“YSK hukukun dışına çıkmaz“

- Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç: - "Seçimler konusunda YSK değil Türkiye'de, dünyaya örnek olacak bir kurumdur, o açıdan YSK'ye herkes güvensin, hukuk gereğini yapar, YSK de hukukun dışına çıkmaz. Önümüzdeki günlerde de bunun yansımasını göreceğiz" - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı: - "Ben eminim Türkiye, 31 Mart seçimlerini de geride bıraktıktan sonra, önümüzdeki 4,5 yıllık seçimsiz dönemde yine Helsinki ruhunu canlandırarak reform adımlarını atacaktır"

18 Nisan 2019 Perşembe 13:31
“YSK hukukun dışına çıkmaz“

 Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Seçimler konusunda YSK değil Türkiye'de, dünyaya örnek olacak bir kurumdur, o açıdan YSK'ye herkes güvensin, hukuk gereğini yapar, YSK de hukukun dışına çıkmaz. Önümüzdeki günlerde de bunun yansımasını göreceğiz." dedi.

Grand Ankara Oteli'nde, Avrupa Birliği (AB) ve Kamu Denetçiliği Kurumunun (KDK) birlikte uygulamaya başladığı, "İnsan Haklarının Korunması ve Tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumunun Rolünün Güçlendirilmesi İçin Teknik Destek Projesi"nin açılış konferansı düzenlendi.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Malkoç, KDK'nin, hukukun üstünlüğünün sağlanması, insan hakları ve temel özgürlükler konsunda çok hassas bir kurum olduğunu söyledi.

Malkoç, özellikle idarenin şeffaflığı ve denetimi, insan odaklı bir idare anlayışının yerleşmesi konusunda çabalarının sürdüğünü vurgulayarak, "Çalışmalar esnasında KDK'ye hiç kimsenin emir, talimat, tavsiye veya telkinde bulunamayacağı açıkça yasada hüküm altına alınmış olması, KDK'nin denetim faaliyetlerinde kendisine önemli bir kolaylık sağlamaktadır." ifadesini kullandı.

- "2018'de 17 bin 507 karar vermişiz"

Mart ayında Venedik Komisyonunun ombudsmanlarla ilgili 24 kriterinin yayımlandığına değinen Malkoç, bu kriterlerden esaslı sayılabilecek 20 kriteri KDK'nin karşıladığının altını çizdi.

Malkoç, KDK kurulduğundan beri 65 binin üzerinde şikayet alındığı bilgisini paylaşarak, "Özellikle 2018'de 17 bin 585 yazılı şikayet başvurusu almışız, 17 bin 507 karar vermişiz. Yani geçen yıl bize yapılan başvuru sayısı kadar karar vermişiz, bu bir emeğin ürünü. Ayrıca kurumumuza gelerek yüz yüze görüşen, elektronik ortamda yazışan veya telefonla bizden yardım talep eden 97 bin 538 kişiye de yol göstermişiz." diye konuştu.

Türkiye genelinde 81 ilde üniversitelerde okuyan, açıköğretim dahil 7,5 milyon öğrenci bulunduğunu aktaran Malkoç, şöyle devam etti:

"Özellikle üniversitelerdeki arkadaşlarımıza hak arama kültürünü anlatabilmek, hakkaniyet ve adalet konusunda onları daha duyarlı hale getirip önümüzdeki yıllarda çalışma hayatına katıldıklarında adaleti gözetme hususunda üniversitelerle dayanışmaya ayrı bir önem veriyoruz. Bu anlamda 1,5 yıldan beri yaptığımız çalışmaların sonucu, Türkiye'de 80 üniversitede ombudsmanlık topluluğunu tamamladık. Sadece mart ayında 17 üniversitede denetçi arkadaşlarla bu konferansları verdik, niyetimiz bu yıl sonuna kadar hemen hemen bütün şehirlere ulaşmak. Buna ulaştığımızda da üniversitedeki arkadaşlarımızla geniş bir toplantı yapacağız."

Türkiye'de ombudsmanlığın "tavsiye kararı" verdiğine dikkati çeken Malkoç, "Başlangıçta tavsiye kararlarına uyma oranı yüzde 20 civarındayken, şu anda 70'i aşmış durumda. AB'de tavsiye kararlarına uymanın yüzde 80 olduğu düşünüldüğünde, 6 yıllık bir çalışma sonucunda yüzde 70 oranı azımsanamayacak bir orandır." ifadesini kullandı.

Malkoç, KDK'ye yapılan başvuruların yüzde 65'inin de dostane şekilde çözüldüğünü dile getirdi.

AB tarafından finanse edilen söz konusu projeyle Anadolu'nun her yerinde programlar yapacaklarına değinen Malkoç, "Uzmanları, Avrupa'daki ombudsmanlıklar aracılığıyla tecrübe paylaşımı için Avrupa'daki beraber çalıştığımız ülkelere göndereceğiz. Niyetimiz bu yıl içinde en az 8 veya 10 rapor hazırlamak. Uyuşturucuyla mücadele, sağlık hizmetlerinin eksikliği konusunda, cezaevleri konusunda dünya standartlarında rapor hazırlayıp, bunu hem Türkiye'de hem de dünyada anlatmaya ve yaygınlaştırmaya çalışacağız." diye konuştu.

