ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kumpaslarından "Balyoz" soruşturması ve davasında görev alan 50 eski hakim ve savcının, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama", "görevi kötüye kullanma" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından yargılandığı davanın duruşması görüldü.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesinde görülen davanın duruşmasında, başka suçtan tutuklu sanıklarla video konferans yöntemiyle bağlantı kurulurken, davanın bazı müştekileri ve avukatlar duruşma salonunda hazır bulundu.
Savunma yapan sanık eski hakim Hüsnü Çalmuk, Yargıtay 16. Ceza Dairesince, Balyoz davasında yargılanan bazı sanıklar hakkında yerel mahkemece verilen beraat kararlarının bozulduğunu anımsatarak, mevcut davadaki yargılamanın durdurulması gerektiğini dile getirdi.
Balyoz yargılamalarında görev aldığı süreçte, dosyadaki delillere göre karar verdiğini iddia eden Çalmuk, kendisine yöneltilen asıl suçlamanın FETÖ üyeliği iddiasıyla olduğunu, bu suçtan beraat edeceğine inandığını, Balyoz davasında verdiği kararlar nedeniyle de kendisine suçlama yöneltilemeyeceğini söyledi.
Savunma yapan sanık eski hakim Nalan Can, Balyoz yargılamasının yapıldığı mahkemede müstemir yetkili olmadığını, yargılamanın yenilenmesi talebini inceleyen heyette yer aldığını, bu talebe ret kararı verilmesi sebebiyle de hakkında dava açıldığını ileri sürdü.
Söz konusu kararında yargısal takdir hakkını kullandığını, verdiği kararın itiraza tabi karar olduğunu belirten Can, suç işleme kastının bulunmadığını savundu. Sanık Can, "Hiçbir terör örgütüyle irtibatım yoktur" ifadesini kullanarak, beraat talep etti.
Sanıkların ardından Balyoz kumpasında yargılanan ve bu kapsamda bir süre tutuklu kalan emekli askerler Ahmet Küçükşahin, Hanifi Yıldırım ve Yusuf Ziya Toker, sanıklardan şikayetçi olduklarını vurgulayarak, davaya katılma talebinde bulundu.
Avukatların dinlenilmesi ve Cumhuriyet savcısının görüşünün alınmasının ardından duruşma, 28 Şubat 2022'ye bırakıldı.
