İSTANBUL (AA) - Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nden (Türkiye İMSAD) yapılan açıklamaya göre, derneğin sektörle ilgili gelişmeleri ele aldığı Gündem Buluşmaları'nın 51'incisi "Tüm Yönleriyle Yenileme ve Güçlendirme" başlığıyla düzenlendi.
Çevrim içi düzenlenen toplantıda konuşan Türkkan, İstanbul'daki riskli bina stokuna değinerek, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün verilerine göre 7,5 ve üzeri şiddete sahip olası bir İstanbul depreminde çok çarpıcı sonuçlar meydana geleceğini bildirdi.
Türkkan, "2018'de yapılan araştırmaya göre İstanbul'da 13 bin 500 adet çok ağır hasar, 34 bin 400 adet ağır hasar, 146 bin 500 adet orta hasar riski taşıyan bina var. Bu binalarda 600 bin daire olduğu öngörülüyor. Şiddetli bir depremde bu 600 bin hane için acil barınma ihtiyacı doğacak. Bunların çok hızlı bir şekilde mutlaka güçlendirilmesi lazım. Depremin ne zaman ve nasıl olacağını konuşmak yerine, çok can kaybı olmadan bu depremi nasıl atlatabiliriz bunu düşünmemiz lazım." açıklamasında bulundu.
Her bina için farklı çözüm ihtiyacı bulunduğunu aktaran Türkkan, güçlendirme konusunda tüm binalar için tek bir standart oluşturmanın zor olduğunu vurguladı.
Sinan Türkkan, "Depreme karşı güçlendirme, yıkıp yeniden yapmaya göre hem yüzde 50 daha az maliyetli hem de daha çevreci. Ayrıca güçlendirilen yapı yeni yapılan bina kadar sağlam oluyor. Çok bilinmeyen bu konunun iyi anlatılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Güçlendirme projelerinde KDV düşürülmeli"DEGÜDER Başkanı Türkkan, güçlendirme projelerinde KDV'nin düşürülmesi talebinde bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
"Ayrıca belediyeler, mevcut binalardaki imara aykırı durumlar nedeniyle binaların önemli bir kısmına güçlendirme ruhsatı bile veremez halde. Güçlendirmenin önündeki bu ve benzeri engelleri kaldırarak, bu riskli yapılardan en kısa sürede kurtulmanın yollarını oluşturmalıyız. Mutlaka bir acil eylem planı hazırlanmalı."
"Binalarımızı inceletip mutlaka güçlendirelim"Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu ise son 2 yıldır Kovid-19 nedeniyle konutlarda yenileme konusunun yeniden gündeme geldiğini belirterek, talepteki bu değişimin inşaat malzemeleri sanayisinin gelişimine önemli katkı sağladığını bildirdi.
Küçükoğlu, "Bu süreçte enerji maliyetlerindeki küresel artışla birlikte enerjinin iklim değişikliği üzerindeki etkilerine yönelik farkındalığın artması, binalarda enerji verimliliği sağlama amacıyla derin yenilemeye yönelik ilgiyi artırdı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 2026'da 17 milyon kişinin depreme karşı riskli konutlarda yaşamını sürdürmeye devam edeceğini aktaran Küçükoğlu, "Ülkemiz için deprem riski çok büyük, binalarımızı inceletip mutlaka güçlendirelim." mesajını verdi.
"Kovid-19 sonrası yenileme yükselişte"Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan ise güçlendirme konusunun çok kritik olduğunu belirterek, küresel salgın sonrası dönüşüm yerine yenilemenin yükselişe geçtiğini anlattı.
Erdoğan, "Mevcut evlerde kentsel dönüşümü beklemek yerine tesisatın değiştirilmesi, yalıtım yapılarak enerji verimliliğinin artırılması gibi 'kaynak inovasyonu' olarak tanımlayacağım yenileme ve derin yenileme çalışmaları arttı. Temassız yaşam için dönüşümü yaptık ama deprem için güçlendirmeyi geri plana attık. 'Deprem öldürmez, bina öldürür' sözünü unutmamalıyız. Riskli binalarımızı mutlaka güçlendirmeliyiz." açıklamasında bulundu.
"Güçlendirme konusunu gündemde tutmalıyız"Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik de kentsel dönüşüm ile güçlendirme arasındaki farkları anlattı.
Erdik, "Güçlendirme konusu deprem riski nedeniyle giderek önemli hale geliyor, gündemde tutmalı, siyasi düzleme bu konu taşınmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Deprem performans iyileştirme yöntemlerinden bahseden Erdik, taşıyıcı sistem elemanlarının güçlendirilmesi, yapısal sistemin güçlendirilmesi, deprem yer hareketini modifiye etme yöntemleri ve yapısal kontrol teknolojileri hakkında bilgi verdi.
Erdik, Japonya'da yaygın kullanılan deprem yalıtımlı modüler inşaat çözümlerinden bahsederek, bu uygulamaların acil durumlarda pratik kullanımlarıyla önemli faydalar sağladığına dikkati çekti.
Yapıları güçlendirecek kişi ve firmaların yetkinliklerinin önemli olduğunu aktaran Erdik, "Buralarda bir denetim mekanizması kurulmalı. Güçlendirme konusunda yetkin olmayan kişilerin yanlış uygulamalarına tanık oluyoruz. Bu kısımların çözülmesi, denetim mekanizmalarının devreye alınması, hukuki düzenlemelerin yapılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Uğur Aslanhan