İSTANBUL (AA) - Medipol Esenler Üniversite Hastanesi Kadın Doğum ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Zeynep Yılmaz, gebelik hipertansiyonunun, yılda 50 ila 60 bin anne ve 500 bin fetüs ile yenidoğan ölümüne neden olduğunu, bu nedenle hamile kalmadan önce ve gebelik süreci boyunca kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Yılmaz, gebelik boyunca yaşanacak hipertansiyonun anne adayında ve bebekte meydana getirebileceği olası risklere dikkati çekti.
Hipertansiyonun tüm gebeler arasında yüzde 5 ila 10 oranında, tüm dünyada ise yılda 10 milyon kadında görüldüğünü belirten Yılmaz, "Gebelik hipertansiyonu, yılda 50 ila 60 bin anne ve 500 bin fetüs ile yenidoğan ölümüne neden oluyor. Bu nedenle hamile kalmadan evvel ve gebelik süreci boyunca kontrollerinizi ihmal etmeyin." uyarısında bulundu.
Hamilelerde hipertansiyon riskini artıran nedenleri de aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
"İlk gebelik, anne adayının önceki gebeliğinde hipertansif hastalık veya halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi yaşaması, ailesinde preeklampsi bulunması, çoğul gebelik, obezite, gebenin 40 yaşından büyük olması, eşlik eden diyabet, kronik böbrek yetmezliği gebelerde hipertansiyon oluşumuna zemin hazırlar. Ayrıca kronik hipertansiyon, Sistemik Lupus Eritematozuz veya Antifosfolipid Sendromu gibi trombofilik hastalıklarının olması, düşük sosyoekonomik düzey, önceki gebeliği ile arasında 10 yıldan fazla süre geçmiş olması da gebelikte hipertansiyonu tetikliyor."
Gebeliğe bağlı hipertansiyonda, doğumdan sonra en geç 12 haftaya kadar tansiyon ölçümlerinin normale dönmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, yüksek tansiyon ölçümlerine idrarda protein kaçağının eşlik etmesi halinde bu durumun "preeklampsi" olarak isimlendirildiğini aktardı.
- "Hipertansiyon gebelik zehirlenmesine neden olabilir"
Gebelik boyunca anne adayında hipertansiyonun oluşturabileceği olumsuz durumlara dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Hipertansiyon üzerine gebelik zehirlenmesi (preeklampsi) gelişmesi, havale, nöbet geçirilmesi, sezaryen doğum oranının artması, plasentanın erkenden ayrılması, doğum sonrası kanama, hastane yatış oranı ve süresinde artma, akut böbrek yetmezliği gelişmesi, akciğer ödemi veya kalp yetmezliği gelişmesi, beyin kanaması, körlük, retina yırtılması, karaciğerde kanama, anne ölüm oranında artış olması olumsuz durumlar arasında yer almaktadır."
Fetüs ve yenidoğanlarla ilgili hipertansiyon kaynaklı yaşanabileceklere de değinen Yılmaz, fetüsün anne rahminde ve doğum sırasında oksijensiz kalması, erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve gebelik haftasına göre gelişim geriliği olan bebek olması, yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış oranlarının artması, doğumsal anomaliler, fetüs veya yenidoğan ölüm oranlarının artması gibi durumların fetüs ve yenidoğanlar için olası risklerden olduğunu bildirdi.
