"Aşı karşıtlığı toplum sağlığını tehdit ediyor" uyarısı

- Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Doktoru Prof. Dr. Nalan Karabayır: - "Faz-3 aşamasına gelen bir aşının ruhsat alabilmesi için ciddi yan etkilerinin olmaması gerekir. Bu nedenle faz-3 düzeyine gelmiş ve ruhsat almış tüm aşıların gönül rahatlığıyla güvenli olduğu söylenebilir"

07 Nisan 2021 Çarşamba 10:35

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Doktoru Prof. Dr. Nalan Karabayır, aşı karşıtlarının bilimsel dayanaktan yoksun spekülasyonları nedeniyle her gün daha fazla çocuğun salgın hastalıklara açık hale geldiğini belirterek, "İyi beslenme, hijyen, sağlıklı yaşam koşulları ve bağışıklığın güçlenmesi hastalıkların önlenmesi için yeterli değil. Sağlıklı toplum ve sağlıklı nesiller için aşı şart." ifadelerini kullandı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi açıklamasına göre, Karabayır, anne babaları aşı karşıtlığına karşı uyardı.

Toplum sağlığının korunmasında aşıların en güvenilir biyolojik ajanlar olduğunu belirten Karabayır, aşı geliştirme süreçlerinde kullanılan laboratuvarda üretilen hücrelerin embriyonik hücrelerin klonlanmasıyla oluşturulduğunu kaydetti.

Karabayır, 1960'larda geliştirilen bu teknikte "Bebeklerin 3 aylıkken kürtajla alınıp aşı çalışmalarında kullanılması" ya da aşıların içinde maymun, domuz hücresi bulunması gibi bir durumun söz konusu olmadığını ifade ederek, "Aşı karşıtlarının bilimsel dayanaktan yoksun spekülasyonları nedeniyle her gün daha fazla çocuk aşılardan yoksun salgın hastalıklara açık hale geliyor. İyi beslenme, hijyen, sağlıklı yaşam koşulları ve bağışıklığın güçlenmesi hastalıkların önlenmesi için yeterli değil. Sağlıklı toplum ve sağlıklı nesiller için aşı şart." uyarısında bulundu.


- İlaçlardan daha sıkı yan etki takip sistemi var


Karabayır, aşıların toplum sağlığını koruduğunu ifade ederek, aşı uygulamalarının Dünya Sağlık Örgütü, uzmanlık dernekleri, Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi, ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) gibi bağımsız bilimsel kuruluşlar ve ulusal sağlık otoriteleri tarafından günü gününe izlendiğini aktardı.

Tüm dünyada çok titiz çalışan aşı yan etkisi takip sistemlerinin bulunduğunu belirten Karabayır, "Aşılar yan etki açısından ilaçlardan çok daha yakın takip ediliyor. En ufak bir şüphe oluştuğunda bağımsız bilim insanlarından oluşan komisyonlar kurularak araştırılıp bilimsel ortamlarda şeffaf bir şekilde paylaşılır, tartışılır ve sonuçlar tüm hekimlere ve sağlık çalışanlarına bildirilir." bilgilerini verdi.


- Alüminyumun nörolojik hastalıklarla ilişkisi yok


Karabayır, aşıların içindeki alüminyumun nörolojik hastalıklarla ilişkili olmadığının bilimsel olarak kanıtlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Thimerosal'ın, otizmin gelişimi de dahil olmak üzere cıva ile ilişkili nörolojik etkilere yol açtığı ileri sürülüyor. Oysa halen çok az sayıda aşıda bulunan thiomersal içindeki civa bileşiği suda eriyen, vücutta birikmeyen bir maddedir. Ayrıca çok sayıda çalışma aşıların içindeki thiomersalin otizme neden olmadığını ortaya koyuyor. Alüminyum, birçok inaktive aşıda (Hepatit B aşısı, difteri-tetanoz-aselüler boğmaca aşısı, pnömokok konjugat aşısı) yer alır.

Alüminyum adjuvanlar, nadir görülen geçici lokal yan etkilere neden olmakla birlikte hem güvenli hem de etkili olarak kabul edilir. Çocukluk çağı aşılarından elde edilen kümülatif alüminyum dozunun güvenli seviyeleri aştığına dair endişeler vardır. Tüm çocukluk çağı aşılarıyla alınabilecek alüminyum miktarı 0,5-0,8 mg iken, içilen sulardan ve yiyeceklerden günde en az 10 mg alüminyum alınıyor. Ayrıca yaşamın ilk yılında, diyet ve aşılardan kaynaklanan toplam miktar minimum risk seviyesinden daha düşüktür."


- "Faz-3 düzeyindeki ruhsatlı aşılar güvenli"


Aşıların kendiliğinden geçen hafif yan etkilere neden olabileceğini aktaran Karabayır, bütün aşıların tolere edilebilir yan etkilerinin söz konusu olabileceğini kaydetti.

Karabayır, "Faz-3 aşamasına gelen bir aşının ruhsat alabilmesi için ciddi yan etkilerinin olmaması gerekir. Bu nedenle faz-3 düzeyine gelmiş ve ruhsat almış tüm aşıların gönül rahatlığıyla güvenli olduğu söylenebilir." bilgisini verdi.

Bugüne kadar gerek Kovid-19 aşılarına yönelik yürütülen klinik çalışmalarda gerekse mevcut aşı uygulamalarında ciddi yan etkilere rastlanmadığını aktaran Karabayır, değerlendirmesine şöyle devam etti:

"Aşılama sonrasında görülen yan etkiler sıklıkla hafif olup, yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas/eklem ağrısı, kusma, ishal, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik gibi birkaç günde kaybolan yan etkilerdir. Çocukluk çağı aşılarından kızamık-kabakulak-kızamıkçık (KKK) aşısının otizme neden olduğunu ileri süren çalışmanın bilimsel kurallara uygun olmadığı ortaya çıkmış, yayınlandığı dergi tarafından kaldırılmıştır."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.