Türkiye'nin "Yabancı Dilde En İyi Film" kategorisinde Oscar'a aday adayı olarak gösterdiği "Ayla" filminin  Ankara'da özel gösterimi yapıldı.

1950'de başlayan  Kore Savaşı'na katılan Türk tugayındaki Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin, anne ve babası öldürülmüş Koreli bir kız çocuğuna, savaş süresince kendi çocuğu gibi bakmasının anlatıldığı Ayla filmi özel gösterimde Ankaralı sinemaseverlerle buluştu.

Gösterimden önce Ayla karakterini canladıran Güney Koreli çocuk oyuncu Kim Seol, Türk askerleri tarafından Ayla adı verilen Koreli Eunja Kim,  İsmail Hacıoğlu, yönetmen, yapımcı ve diğer oyuncular salonda bulunan  Kore gazilerini selamladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, Panora AVM'deki sinema salonunda düzenlenen galada, "İnsanlığın zulümler yaşadığı bir dönemde Ayla, Türklerin ve Korelilerin yabancısı olmadığı, kardeşlik, sevgi, özveri ve fedakarlık, barış ve dostluk gibi unutulan bazı duyguları hatırlattığı için teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

Gül,  Koregazilerine ve şehitlerine şükranlarını dile getirerek, filmde emeği geçen yönetmen, yapımcı ve oyunculara teşekkürlerini iletti.

Filmin yapımcısı  Mustafa Uslu, yoğun bakımda hastanede yatan eserin gerçek kahramanı Süleyman Dilbirliği için herkesin dua etmesini istedi.

Uslu, "Süleyman astsubay bu sefer kendi hayatı için savaşıyor. Hepinizin dua etmesini istiyorum." diye konuştu.

"Neden Ayla  Güney Kore'de vizyona girmiyor?

Kore gazisi ve şehitlerinin torunlarından filme ilişkin çok sayıda mesaj aldıklarını söyleyen Uslu, şu ana kadar filmi 3 milyona yakın kişinin izlediğini belirtti.

Türk insanının Ayla'yı bağrına bastığını ve kucakladığını aktaran Uslu, şunları kaydetti: 

"Neden Ayla Güney Kore'de vizyona girmiyor? 1,5 yıldır şahsi olarak ben bunun mücadelesini veriyorum. Hiç kimse şu soruyu sormuyor neden? Dünya'nın 27 ülkesinde göğsümüzü gererek vizyona girerken, her yerde Türk'ün kahramanlığını, vicdanını, insanlığını katıksız en iyi şekilde anlatırken, neden Güney Koreli kardeşlerimizle bu film buluşmuyor?"

Filmin yönetmeni Can Ulkay ise filmi çok severek ve gönül vererek yaptıklarını söyledi.

Filmin  Türkiye'de ve dünyada çok beğenildiğini ifade eden Ulkay,  ABD'de kendilerine "Biz de böyle filmler yapıyoruz ama bu kadar duygu veremiyoruz. Daha çok böyle filmler yapın. Dünyanın böyle filmlere daha çok ihtiyacı var." denildiğini anlattı.

"Akademi Ödülleri konusunda da başarılar diliyorum"

Güney Kore Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Cho Yun-soo ise "Genç Türk askerleri Ayla'yı kurtarmamış olsaydı Ayla'nın kaderi de tıpkı Suriyeli Aylan ya da Ümran gibi olabilirdi." ifadesini kullandı.

Büyükelçi Cho, bir insanlık dramını anlatan Ayla filmi vasıtasıylaKore Savaşı gazileri, aileleri ve katılımcıları bir araya getiren filmin oyuncularına teşekkür etti.

Türk askerlerinin  Kore'yi işgalden kurtarmakla kalmayıp, aynı zamanda Koreli küçük çocuklara eğitim imkanı da sağladığını ve onların katkılarıyla Kore'nin dünyanın en büyük 11'inci ekonomisi haline geldiğini belirten Cho, "Bu önemli günde Türk insanına ve özellikle de KoreSavaşı gazilerine bir kez daha tüm kalbimle minnetlerimi sunuyorum." dedi.

Yapımcı ve yönetmenin, Kore Savaşı'nın üzücü hikayesinden harika bir film çıkardığını aktaran Cho, filmin başarısını kutlarken, Akademi Ödülleri konusunda da başarılar diledi.

Gelecek ay  Türkiye'deki görev süresinin dolacağını belirten Cho, kalbimde her zaman Türk insanı ve  Türkiyeye karşı derin bir sevgi besleyeceğini dile getirdi.

Güney Kore Cumhuriyeti'ne yeni atanan Büyükelçi Ersin Erçin de yüzlerce yıl önce Türkiye ile Kore arasında Asya'nın bozkırlarında başlayan akrabalık bağlarının, Türkiye'nin 1950-1953 yıllarındaki savaşa katılımı ve orada bulunan Türk tugayları sayesinde gerçek bir "kan kardeşliğine" dönüştüğünü söyledi.

BM gücü içinde savaşan 15 ülke olmasına rağmen  Kore'nin sadece Türkiye'yi "kan kardeşi" kabul ettiğini belirten Erçin, Güney Kore'nin Türkiye'nin sadece kan kardeşi olmadığını, aynı zamanda birçok platformda da stratejik ortağı olduğunun altını çizdi.

Güney  Kore'nin, dünyanın en büyük 11'inci ekonomisi olduğunu ve 1945'ten bu yana büyük mucize yarattığına değinen Erçin, "Han nehrinde yaratılan mucizeye Türkiye de önümüzdeki yıllarda daha fazla ortak olacak ve katılacak. Kore ile  Türkiye arasındaki dostluk bağları her geçen gün daha iyiye, daha güzele gidecek." dedi.