NEVŞEHİR (AA) - BEHÇET ALKAN - Nevşehir'in el sanatlarıyla ünlü Avanos ilçesinde yaşayan 71 yaşındaki ressam Uğur Yayla, işin püf noktalarını öğrettiği eşi ve oğluyla birlikte el ele vererek çeşitli sanat eserlerine imza atıyor.
İstanbul'da kendisine ait atölyede yaptığı resimlerle yurt içi ve yurt dışında birçok sergi açan Uğur Yayla, 1992 yılında gezmek için geldiği Kapadokya'nın doğal yapısına hayran kalarak Avanos ilçesine yerleşti.
İlçede satın aldığı eski bir evi restore ettirdikten sonra kayadan oyma olan bölümünü sanat galerisine dönüştüren Uğur Yayla, emekli bankacı eşi ile oğluna da mesleğin incelikleri konusunda eğitim verdi.
Aradan geçen yıllarda resim konusunda kendisini geliştiren aile bireyleri, bölgeye özgü seramik el sanatı ürünleri üretiyor ve sürrealist tablolar çiziyor.
Uğur Yayla, AA muhabirine, 23 yaşından beri resimle yaşayıp, resimle geçimini sağladığını belirterek, zaman içinde yaptığı uygulamalarda edindiği tecrübelerle kendisini geliştirdiğini ifade etti.
Uğur Yayla, yıllar önce İstanbul'dan birkaç günlük gezi için geldiği Kapadokya'nın doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerine hayran kaldığını ve ilçeye yerleştiğini anlattı.
Çalışmalarında genellikle at figürü kullanan Yayla, şunları kaydetti:
"Çocukluğumda yaramazdım ve bir şeyler çizdiğimde sakinleşirdim. Resim içimde bir keyif olarak yürüdü. Ben genelde fantastik resimler yapıyorum. Bölgenin de öyle bir sihri var. Benimle başlayan resim serüveni aileye de bulaştı, şimdi torunlar da öğreniyor. Herkes birbirine takılıyor birlikte keyifli zaman geçiriyoruz. Bu hem işimiz hem zevkimiz. Sanatsız yaşanmıyor. Atlara ilgim geçmişten beri vardı, Kapadokya ile buluşunca da 'güzel atlar ülkesi'nde güzel atlar yapmak keyifli oluyor."
Eşi Ümran Yayla (69) da aile olarak aynı sanat galerisinde çalışmanın kendisi için mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
Bankacılıktan emekli olmadan önce sık sık eşinin çalışmalarını izlediğini aktaran Yayla, "Eşimin etkisiyle denemeler yapmaya başladım, derken iş büyüdü, sergiler açtık. Güzel yorumlar aldık. Zaten insan önce kendisiyle yarışıyor, resmin altına imza atınca sorumluluklar başlıyor. Ailece birlikte bir şeyler yapmak çok keyif veriyor." şeklinde konuştu.
Ümran Yayla, atölyelerini ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin resimlerini beğenmelerinden heyecan duyduğunu sözlerine ekledi.
- Torunlar da atölyede resimle iç içe büyüyor
Çiftin oğulları Noyan Yayla (49) ise babasının resme olan ilgisinden dolayı çocukluğundan beri fırça, boya ve tuvalle iç içe olduğunu, öğrendikleri ile kendisine özgü bir tarz ortaya çıkardığını söyledi.
Babasından aldığı ilhamla sanatının zamanla profesyonelleştiğini belirten Noyan Yayla, kendisinin de çocuklarına eğitim verdiğini kaydetti.
Avanos'un sanatçılar için sınırsız imkanlar sunduğunu, diğer sanatçı ve esnafla yardımlaşarak malzeme temininden ürün satışına kadar destek bulabildiğini ifade eden Noyan Yayla, şunları söyledi:
"Resmin içinde büyüyünce başka bir şey bilmiyorsun. Ya futbolcu olurdum ya ressam olurdum ama futbol arkada kaldı. Genetik aktarım da var sanırım, hayat böyle silsile yoluyla devam etti. Şimdi de üçüncü kuşağa doğru gidiyoruz. Gözümüzü açtığımızdan beri resmin içindeyiz ama profesyonel olarak yaklaşık 20 yıldır resmin içindeyiz. Burada çocuklarım da atölyede büyüyor. Şimdiye kadar bir dükkan açacak kadar obje kırmışlardır ama canları sağ olsun, büyüdükçe çok daha hassas davranıyorlar. En iyi sonuçları da bence onlardan alacağız. Çok iyi sanatçılara dönüşeceklerine inanıyorum."