Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, Merkez Bankası olarak rezerv artırma konusunda ciddi iradelerinin bulunduğunu belirterek "Bu yönde çok hassasız ve rezervlerimizi güçlendirmek istiyoruz. Ama tabii bunu yaparken de piyasa koşullarının elverdiği ölçüde dikkatli bir şekilde bunu yapmak istiyoruz" dedi.
Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen Enflasyon Raporu 2019-III Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uysal, 2019 sonuna dair enflasyon tahminlerini 0,7 puan aşağı yönlü güncellediklerini hatırlattı.
Gelecek dönemde enflasyonun ana eğiliminde bekledikleri gerilemenin yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki düşürücü etkisinin 0,6 puan olmasını öngördüklerini aktaran Uysal, bunun geçmiş dönemden kalan bir etki olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Nötr reel faiz konusunda da dikkate alacakları kriterleri anlatan Uysal, emsal ülkelerin para politikası duruşlarındaki reel faizi dikkate almaları gerektiğini, diğer taraftan risk primleri, yurt içi yerleşiklerin portföy tercihlerinin özellikle yakından takip ettikleri alanlar olacağını söyledi.
Uysal, kredilerdeki büyümenin iç ve dış dengeyi sağlayacak şekilde gelişiminin önemli bir husus olacağına dikkati çekerek enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak bir reel getiri oranının önemli olduğunu belirtti. Uysal, "Bunları biz teknik ekiplerimizin yaptığı çalışmalar ve değerlendirmeler çerçevesinde kurul olarak önümüze gelen çalışmaları değerlendirerek para politikası kararlarımızı bu çerçevede belirleyeceğimizi söyleyebilirim." dedi.
Göreve geldiklerinden itibaren iletişim kanallarını güçlü bir şekilde kullanacaklarını ifade ettiklerini hatırlatan Uysal, bunun ilk örneğini PPK toplantısı sonrası açıkladıkları metin ile yaptıklarını, olumlu yansımalarını gördüklerini belirtti.
- "Rezervlerimizi güçlendirmek istiyoruz"
Uysal, Merkez Bankasının rezervlerinin artış eğiliminde olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
"Zaten Merkez Bankası olarak rezerv artırma konusunda ciddi irademiz var. Bu yönde çok hassasız ve rezervlerimizi güçlendirmek istiyoruz. Ama tabii bunu yaparken de piyasa koşullarının elverdiği ölçüde dikkatli bir şekilde bunu yapmak istiyoruz. Rezervlerimizi artırırken en önemli kriter ve burada bizim en önemli enstrümanımız reeskont kredilerindeki geri dönüşler, TL vererek döviz olarak topladığımız Eximbank reeskont kredileri. Bu sene içerisinde buradan ciddi bir oran rezervlerimize yansıdı, yılın kalan kısmında da yaklaşık yine benzer tutarda bir kısım rezervlere yansıyacak. Bunun haricinde biz enerji KİT'lerine döviz satışları yapıyoruz, bunu da son dönemde piyasa koşulları elveriyorsa biz bunu piyasadan karşılamasına imkan veriyoruz yoksa duruma göre de biz karşılıyoruz. Bunu da bizim rezervleri güçlendirme politikamızın bir uzantısı olarak düşünebiliriz. Bunun haricinde farklı enstrümanları da rezerv artırımı için tekrar önümüzdeki dönemde değerlendirmeye alabiliriz."
- "Dolarizasyonda daha pozitif bir döneme gireceğimiz beklentimiz var"
Asgari ücret artışının geçmiş dönemde enflasyona yansımadığı yorumu üzerine de Uysal, "Biz halen mevcut durumda hem çıktı açığı hem de toplam talep koşullarının ücretler üzerinden enflasyonist olarak çok ciddi bir baskı yaratmasını beklemiyoruz. Buradaki temel verimiz döviz kurunun gecikmeli ve birikimli etkilerinin yavaş yavaş geçmişte kalması, bizim 2020 yılına yönelik beklentilerimizi olumlu seyre dönüştürüyor." ifadelerini kullandı.
Uysal, hane halklarının yatırımlarına ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:
"Son dönemde biz dolarizasyonun çok ciddi noktalara geldiğini görüyoruz. Neredeyse bankacılık sektörü mevduatının yüzde 53-54 bantlarına geldiğini görüyoruz ama dolarizasyonun temel gerekçesine bakarsak döviz kurundaki artış beklentisi ve enflasyona yönelik belirsizlikler dolarizasyonu besleyen unsur. Ancak bizim önümüzdeki döneme yönelik enflasyon görünümü ve para politikasındaki duruşumuz, hedeflerimize ulaşmak noktasındaki belli sıkılıkta duracağımızın söylemi, bunlar önümüzdeki dönemde Türk lirasına olan güveni artırarak enflasyon beklentilerini olumluya çevirerek dolarizasyonda bir miktar daha pozitif bir döneme gireceğimiz beklentisini bizde oluşturuyor."