Türkiye'nin tanınmış cerrahlardan Prof. Dr. Semih Aydıntuğ, önceki akşam saat 23.00 sıralarında Ankara Çankaya'daki evinin balkonundan çevreye rastgele silahla ateş açmaya başladı. Büyük panik yaşayan komşularının haber vermesi üzerine çok sayıda polis ekibi olay yerine geldi. Prof. Aydıntuğ, ikna çabalarına karşın, polis ekiplerine ateş açmaya devam etti. Polisin "Teslim ol" çağrısına karşılık ateş açmaya devam eden profesör, içinde ekiplerin olmadığı 2 polis aracına hedef alarak ateş etti. Polis otolarına çok sayıda kurşun isabet etti. Bunun üzerine olay yerine özel harekât polis ekipleri de çağrıldı.Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, uzun süre yapılan "ikna" çalışmalarına rağmen Prof. Dr. Aydıntuğ'un ateş açmaya devam etmesi üzerine, çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Profesörün bulunduğu apartmandaki daireler boşaltılarak burada oturan insanlar güvenli alanlara alındı. Yaklaşık 7 saatlik ikna çalışmasının ardından Prof. Dr. Aydıntuğ, gözaltına alındı. Profesörün, alkollü olduğu ve ayakta durmakta bile güçlük çektiği belirlendi. Evinde yapılan aramalarda 3 pompalı tüfek, bir tabanca ile 300'e yakın fişek ve mermi bulundu.
"PSİKOLOJİM BOZULDU"
"Prof. Dr. Semih Aydıntuğ, Emniyet'te verdiği ifadesinde şunları söyledi: "40 yıllık cerrahım, yaşanan olayları neden ve ne şekilde yaptığımı psikolojik sorunlarımdan dolayı hatırlamıyorum. Evde tek başımaydım. Evde bulunan dağcı kazmasıyla, eşyaları kırmaya başladım. Silahla ateş açma olayını ben yaptım, ama yaptığım anı bile hatırlamıyorum. Hiçbir yeri kasıtlı olarak hedef almadım, bunu yaparken kendimde değildim. Psikolojim, son zamanlarda koronavirüs nedeniyle kaybettiğim hastalarım ve meslektaşlarıma üzülmem nedeniyle bozulmuştu. Yaşananlardan dolayı çok üzgün ve pişmanım. Yaşadığım ruhsal bunalımdan dolayı yaşanan bir olay.
DAHA ÖNCEDE KIZI ANNESİNİ ÖLDÜRMÜŞTÜ
Prof. Dr. Aydıntuğ'un kızı Başak Aydıntuğ da 24 Mart 2008'de, annesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Tiryaki Aydıntuğ'u, boğazını keserek öldürmüştü. "Müebbet hapis" cezası alan ve halen cezaevinde bulunan Başak Aydıntuğ, ifadesinde cinayeti bir şahsın yönlendirmesiyle işlediğini belirterek, "Bu şahısla bir süre boğuştuk, boğazım ve vücudumda bulunan yaralar bu sırada oldu. Benim gördüğüm bu kişi bana zarar vermek istemedi. Gördüklerimin ardından yaşamak istemediğimi, ölmek istediğimi söyleyince bu şahıs 'Rahatlamak için ne istiyorsan yap' diyerek bana bir bıçak verdi. Bıçakla boğazımı kesmeye çalıştım, ama derine batıramadım. Kan görünce, yapamayacağımı anladım. Ardından banyoya giderek dua etmeye başladım. (Şahıs) Bugüne kadar beni 4 kez cezalandırdı. Sonuncusunu da annemi öldürerek yaptı" demişti.
Başak Aydıntuğ'un öldürdüğü annesi Prof. Dr. Olcay Tiryaki, parlak bir kariyere sahipti. İngiltere ve Almanya'da dahili tıp bilimleri, iç hastalıkları, klinik immünoloji ve romatoloji alanlarında doktora yapmıştı. Türkiye'de 43, yurtdışında ise 38 ayrı makale yayınlamış parlak bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Olcay Tiryaki'nin çalışmaları 26 uluslararası kitaba konu olmuş, Tiryaki 9 bilim derneğinde ise faal olarak görev yapmıştı.
