Tarımla ilgili bu ikinci yazım. Önce bitkisel tarımdan bahsetmiştim. Bugün de hayvancılıkla ilgili yazacağım. ET fiyatlarının artması, süt ve süt ürünlerinin zamlanması gözlerimizi bu alana çevirmemize sebeb oldu. Ülkemizde 14 milyon 200 bin büyükbaş hayvan 41 milyon küçükbaş hayvan var. Son yıllarda ekonomik kalkınma ile birlikte et tüketimi arttı.
Ak Parti hükümetleri döneminde kişi başına düşen milli gelir ciddi artış gösterdi. O nedenle insanlar rahatlıkla gıdaya ulaşabiliyorlar. Lokantalara, restoranlara ailecek giderek yemek yiyorlar. Bu yönüyle hükümetin artısı var. Ancak hayvancılık alanında maalesef kendi kendimize yetemiyoruz. Kendi kendine yeten yedi ülkeden birisi olduğumuz tezi maalesef doğru değil.
Ülkemizde yıllık 4 milyon 800 bin buzağı doğuyor. 2 milyon 400 bin buzağı süt için 2 milyon 400 bin adeti ise kesim için büyütülüyor. Ancak bu kadar buzağı ülkemizin et ihtiyacını karşılamıyor. Ülkemizde et ihtiyacını karşılamak için 3,5 milyon buzağı oranını yakalamak gerekir. Yaklaşık bir milyon buzağı açığı var. Buzağı ölümlerini engellemekte sıkıntı çekiyoruz. Köylü veteriner ve ilaç kullanımı konusunda yeterince bilgiye sahip değil.
Ülkemizin yıllık 200 bin ton et açığı var. Biz bu eti ithal ediyoruz. İthalat olayı yeni değil. 1969 yılında başlayan ithalatımız 1994 yılında zirveye ulaştı. 420 trilyonluk ithalat yapıldı. En büyük ithalat ise 2011 yılında yapıldı ve bir milyar dolarlık ithalat yaptık. Bu rakamın büyüklüğü her şeyi ortaya koyuyor. Dün nüfus azken de et ithal ediyorduk.
Peki hayvancılıkta neler yapmak gerekir. Bir kere buzağı ölümlerini önlemek lazım. Ayrıca buzağıya destek vermek gerekir. Bu konuda Faruk Çelik zamanında önemli destekler verildi. Bu destekler sürmelidir. Hayvancılıkta girdi kalemlerini düşürmek lazım. Bir kere yem çok pahalı. İkincisi hayvanlar için mera bulunamıyor. Meralar şehirleşme ve sanayileşme adı altında yağmalanıyor.
Bir başka nokta yörelere göre hayvancılık yapılmalıdır. Bu konuda çiftçi bilgilendirilmelidir. Her yıl 200 bin ton et açığımız ortaya çıkıyor. Bu açığı kapatmak için 600 bin büyükbaş hayvana ihtiyaç var. Bu ihtiyacı karşılayamadığımız için et ithal ediyoruz. Hadi et ithal ettik diyelim. Etin güvenliğini nasıl sağlayacağız. Araya güvenilir olmayan etler girebilir. Türkiye iyi bir planlama ile et ihtiyacını 3 yıl içinde çözebilir. Hadi bilemediniz beş yıl içinde diyelim. Ülkemizde 14.7 milyon hektar mera var. Bu meraları bedelsiz olarak hayvancıya vermek lazım.
Ucuz et bulmak ve yemek mümkündür. Ancak bu şekilde kısa zaman içerisinde hayvancılık ölür. Eğer ülkemizde hayvancılık biterse et ve süt ürünlerinde bağımlı hale gelir. Milli üretim, milli silah, milli sanayi tamam da milli tarıma da geçmek önemlidir. Et ihtiyacımızı sürekli dışardan karşılayamayız. Bir müddet sonra ithalat da çözüm olmayacaktır. Onun için planlı hayvancılık yapılmalıdır. Tarım stratejik bir sektördür. Milli güvenlik kadar önemlidir. Bütün dünyada tarımın önemi hızla artmaktadır. Nüfus artıyor. Bütün dünyada tarıma yönelik önemli destekler veriliyor. Ülke olarak biz de milli tarıma geçmek durumundayız.