İSTANBUL (AA) - İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türk hazır giyim sektörü olarak Irak'a yıllık 600 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, "Ancak şüphesiz Türkiye'nin stratejik çıkarları bizim için çok daha önemli. Gerekirse bu ülkeye yönelik ihracatımızdan vazgeçer, buradaki ticari kaybımızı başka pazarlarda telafi ederiz." ifadelerini kullandı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gerçekleştirdiği referanduma ilişkin yazılı açıklamada bulunan Tanrıverdi, Türk hazır giyim sektörü olarak Irak'a yıllık 600 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdikleri bilgisini verdi.
Tanrıverdi, resmi rakamların yanı sıra yolcu beraberi yapılan ihracatın da bu rakama yakın olduğunu belirterek, dolayısıyla 1 milyar doların üzerinde dış satımdan bahsedilebileceğini kaydetti.
Resmi olarak yılın 8 aylık döneminde 465 milyon dolarlık hazır giyim ihracatı gerçekleştirdiklerini aktaran Tanrıverdi, "Çeşitli nedenlerle hazır giyim ihracatının yatay seyir izlediği bir dönemde, Irak'ta yılın 8 ayında yakalanan yüzde 28'lik artış son derece önemli. Türkiye olarak reddettiğimiz Kuzey Irak'taki referandumun özellikle kara yoluyla yapılan ihracatımı olumsuz etkilememesini umuyorum." ifadelerini kullandı.
Tanrıverdi, tırların Kuzey Irak üzerinden Bağdat ve çevresine ulaşabildiği bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"Burada ürünlerin yaklaşık yüzde 25-30'u, Erbil ve bölgesindeki adreslere teslim edilirken çoğunluğu Irak'ın başkentine ve çevresindeki yerleşim merkezlerine götürülüyor. Kuzey Irak pek çok sektör ve firmamız açısından büyük önem arz ediyor ancak şüphesiz Türkiye'nin stratejik çıkarları bizim için çok daha önemli. Gerekirse bu ülkeye yönelik ihracatımızdan vazgeçer, buradaki ticari kaybımızı başka pazarlarda telafi ederiz. Sınırların kaldırılıp, serbest dolaşımın öne çıktığı bir dünyada hem ticaretin, hem de bundan da önemlisi olan masum insanların zarar görmemesi için yaşanan krize diplomasi içinde çözüm bulunmasını umut ediyoruz."
- "Sıkıntıyı bölge insanı çekecek"
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel de Irak'ın kuzeyinde yapılan referandumun, uluslararası anlaşmalara uygun bulunmamasının yanı sıra bölge halklarının hiçbirinin çıkarına olmadığını ifade etti.
Bu gelişmenin siyasi ve ticari bir takım önemli sonuçlarının olabileceğine işaret eden Öncel, şunları kaydetti:
"Türk markaları açısından değerlendirmek gerekirse 35 markamızın Irak'ta toplam 97 mağazası ve 559 satış noktası bulunuyor. Markalarımız, Irak halkıyla adeta bütünleşmiş durumda ve hepsi de çok beğeniliyor, seviliyor. Ekonomik ambargo ve Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması gibi seçenekler devreye girerse kaçınılmaz olarak ticaret olumsuz etkilenecek. Ürün sevkıyatı yapılamayan bir ortamda markalarımızın mağazaları kapatmaktan başka alternatifleri kalmayacak. Toplam cirolara bakıldığında Irak'taki mağazaların kapanması markalarımız açısından çok ciddi bir kayıp olmaz. Asıl sıkıntıyı bölge insanının çekeceğini düşünüyorum. Zira orada sadece Türk mağazaları yok. Hazır giyim, ayakkabı, gıda, beyaz eşya gibi kategorilerde pazarın tamamına Türk markaları ve ürünleri hakim."