüyorum, vermemesi lazım." ifadelerini kullandı.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'na Şişli ziyareti sırasında vatandaşların "Çöplere bakın" dediğinin, İmamoğlu'nun da buna karşılık, "Hallederiz, halledeceğiz" ifadesini kullandığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Beylikdüzü'nü halletmiş mi?" diye sordu.
Erdoğan, "Ben ne diyorum? CHP '3 Ç'dir, '3 Y'dir, çöp, çukur, çamur." ifadesini kullandı.
Görüntülerin yeni olduğunun hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Benim İstanbul'u aldığım zaman çöp dağları vardı, şimdi buyrun bakın burada da yine aynen çöp dağları oluşmuş. Maaşları da ödeyemiyorlar. Bu iyi günleri, daha kötü günler var, sefilleri oynayacaklar bunlar, yapamazlar. Çünkü yöneticilikte finans yönetimi çok çok önemlidir, insan yönetimi çok çok önemlidir, bilgi yönetimi çok çok önemlidir. Eğer bu üçü halledilmediği sürece batarsınız, bu hale düşersiniz. Bunlarda bunların hiçbiri yok. Diğer üçlü de 'yokluk, yoksulluk, yasaklar' işte biz bunları da kaldırdık. Şimdi İzmir'de Nihat Bey o '3 Ç'ye bir dördüncüyü ilave etti, o da çarpık yapılaşma. Hakikaten İzmir'in de İstanbul'un da bu çarpık yapılaşması bu da bir felaket." dedi.
(Sürecek)