MHP lideri Bahçeli, Meclis'teki grup toplantısında gündemdeki konularla ilgili açıklamalar yaptı. FETÖ davalarını sulandırma girişimlerine sert tepki gösteren Bahçeli "Caniler bellidir" dedi. Katar krizi, ABD'nin YPG'ye verdiği silahlar, yeni dareb girişimi iddialarıyla ilgili konuşan Bahçeli'nin sözleri özetle şöyle:
Ülkemiz devasa sorun dağları arasına sıkışmıştır. Meselelerimiz ağır. Hiç bir vatandaşımız yarınından emin değildir. Ne yazık ki koyu bir güvensizlik dalgası ülkemizin üstüne çöreklenmiştir. Kutuplaştırıcı, kırıcı, şiddet dolu söylemleri terk edip kucaklaşmaya dönmek dışında bir çaremiz yoktur.Küresel ve bölgesel tablo umut verici, gelecek vadedici değil. Çatallaşan ilişki ağlarına baktığımızda malesef başka bir yorum getiremiyoruz
TERÖR KÖR BİR TESTERE
Dünya terörü konuşmaktadır. Terör canilik, cehalet ve cinayettir. Terörizm kör bir testeredir. Terörün dini, milliyeti, kimliği bahanesi yoktur olamayacaktır.Son bir hafta içinde dünyanın farklı bölge ve ülkeler peş peşe kana bulanmıştır. 20 Mayıs'ta Bağdat'ta, 31 Mayıs'ta Kabil'de, 3 Haziran'da Manila'da terör çok sayıda cana malolmuştur. Ayrıca 3 Haziran'ı 4 Haziran'a bağlayan gece de Londra'da acımasız bir terör saldırısı yaşanmış, 7 kişi hayatını kaybederken 48 kişi de yaralanmıştır. Birleşik Krallık'ta hayat sanki durmuş, insanlar olası eylemlerden dolayı evlerine kapanmıştır. Terör saldırısına maruz kalan ülkelere taziyelerimi iletiyorum. Ancak hala küresel bir inisiyatif alınamamasından da kaygı duyduğumu belirtmek istiyorum. Londra'da, Berlin'de Paris'te istisna olan terör, Kabil'de, Şam'da, Hakkari'de, Şırnak'ta olağandır.
BAŞARAMAZSAK HEP BERABER KAYBETMEYE MAHKUMUZ
Batı başkentlerinin derin sessizliğe gömülmesi unutulması imkansız olan iki yüzlü bir tavırdır. Hans ölürken, John ölürken dünya ayağa kalkar ama Mehmet ölürken kimseden çıt çıkmaz. Londra patlarsa, Paris kurşunlanırsa muazzam bir itiraz çığlığı yükselir, İstanbul bombalanırsa derin bir sükut cihana yayılır. İnsan her yerde insandır, terör de her yerde terördür. Önümüzdeki dönemde daha fazla kan akacak, daha çok bedel ödenecektir. Yer kürenin her köşesinde faal bulunan tüm terör örgütlerine 'artık yeter' deme vakti gelmiş, hatta geçmektedir. Ya insanlık onurunu savunacağız, ya da insanlığın uçuruma yuvarlandığını göreceğiz. Ya başaracağız, ya da hep birlikte kaybetmeye mahkum kalacağız. Bu meselenin orta yolu kalmamıştır. Çıkış tektir. Sırt sırta vermek kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.
