ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, bir kişinin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i öven paylaşımına, "Bu açıklamanıza bir yerlerimle gülerim" yorumunu yapanın, hakaret suçundan cezalandırılmasını ifade özgürlüğünün ihlali saydı.
Mersin'de CHP'li bir siyasetçi, 12 Eylül 1980 darbesi döneminin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in 9 Mayıs 2015'te ölümünün ardından sosyal medyadan, "... 12 Eylül 1980 öncesini yaşamış birisi olarak diyorum ki tarihsel olayları, gerçekleştiği zaman dilimi itibarıyla içinde bulunulan koşul ve şartların gerçeklerine göre değerlendirmek gerekir. Aynı zamanda subaylık yapıp kararnamede de imzası olan 7'nci Cumhurbaşkanımız Kenan Evren'e yüce rabbimden rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun." paylaşımını yaptı.
Bu paylaşıma, "Bir partili olarak bu açıklamanıza bir yerlerimle gülerim. Bu ne siyaset bilmezliktir. Bu politikanızla siz bitmişsiniz ve arkanızdan rahmet okuyan yok." yorumunu yapan kişi, "hakaret" suçundan adli para cezasına çarptırıldı.
Cezaya mahkum edilen kişi, yorumunun hakaret içermediğini, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan "ifade özgürlüğünün" ihlal edildiğine karar veren Yüksek Mahkeme, başvurucuya 2 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Kararın bir örneği, ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderildi.
- Gerekçeden
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le ilgili CHP'li siyasetçinin kullandığı övgü dolu ifadelerin başvurucu tarafından eleştirildiği belirtildi.
Başvurucunun paylaşımının, "hakarete varmayan alaycı ifadeler içerdiği"ne işaret edilen gerekçede, yerel mahkemenin, davaya konu ifadelerin dile getirilme şekli ve nedeni, söylenen sözlerin arka planının olup olmadığı, kamusal bir tartışma ekseninde gerçekleşip gerçekleşmediği gözetilmeden değerlendirme yaptığı vurgulandı.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
"Mahkeme, başvurucunun ifade özgürlüğü ile müştekinin şeref ve itibarın korunması hakkı arasında bir denge kurmaya çalışmamış, yalnızca soyut bir değerlendirmeyle söz konusu ifadelerin hakaret suçunun oluşturduğunu kabul etmiştir. Bu sebeple mahkemenin başvurucunun mahkumiyet bakımından ileri sürdüğü gerekçeler, başvurucunun ifade özgürlüğü hakkına yapılan müdahale için ilgili ve yeterli olarak kabul edilemez."