- "YSK'ye herkes güvensin, YSK hukukun dışına çıkmaz"

Türkiye'de demokrasinin güçlenmesi konusunda etkin kurumlardan birisinin de KDK olduğuna, benzer kurumların daha aktif olması gerektiğine işaret eden Malkoç, şöyle devam etti:

"31 Mart'ta yerel seçimler yapıldı, o tartışılır bu tartışılır ama geçmişte hem siyasetle uğraştım hem de Yüksek Seçim Kurulunda 2 yıl görev yaptım. Bir ülkeyi güçlü kılan, o ülkenin iyi yetişmiş, vasıflı, ahlaklı, düzgün çalışan insanlarıdır ve bu insanların oluşturduğu o ülkenin kurumlarıdır. Seçimler konusunda YSK değil Türkiye'de, dünyaya örnek olacak bir kurumdur, o açıdan YSK'ye herkes güvensin, hukuk gereğini yapar, YSK de hukukun dışına çıkmaz. Biraz süre aldı ama önümüzdeki günlerde de bunun yansımasını göreceğiz."

Şeref Malkoç, KDK olarak özellikle demokrasinin gelişmesi konusunda büyük etkileri bulunduğunu yineleyerek, "Belediye başkanlarının seçim beyannamelerini alın, bir müddet sonra size bahsedilen şeyler yapılmazsa Kamu Denetçiliği Kurumuna gelin, hakkı hep beraber arayalım. Hem denetim yapmış oluruz hem de belediye başkanlarını daha çok çalışmaya teşvik etmiş oluruz." şeklinde konuştu.

- Kaymakcı: "Helsinki ruhunu yeniden canlandırma konusunda mutabık kaldık"

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'den kısa süre önce döndüğünü söyledi.

Bu yılın ikinci yarısında AB dönem başkanlığının Finlandiya'da olacağını belirten Kaymakcı, 1999'daki Helsinki Zirvesi'nde, Türkiye'nin AB'ye resmen aday ilan edildiğini anımsattı.

Kaymakcı, "Finlandiya'nın dönem başkanlığıyla 2019'un ikinci yarısında Helsinki ruhunu yeniden canlandırma konusunda mutabık kaldık." dedi.

Helsinki ruhunu ve Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde yapılanları anlatan Kaymakçı, "Ben eminim Türkiye, 31 Mart seçimlerini de geride bıraktıktan sonra, önümüzdeki 4,5 yıllık seçimsiz dönemde yine Helsinki ruhunu canlandırarak reform adımlarını atacaktır. Bizim AB üyelik sürecinden de bağımsız olarak, hukukun üstünlüğü, demokrasimizin güçlenmesi, insan haklarına saygı konusunda hiçbir bahanemiz olmamalı. Bu adımlar atıldığı zaman Türkiye, AB üyeliğine de yaklaşacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaymakcı, 2020 yılının başından itibaren Türk vatandaşları için vizesiz Schengen hedefini gerçekleştirme ve Gümrük Birliği güncellenmesi konusunda önemli bir noktaya gelinebilme temennisinde bulundu.

Dışişleri Bakanlığı ve AB Başkanlığı olarak her zaman KDK ile hep yan yana çalıştıklarına değinen Kaymakcı, "Bu proje, Türkiye'ye AB tarafından sağlanan ve Türkiye'yi AB'ye üye yapmak üzere tahsis edilen katılım öncesi mali yardım kaynaklarından desteklenen bir projedir. Katılımcılardan ricam şu; atacağımız her adımda Türkiye'nin bir gün AB üyesi olacağını görerek adım atmasıdır." dedi.

- Berger: "Türkiye, evrensel değerlerin yanında yer almayı seçti"

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de Türkiye ile iş birliklerinde her zaman demokratik kurumların önemli bir husus olduğunu vurguladı.

Hukuk devletinin Türkiye'de güçlendirilmesi konusunda desteklerini sunmaya devam edeceklerine işaret eden Berger, şöyle konuştu:

"Aslında Türkiye sadece bir üye değil, uluslararası sözleşmenin ve Avrupa Sözleşmesi'nin kurucu üyesidir. Türkiye de evrensel değerlerin yanında yer almayı seçti. AB böylece Türk Kamu Denetçiliği kurumlarının oluşmasında desteğini sundu. Bundan dolayı daha etkin ve hesap verilebilir bir Türkiye'de kamu kurumlarının kurulmasına yol açtı."

Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Mehmet Selim Uslu, projede yer alan faaliyetlerin yürütülmesi için 4 Şubat'ta 1 milyon 670 bin avro bedelli hizmet sözleşmesi imzalanıp uygulamasına başlandığı, uygulama süresinin de 36 ay olduğu bilgisini paylaştı.

Projenin amacının insan haklarının korunmasında ve tanıtımında KDK'yi daha ileriye taşımak olduğuna dikkati çeken Uslu, öncelikle insan kaynakları geliştirme stratejisi hazırlanacağını dile getirdi.

Uslu, buna bağlı kurum çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenleneceğini vurgulayarak, "7 çalışma ziyareti, 2 uluslarası sempozyum düzenlenecek ve 15 kurum çalışanının önde gelen uluslararası insan hakları kuruluşlarında 1 ay eğitim alması sağlanacak. KDK'nin işleyişine yönelik farkındalığın artırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçla stratejiler geliştirilecek, Ulusal Kamu Denetçiliği Sempozyumu ve 18 bölgesel konferans düzenlenecek." ifadelerini kullandı.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan'ın da katıldığı konferansta kamu kurumlarının yetkilileri, büyükelçiler, akademisyenler, bürokratlar, sivil toplum kuruluşları (STK) ve baroların temsilcileri ile üniversite öğrencileri de yer aldı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise programındaki değişiklik nedeniyle toplantıya katılamadı.

Son Güncelleme: 18.04.2019 13:41
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.