İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, "15 Temmuz’da sahneye çıkıp hainlere hak ettikleri dersi veren bu ülkenin yiğit ve cesur insanları gibi hepimiz, fert fert, her an tetikte, her an vatan nöbetinde olmak zorundayız." dedi.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Avdagiç, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ikinci yıl dönümü ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.
Şekib Avdagiç yaptığı açıklamada, Türk milletinin bağımsızlığına ve istiklaline gölge düştüğü anlarda, Türk milletinin karakterinde her daim var olan üstün cesaret ve kahramanlığın devreye girdiğini belirterek, "En son Milli Mücadele’de gördüğümüz bu ruh Türkiye’yi parçalayıp küçücük bir ülke haline getirmek isteyenlere karşı şahlanmıştı. Ancak geçen yüz yıllık zaman gösterdi ki Türkiye’nin düşmanları her zaman iş başındadır. Bu kez kendilerine milletin en çok değer verdiği dini ve milli hisleri de paravan olarak kullanan yerli işbirlikçiler bulmuşlardır." ifadelerini kullandı.
Üstün basiretiyle Türk Milleti'nin bunu gördüğünü, hain Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimini, canı pahasına püskürttüğünü belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
"Püskürtmekle kalmamış tarihin çöplüğüne doğru fırlatmıştır. Bu halk,15 Temmuz’da ülkesine sahip çıktı, devletine sahip çıktı, meclisine sahip çıktı, seçilmiş hükümete sahip çıktı, Türkiye’yi yeni bir yüzyıla taşıyan seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıktı. Ancak, şunu unutmamalıyız ki, ‘Su uyur, düşman uyumaz.’ Millet olarak hiçbir zaman rehavete kapılmadan, Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen, halkın iradesi üzerine irade koymak isteyenlere karşı her an tetikte olmak zorundayız. 15 Temmuz’da sahneye çıkıp hainlere hak ettikleri dersi veren bu ülkenin yiğit ve cesur insanları gibi hepimiz, fert fert, her an tetikte, her an vatan nöbetinde olmak zorundayız. Elimiz işte, gözümüz ufukta… Türkiye’nin ekonomik cephesinde de nöbetteyiz. Her günü 15 Temmuz, her yeri Şehitler Köprüsü bilmek zorundayız. Dosta düşmana ifade etmek isterim ki, İstanbul Ticaret Odası, bu vatan nöbetinin en güçlü parçası olarak her an vazife başında, her an tetiktedir. Türkiye’nin seçilmiş lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındayız."
Avdagiç, Türkiye'nin, ekonomik, siyasi ve vicdani değerlerin yan yana yükselebildiği bir başarı hikayesinin dünyadaki en açık adresi olmayı başardığını aktararak, "İş dünyası olarak bizler, ülkemizin gücüne güç katmak için var gücümüzle üretmeye, dünyaya açılmaya ve büyümeye devam edeceğiz. Biz de 15 Temmuz şehitlerine layık olabilmek için ekonomik destanlar yazacağız. Bu şanlı direnişin ikinci yıl dönümünde, tüm şehitlerimize Cenab-ı Hakk’tan rahmet diliyorum. Gazilerimizi şükranla ve hürmetle selamlıyorum.” ifadelerini kullandı.
- "Oyunları gördük, çabaları boşa çıkardık"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise darbe girişiminin Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçtiğini kaydeden Gülle, “Türk milleti ‘bir olarak, iri olarak, diri olarak’ omuz omuza vererek bu hain girişimi önlemiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
2001 krizinin ardından bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı güçlü toparlanma sürecinin engellemelerle dolu olduğuna değinen Gülle, “15 yılda milli gelirimiz 3 katına yükseldi. Kişi başına düşen milli gelir 10 bin doların üzerine çıktı. Ancak ülkemizin geçmişi, ekonomik ve siyasi olarak ulaştığımız her atılımın ardından, darbe, ekonomik kriz, iç siyasi karışıklıklar gibi sorunlarla dolu. 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi, bu teşebbüslerin zirveye çıktığı anı temsil ediyor." ifadelerini kullandı.
Gülle, 24 Haziran seçimlerinde halkın, bu teşebbüsleri kalıcı olarak tarihe gömme iradesini ortaya koyduğunu aktararak, “Milli iradenin tecellisi, “Cumhur’un Başkanı” olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı yeniden görevlendirdi. Bu hainlerle mücadelede, kendisine tam destek verdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın engin vizyonlarıyla 95 yıllık Cumhuriyetimizi siyasi, sosyal ve ekonomik alanda şahlandıracak bu yeni devlet anlayışının, Türkiye’yi 2023 hedeflerine ve daha da ötesine ulaştırma yolunda tarihi bir dönüm noktası olduğuna inanıyoruz.” dedi.
