Üzerindeki süslemeleri, renkleri ve dokuma yöntemiyle iki kişinin 9 ayda dokuyabildiği ve bir asırlık geçmişe sahip çeyizlik el emeği ünlü "Yahyalı halısı", Ankaralı antika halı uzmanı Mehmet Aydın tarafından onarıldı.
İlkokul yıllarında bir halı tamircisinin yanında mesleğine başlayan ve 50 yıldır mesleğini sürdüren Aydın, kendisine ulaştırılan ya da araştırmaları sonucunda elde ettiği antika halıları toplayarak yeniden tarihe kazandırıyor.
Türkiye'den ve yurt dışından topladığı antika halılarla ilgili AA muhabirine bilgi veren Aydın, nadide eserlerden biri olan ve iki kişinin 9 ay gibi bir sürede dokuyabildiği "Yahyalı halısı"nın sahipleri tarafından kendisine ulaştırıldığını ve mecburi olarak bazı onarımlardan geçirildiğini söyledi.
Aydın, antika halı bulmanın ve onarmanın önemli bir sorumluluk olduğunu söyleyerek, "Yaklaşık 100 yıl önce dokunan bu halı, çok nadide çıkan eserler arasındadır. Yahyalı halısının kandilli olabilmesi de çok önemlidir. Bunda olduğu gibi 'selvili Yahyalı' olduğu zaman, halının çok daha değerli olduğunu gösterir." diye konuştu.
- Sadece kök boya kullanılmış
Asırlık Yahyalı halısının ticari amaç güdülmeyen çeyizlik ve el emeği bir eser olduğunu belirten Aydın, "Bu halıda sadece kök boya kullanılmış ve el ipi ile dokunmuş. Topraktan, soğan kabuğundan, nar ağacı ve vişne gibi doğal malzemeden elde edilen kök boyalı bir halıdır." dedi.
Aydın, aradan geçen uzun zamana rağmen eserin fazla deforme olmadığını ifade ederek, halı üzerinde küçük onarımlar yaptığını ve bunun için de orijinaline uygun olarak 100 yıl önceki yastıkların iplerinden faydalandığını belirtti.
- Konya'nın eli belinde desenli obruk kilimi
Yarım asırlık meslek hayatında birçok antika halıyı inceleme fırsatı bulan Aydın'ın koleksiyonunda, Konya'nın ünlü obruk kilimi de bulunuyor. Tarihi kilimin bir ay önce sahibi tarafından müzayede için kendisine getirildiğini söyleyen Aydın, "Bunu yapan kişi, kendi çeyizine dokuduğu için o kadar değerli hissetmiş ki, üzerine nazar boncuğu takmışlar. Ayrıca değerini anlayabilmek için kilimin üzerine Osmanlı parası da dikilmiş." ifadelerini kullandı.
Aydın, kilimin 90 yıl önce dokunduğunu ve sandıkta saklandığı için tamire ihtiyaç duymadığını söyleyerek, halı üzerindeki eli belinde deseninin anlamını, şu şekilde açıkladı:
"Bunları dokumak çok zor olduğundan dolayı kazanda ipleri boyadıktan sonra bele ağrı geliyor ve ellerini bellerine koyuyorlar. Ondan dolayı bu dokunan kilimlerin ismi eli belinde olarak kalıyor. Mesela bazı Yörük halıları var. Altlarına düğüm koyuyorlar ki, akrepler kilimin üzerine çıkmasın diye. Hepsinin ayrı ayrı anlamları var."
- "Genç kızlar aşklarını halı üzerine dokumuşlar"
Antika eserleri korumanın önemli olduğunu vurgulayan Aydın, halıları kapalı bir mekanda tutmadıkları için herhangi bir problem yaşanmadığını belirtti.
Aydın, elindeki tüm halıları büyük bir titizlikle incelediğini ve her eserde bir yaşanmışlık gördüğünü söyleyerek, "Öyle halılar var ki, genç kızlar aşklarını halı üzerine dokumuşlar. Örneğin bir Yörük kızı aşkını şimdiki gibi anlatamadığından bunu halı üzerinde anlatmış. Mesela Orta Asya'dan Anadolu'ya göç var. Halı üzerindeki figürlerle o göç yolunu anlatmışlar." diye konuştu.
- Meraklıları için müzayede yapılıyor
Antika halıların belirli aralıklarla başkentlilerin beğenisine sunulduğunu ve açık artırma yöntemiyle satıldığını söyleyen Aydın, "Üç ya da dört ay aralıklarla 81 ilimizden tarihi halıları topluyoruz. Tamire ihtiyacı olanların tamirini yapıyoruz ve ardından beğeniye sunuyoruz. Ayrıca Afganistan, İran ve Türkistan gibi ülkelerden de antika halılar geliyor." dedi.
Aydın, bir halının antika özelliğini kazanabilmesi için dokunma amacının ticari olmaması gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Kişinin halıyı kendi çeyizi için dokuması yani satma gayesi olmaması lazım. Mesela bir halı 100 yıl geçtikten sonra antika olacak diye bir şey yok. Üzerinde antika vasfı olması lazım. O vasıflar olursa ve 100 yılı da geçerse antika olabilir."