Merkez Bankası Genel Kurulu

- Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya: (1) - "2018'in ilk çeyreğine dair açıklanan öncü göstergeler, iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. Dış talepteki güçlü seyir, turizmdeki toparlanma ve istihdam artışları büyümeyi desteklemektedir. Önümüzdeki dönemde özel tüketim ve yatırımın büyümeye pozitif katkısının sürmesi beklenmektedir" - "Orta ve uzun vadede dış finansmanda vadelerin uzamaya devam etmesi ve istikrarlı fonlama kaynaklarının payının artması ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını artıracaktır" - "(Enflasyon) Gelinen seviyeler halen yüksek ve çekirdek enflasyondaki iyileşme henüz sınırlı boyutta"

12 Nisan 2018 Perşembe 15:30
Merkez Bankası Genel Kurulu

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, "2018'in ilk çeyreğine dair açıklanan öncü göstergeler, iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. Dış talepteki güçlü seyir, turizmdeki toparlanma ve istihdam artışları büyümeyi desteklemektedir. Önümüzdeki dönemde özel tüketim ve yatırımın büyümeye pozitif katkısının sürmesi beklenmektedir." dedi.

Merkez Bankası 86. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Çetinkaya, 2017 yılına dair genel iktisadi gelişmeler ve para politikası uygulamalarını özetleyerek, bankanın geçen yılki temel faaliyetlerini anlattı.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eşanlı büyümenin devam ettiğini belirten Çetinkaya, gelişmiş ülke para politikalarının 2018'de de sıkılaşmaya devam etmesinin beklendiğini söyledi. Çetinkaya, "Küresel büyümedeki bu olumlu görünüm ve gelişmiş ülkelerdeki para politikası sıkılaştırma süreçlerinin öngörülebilir hızda ve kademeli bir şekilde devam etmesiyle geçtiğimiz yıl boyunca genelde finansal piyasalardaki oynaklıklar düşük olmuş, bunun sonucunda gelişmekte olan ülkelere portföy akımları güçlü seyretmiştir. Bununla birlikte, son dönemde küresel risk iştahındaki bozulmanın etkisiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarında bir miktar yavaşlama gözlenmektedir." diye konuştu.

Çetinkaya, küresel ekonomide emtia fiyatlarının önemli bir unsur olduğunu vurgulayarak, 2017'nin son çeyreğinden itibaren enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarında genele yaygın güçlü yükselişler gerçekleştiğini ve finansal göstergelerin ham petrol fiyatlarının 2018'de 60-70 dolar seviyelerinde dalgalanacağına işaret ettiğini söyledi.

Gelişmiş ülkelerin para politikası normalleşme süreçlerine dair belirsizliklerin küresel finans piyasalarında oynaklık oluşturma potansiyeli taşıdığına dikkati çeken Çetinkaya, "Ayrıca küresel ticarette korumacı önlemlerin hız kazanması gelişmekte olan ülkelerde büyüme, gelir ve yatırım gibi makroekonomik göstergeleri ticaret kanalı üzerinden etkileyebilecektir." dedi.

- "Ekonomideki toparlanmanın iş gücüne yansıması belirginleşmekte"

Çetinkaya, iktisadi faaliyetin 2017'de güçlü bir eğilim sergilediğini ve Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) büyümesinin yüzde 7,4 olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

"İktisadi faaliyetin güçlü seyrine destekleyici kredi politikaları, vergi indirimleri ve diğer teşvikler önemli katkıda bulunmuştur. Ayrıca küresel talepteki iyileşme ve turizm gelirlerindeki toparlanma da büyümeye olumlu yansımıştır. 2018'in ilk çeyreğine dair açıklanan öncü göstergeler, iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir. Dış talepteki güçlü seyir, turizmdeki toparlanma ve istihdam artışları büyümeyi desteklemektedir. Önümüzdeki dönemde özel tüketim ve yatırımın büyümeye pozitif katkısının sürmesi beklenmektedir. 2018'in ilk çeyreğine dair öncü göstergeler de bu görünümü desteklemektedir."