2023 yılında çok önemli hedefler konulduğunu, bu hedeflere ulaşmak için tüm kesimlerin canla başla çalıştığını belirten Gülle, şunları kaydetti:
"Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girmeye çalışıyoruz. 500 milyar dolar veya küresel ticaretten yüzde 1,5 pay almak gibi hedeflerimiz var. Ülke olarak hedeflerimize yaklaştıkça, bunu engellemeye çalışan iç ve dış oyuncuların engelleme çalışmaları da katlanarak devam ediyor. 17-25 Aralık’ta bu oyunları gördük, hep birlikte bu çabaları boşa çıkardık. Son olarak 15 Temmuz’da demokrasimize vurulmaya çalışılan darbeyi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hep birlikte bozduk. O gün Türkiye’yi yıkmaya çalışan zihinler milli iradenin gücünü hesap edemedi. Türk milletinin bağımsızlığına ve demokrasisine olan inancını küçümseyenler, tek yürek olan bir milletin canı pahasına ülkesine sahip çıkacağına inanmadıkları için hüsrana uğradılar. 15 Temmuz sadece Türkiye tarihi için değil tüm dünya tarihinde nesillerce anlatılacak bir kahramanlık destanıdır. Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
Gülle, benzer girişimlerin uluslararası finans kurumları ile derecelendirme kuruluşları tarafından da yapılmaya çalışıldığını anlatarak, “Artık dünyada herkes, ülkemiz üzerinde oyun oynanamayacağını çok iyi biliyor. Bu ülkede ve yakın çevremizde, bize rağmen yaşanabilecek bir gelişme yok. Bu başarıyı katlanarak devam ettirecek, yeni başlangıcın ilk imtihanı olan 2023 hedeflerimize hep birlikte erişmenin gururunu 5 sene sonra yaşayacağız. Şimdi ihracat ile Kalkınma vakti.” ifadelerini kullandı.
- "15 Temmuzda milletimiz özüne dönmüştür"
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da Türkiye’nin demokrasi sınavının tarihi süreç içerisinde ihtilal, ayaklanma, muhtıra, e-muhtıra, müdahale gibi sürekli kesintilerle dolu olduğunu belirterek, "15 Temmuz 2016’da ise bunun tam tersi bir durum yaşanmıştır. 15 Temmuz 2016’da ülkemiz üzerinde kirli emelleri olan okyanus ötesinden idare ve sevk edilen FETÖ yapılanması cuntacı kafalarla işbirliği yaparak milletimizin milli iradesini hedef almıştır. Ne var ki, bu alçak girişim milletimizin sağduyusu ve cansiperane duruşu ile engellenmiştir. 15 Temmuz’da milletimiz özüne dönmüştür." değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilmesi planlanan, milletin dik duruşu ile bertaraf edilen hain darbe teşebbüsünün büyüyen ekonomiyi kesintiye uğrattığını aktaran Cesur, şunları kaydetti:
"Türkiye istikrarlı ve güçlü finans sistemi ile büyümeye devam ederken 2016 yılının 3. Çeyreğinde yüzde 1,3’lük bir küçülme yaşadı. Gezi olayları gibi bu hain teşebbüste ülke ekonomimizi zarara uğrattı. Dile kolay yaklaşık 20 milyar dolara yakın bir kayıp yaşadık. Türkiye’ye giriş-çıkış yapan kişi sayısı bir önceki yıl 115 milyonlara dayanmışken, bu rakam darbenin yaşandığı yıl 80 milyonun altına düştü. Döviz kurları arttı, borsada haftalık büyük düşüşler yaşanarak şirketlerimiz ciddi maddi kayıplara uğradı.
Bu kayıp oranı da 80 milyar TL’yi buldu. Yine bu süreçte Türkiye’de ekonomi iyi gitmiyor algısı yapılarak özellikle yabancı yatırımcıların gözü korkutuldu. Bir çok yatırım geciktirildi. Turist sayısında da ha keza aynı algı ile ciddi gerilemeler yaşandı. Çok şükür devletimizin ve milletimizin dirayetli duruşu, özel sektör ve STK’ların destekleri ile 6-7 ay gibi kısa bir sürede toparlandık ve yüzde 7’lere ulaşan büyüme rakamlarını hamdolsun yakalayabildik. Allah muhafaza 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı ekonomimiz felç olurdu. İstikrarlı ve büyüyen Türkiye ekonomisi, darbe girişiminin hemen sonrası gerekli refleksi verdi. 6-7 aylık gibi kısa sayılacak bir zaman diliminde ekonomimiz kendisini toparlamaya başladı."
Cesur, FETÖ’nün maddi kaynaklarının kurutulmasının bu örgütle mücadelenin en temel adımlarından biri olduğuna işaret ederek, "Bu süreç kararlı bir şekilde yürütülmelidir. Ayrıca kayyuma geçen şirketlerin marka değeri korunarak, üretim ve karlılık oranları arttırılmalı, milli ve yerli değerlere sahip çıkan, milletine düşkün müteşebbislere emanet edilmelidir." ifadelerini kullandı.