ALMANYA'YA SERT ÇIKTI
Almanya'nın bir yanda FETÖ'cülere destek ve himayesi, diğer yanda PKK'ya kol kanat germesi, ilişkileri geren meydan okuma halidir. Almanya Dışişleri Bakanı'nın suya sabuna dokunmayan sözleri, kuşku ve tereddütlere olanak sağlamıştır. Dost ve müttefik bir ülkenin terör örgütünün propagandasına suskun kalması hiçbir açıdan meşru ve hukuki sayılamayacaktır. Bu soruların netliğe kavuşma zarureti vardır. Aksi halde iki ülke ilişkilerinin düzelme şansı çok az olacaktır. 400'den fazla FETÖ'cü Almanya'ya iltica talebinde bulunmuşken, Almanya'nın damgalı hainleri görmeyip, sözde bir gazeteciyi mesele yapması kabul edilir bir şey değildir. Terör yandaşı gazeteci ki, Kandil'e gidip teröristlerle röportaj yapan, Kürtler katledliliyor yalanını dünyaya servis eden ajan provokatördür. En büyük delil 249 vatan evladını şehadeti 2195 vatan evladının yaralanmasıdır. Delil 15 Temmuz gecesindeki tüm Türkiye'dir. Türkiye'de tutuklu bulunan sözde gazeteci ile ilgili kararın siyaset tarafından verilmesi nasıl beklenmektedir. Teröristlerin iltica talepleri konusunda topu mahkemelere atan Alman siyaseti, söz konusu gazeteci ile ilgili kararın nerede verileceğini sanmaktadır.
İNCİRLİK RESTİ: ÇEKİN GİDİN
Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Ona buna pabuç bırakmayacaktır. İncirlik Üssü Adana'dadır. Yol geçen hanı da değildir. Kafasına göre gelinecek, fitne tohumların atılacağı yer değildir. Alman askerleri bu hafta veya gelecek hafta çekilecekmiş. Durduğunuz kabahat, hepinize uğurlar olsun. Yetmezse Konya'dan da tası tarağı toplar en yakın zamanda Ürdün'e mi gidiyorsunuz, Fizan'a mı gidiyorsunuz, ardınıza bakmadan çeker gidersiniz. Alman bakan diyor ki Türkiye Alman askerlerini İncirlik'ten çıkarmasını anlamalı. Varsa aklın kendine sakla.
ABD'YE YPG TEPKİSİ...
Bir terör örgütü ile aynı türden bir başkasını kullanarak mücadele etmek ne akla ve de hukuka uyacaktır. DAEŞ'e yönelik harekatta Suriye Demokratik Güçleri asıl elemandır. Asıl gövdesini de YPG teşkil etmektedir. Rakka operasyonunun temeli sakattır. ABD, YPG'ye verilen silahların ayrıntısının paylaşılacağını duyurmuştur. Bu kapsamda aklımıza takılan sorular vardır. Silahların ülkemizle paylaşılmasının anlamı nedir? ABD, kulağının üstüne yatıp 'verilen silahları paylaşacağız' diyor. Bunların her yeri şeffaf olsa ne yazar, olmasa ne çıkar. Kato Dağı'na bakmak, çıkan silahları incelemek kafidir. Dağlarımız silah ve cephanelik haline dönüştürülmüştür. Bu silahları kim temin etmiştir. Kato Dağı sanki silah fabrikası, sanki hain panayırıdır. Sınırımızın hemen dibinde YPG'ye sunulan cinayet silahları çok geçmeden ülkemize sokulmaktadır. Dağlarda mesken tutmak için çırpınanlar, Türkiye'yi acıya ve gözyaşına boğan alçaklardır. Mücahir alanlardaki karamboldan istifade ederek sınırlarımıza yaklaşmayı göze alanlar, tavsiyem odur ki kefenlerini de beraberinde getirmeliler.
