Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı yönündeki iddialarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yalçın, “Kudüs'e yönelik ABD tarafından izlenen politikalar ve adım adım İşgale yönelik sergilenen maksatlı hareketler asla kabul edilemez. Memur-Sen olarak buna direnmek bir anlamda varlık nedenimizdir. Mazlum Filistin halkının ve Kudüs'ün sonuna kadar yanındayız” dedi.
Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Küresel emperyalizmin ülkemize karşı bilinçli saldırıları, ABD'nin Türkiye'de siyasi ve ekonomik kriz çıkarmak için yaptığı bilinçli hamleler, oltasına takılan içerdeki bazı yapıların ufuksuz duruşları, milletimizi yıldırmamalı, aksine sorumlu kılmalıdır.“
**
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, teşkilat programına katılmak ve temaslarda bulunmak üzere Ordu’ya geldi. Ordu’da il teşkilat programına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, öncesinde de idari ve mülki makamlara ziyaretlerde bulundu.
Yoğun katılımın olduğu teşkilat programı, ‘Memur-Sen’ tanıtım gösterimiyle başladı. Anadolu Lisesi 11.Sınıf öğrencisi Nevriye Nur Kuvancı’nın ’15 Temmuz’ konulu şiiriyle devam eden program, Memur-Sen Ordu İl Temsilcisi İsmail Çelenk’in açış konuşmasıyla ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın hitaplarıyla devam etti. Yalçın konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taşeron düzenlemesine ilişkin müjdesini değerlendirdi, örgütlülüğün önemine vurgu yaptı ve toplu sözleşme sistematiğine eleştirilerde bulundu.
Örgütlü mücadelenin önemine dikkati çeken Yalçın, “Üyemize kazandırmaya, ülkemize nefes aldırmaya, mazluma ve mağdura umut olmaya devam edeceğiz. Çünkü bizler kol kola girebilmenin en güzel örnekliğini gösteriyoruz. Coğrafyalarımızda yaşanan sıkıntıların birçoğu, örgütlenememenin, kol kola girememenin sonucu gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.
Değerler Sendikacılığıyla Geçmişteki Algıları Yıktık
Memur-Sen öncesinde sendikacılığın ideolojik kalıplaşmalarla insanları etiketlediğini kaydeden Yalçın, “Bu tarz kalıplarla insanlar etiketlendi, ayrıştırıldı. Oysa bizler, ideolojik değil, idealist sendikacılık ve değerler sendikacılığıyla bu algıları yıktık, emeğin değerinin yükseltildiği yeniden tanımlanmış akademik bir sendikacılığa önderlik ettik” diye konuştu.
Duruşlarının kendi değerlerinin bir sonucu olduğunu belirten Yalçın, “İşimiz gereği olaylara dilimizle müdahale ediyoruz, eliyle müdahale etme yetkisi idari makamlardadır. Ancak kalbiyle buğz edenler, örgütsüz kitlelerdir ve fazla bir hükümleri bulunmuyor. Evde oturup duvarları dövmek, dişleri sıkmak yeterli değil, gelin örgütlü yapılarımızı kuvvetlendirelim. Memur-Sen, örgütlü gücüyle oluşturduğu bereketle kazanımlarını artırdı, artırmaya da devam edecek” şeklinde konuştu.
Taşeronların kadroya alınması son derece sevindiricidir
Ali Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan taşeron düzenlemesine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Taşeron sorununda sevindirici mesajların verildiğini aktaran Yalçın, “Bugün bizim için önemli, Türkiye’de taşeronların kadroya alınması gibi bir güzelliği yaşıyoruz. Çalışma hayatı açısından büyük bir sorun haline dönüşen taşeron konusu Cumhurbaşkanımızın müjdesi ile olumlu bir noktaya evirilmiştir. Aynı zamanda kamu görevlileri sendikacılığı olarak 4/C’liler bizim sorumluluk alanımız içerisinde bulunan ve üçüncü dönem toplu sözleşmede karar altına aldığımız bir konuydu, Cumhurbaşkanımızın açıklamalarında da bu çalışanların 4/B kadrosuna alınacağını kamuoyuna duyurmuş oldu. Bu durum da son derece sevindiricidir” diye konuştu.
Filistin ve Kudüs Halkının Yanındayız
ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı yönündeki iddialarla ilgili de konuşan Yalçın, “Kudüs'e yönelik ABD tarafından izlenen politikalar ve adım adım İşgale yönelik sergilenen maksatlı hareketler asla kabul edilemez. Memur-Sen olarak buna direnmek bir anlamda varlık nedenimizdir. Mazlum Filistin halkının ve Kudüs'ün sonuna kadar yanındayız” dedi.
Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Küresel emperyalizmin ülkemize karşı bilinçli saldırıları, ABD'nin Türkiye'de siyasi ve ekonomik kriz çıkarmak için yaptığı bilinçli hamleler, oltasına takılan içerdeki bazı yapıların ufuksuz duruşları, milletimizi yıldırmamalı, aksine sorumlu kılmalıdır.”