Yatırımlara ilişkin toplulaştırılmış öncü göstergelerin yatırım harcamalarının büyümeye katkısının güçlü bir şekilde sürdüğüne işaret ettiğini aktaran Çetinkaya, bu yıl dış talepteki artış ve KGF teminatlı kredi kullanımında imalat sanayi yatırımlarına öncelik verilmesiyle makine teçhizat yatırımlarındaki toparlanmanın sürmesinin beklendiğini dile getirdi.

Çetinkaya, ekonomideki toparlanmayla büyümenin iş gücü piyasalarına yansımalarının belirginleşmekte olduğunu belirterek, böylece iş gücüne katılım oranının arttığını, işsizlik oranlarının azaldığını ve bu gelişmede iktisadi faaliyetin güçlü seyriyle birlikte gözlenen tarım dışı istihdam artışlarının etkili olduğunu anlattı.

Geçen yılın geneline bakıldığında cari işlemler dengesinde yılın ilk ve ikinci yarısı arasında farklılaşma olduğuna dikkati çeken Çetinkaya, şunları kaydetti:

"İlk yarıda güçlü toparlanmaya rağmen cari dengede bozulma ortaya çıkmamıştır. İkinci yarıda ise makine-teçhizat yatırımlarının hızlanmasıyla cari açıkta bir miktar artış gözlenmiştir. Bununla birlikte yıl geneli olarak ele aldığımızda ihracat ve turizm sektöründeki olumlu görünümün cari açıktaki artışı sınırladığını söyleyebiliriz. Cari açığın finansmanına dair gelişmeleri incelediğimizde, portföy yatırımlarının payının arttığını, uzun vadeli sermaye girişlerinin ise nispeten istikrarlı bir seyir izlediğini görmekteyiz. Küresel risk iştahındaki gelişmelerin de etkisiyle, portföy yatırımlarının dış finansmandaki payında geçtiğimiz yıl önemli bir artış yaşanmıştır. Orta ve uzun vadede dış finansmanda vadelerin uzamaya devam etmesi ve istikrarlı fonlama kaynaklarının payının artması ekonomimizin dış şoklara karşı dayanıklılığını artıracaktır."

- "Gelişmelerin enflasyon beklentilerine etkilerini takip ediyoruz"

Enflasyondaki gelişmelere de değinen Çetinkaya, enflasyonun 2017 boyunca dalgalı bir seyir izlediğini hatırlattı.

Çetinkaya, enflasyonun geçen yıl sonunda tahminlerin üzerinde gerçekleştiğini ifade ederek, "Bu dönemde enflasyonun temel belirleyicilerine bakıldığında, döviz kuru ve ithalat fiyatları gibi maliyet unsurlarının yanı sıra gıda grubuna yönelik arz şoklarının ve toplam talep koşullarındaki güçlü seyrin etkili olduğu görülmektedir." dedi.

Son aylarda enflasyonun bir miktar gerileyerek mart itibarıyla yüzde 10,23'e düştüğünü kaydeden Çetinkaya, şöyle konuştu:

"Gelinen seviyeler halen yüksek ve çekirdek enflasyondaki iyileşme henüz sınırlı boyutta. Geçtiğimiz yıl da enflasyondaki yüksek seyrin en önemli belirleyicilerinden birisi döviz kuru ve ithalat fiyatları gibi maliyet unsurlarındaki artışlar olmuştur. 2017'de uluslararası petrol ve metal başta olmak üzere ithalat fiyatlarında artış gözlenmiştir. Döviz kuru gelişmelerinin de etkisiyle Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarında yüzde 30'un üzerinde artışlar görülmüştür. İthalat fiyatlarından yurt içi fiyatlara geçişin gecikmeli etkileri enflasyondaki yüksek seyrin temel belirleyicisi olmaktadır. Bu bağlamda, son dönemde yaşanan gelişmelerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerindeki etkilerini yakından takip ettiğimizi ifade etmek istiyorum."

(Sürecek)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.