KATAR KRİZİ: ABD'DEN BAĞIMSIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK SAFLIKTIR
Dün Suudi Arabistan, Bayreyn, Mısır, BAE, Yemen ve Libya, terörizme destek sağladığı gerekçesi ile Katar'la ilişkilerini kesmişlerdir. Günlerdir tırmanan kriz Katar'ın ablukaya alınması ile farklı bir noktaya ulaşmıştır. ABD Başkanı'nın ziyaretinden kısa süre sonra bu gelişmelerin ortaya çıkması enine boyuna analiz edilmelidir. Bu tedbirlerin, ABD'den bağımsız İran'la da bağlantısız olduğunu düşünmek safçadır. Bu kapsamda İran'ın kuşatmaya alındığı, yeni bir sıcak temas ve çatışma atmosferinin doğduğunu söylemek temelsiz bir yorum olmayacaktır. Türkiye, Körfez İşbirliği Konseyi üyelerinin görüş ve yaklaşım farklılıklarını diyalog yoluyla çözmeyi tavsiye etmiştir. Bu tavsiye anlamlı ve yerindedir. Ülkemizin devreye girip yapıcı katkılar sunmasında yarar vardır. ABD Başkanı'nın kılıç dansı, silah anlaşması dileğim odur ki, tüm Ortadoğu'ya daha şiddetli dönmesin.
FETÖ DAVALARI: CANİLER BELLİDİR
Yakayı ele veren FETÖ’cülerin yargılanması tüm tartışmalar eşliğinde devam etmektedir. Bizim anlayamadığımız, TBMM’yi bombalayan caniler bellidir. Özel harekata saldıran canavarlar bilinmektedir. MİT’e, Cumhurbaşkanlığ yerleşkesine ağır silahlarla ateş yağdıran teröristler belirlidir. 249 vatan evladını şehit eden, polisi polise, askeri askere kırdırmak, milleti birbirine düşürmek isteyen barbarlar demir parmaklıklar ardındadır. Hal böyleyken, infial yaratan duruşmalar neyin nesidir? Suç bellidir, suçlu bellidir. FETÖ’cü darbeciler, suçları inkarla meşguldür. Zannedersiniz ki bu alçaklar sütten çıkmış ak kaşıktır. Birisi diyor ki, “Darbe girişiminden haberim yok, 15 Temmuz’da torunlarımı özlediğim için Ankara’ya geldim” Bir diğeri diyor ki, “darbeyle ilgim yok” biri diyor ki “benim tek bağlı olduğum örgüt TSK’dır” Darbenin sivil görünümlü olduğunu iddia edenlerden, benden FETÖ’cü ilan edemeyecekler diyene. Hakimin Gülen için ne diyeceksiniz sorusuna “orada değildi, onu söyleyebilirim” diyecek kadar rahat, alay eder gibi ifade vermiştir. Zeytinyağı gibi su üstüne çıkmaya çalışmışlardır. Bu namertler TSK’ya yuvalanmış teröristlerdir. Hiçbir ifadeleri bu gerçeği değiştirmeyecektir.
Üstelik süreç uzadıkça iddianame ve duruşma enflasyonu yaşandıkça somut deliller yara almaktadır. Buna da kimsenin hakkı yoktur. FETÖ’cülerin kafasına demir yumruğu vurmak milli bir mecburiyettir. 15 Temmuz’un hesabı ya sorulacak, ya sorulacaktır. Aralarında Pensilvanyalı hoca görünümlü hainin de bulunduğu 130 kişinin Türk vatandaşlığından çıkarılacağı ilan edilmiştir. Bunda acele etmek mantıklı değildir, çünkü mutlaka 15 Temmuzun diyeti alınmalı, ihanetin bedelleri ödetilmelidir.
DARBE İDDİALARINA YANIT
Yine darbe iddiaları gündemdedir. 15 Haziran’ı işaret ederek ‘bu sefer çok kan akacak’ denilmektedir. Eğer yeni bir darbe teşebbüsü olursa, eğer buna kalkışan çıkarsa bilinsin ki bu aziz topraklarda gömülecek ne bir yer, ne cesedinin başına dikilecek bir mezar taşı bulunmayacaklardır. Gelecekleri varsa görecekleri de vardır. Görecekleri sadece azap ve dehşet olacaktır. Hak yolundan, hakikat çizgisinden millet sevdasından asla ayrılmayacağız. Ben, sen yok. Biz varız."