İttifak Holding yöneticisi Mehmet Ali Korkmaz, Türk siyasi tarihine "post modern darbe" olarak geçen 28 Şubat sürecinde karşılaştıkları baskı ve engellemeleri, "Mağazamızın çöpleri belediye tarafından alınmadı. Gerekçesi, 'yeşil sermaye'. İnanılmaz baskılar yaşadık." sözleri ile aktardı.

İttifak Holding Yönetim Kurulu üyesi ve iş adamı Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1988 yılında 20 idealist girişimcinin temelini attığı holdingin Anadolu'nun kalkınmasına katkı sağladığını söyledi.

Holdingin 1994'te Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) kaydolduğunu aktaran Korkmaz, 19 bine yakın yatırımcısı ile 2009 yılında Borsa İstanbul'a (O dönemki adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına) kote olan İttifak'ın hisse senetlerinin ise 2010'dan itibaren Borsa İstanbul'da işlem gördüğünü anımsattı.

Korkmaz, çok sayıda sektörde faaliyet gösterdiklerini belirterek, istihdam ve ihracat performansıyla ülke ekonomisine katkı sunan holdingin 28 Şubat sürecinde büyük sıkıntılar yaşadığını anlattı.

28 Şubat'a kadar sorun yaşamadılar

Geçmişte yaşananların ibret verici olduğunu vurgulayan Korkmaz, "Holdingi yasalara, inançlara ve değerlere bağlı hareket etme prensibi üzerine kurduk ve çalıştık. 28 Şubat sürecine gelinceye kadar devletle herhangi bir sorun yaşamadık. Holdingin Ankara ile işlerini ben takip ediyordum. SPK'ya kayıt evraklarını götürdüm. İşlerimize takoz koyulma süreci, kurulda kayıtlı sermaye talebimizle başladı." diye konuştu.

Korkmaz, hukuka aykırı hiçbir durum olmamasına rağmen kurul kaydındaki işlemlerinin durdurulduğuna dikkati çekerek, herhangi bir gerekçe sunulmadan işlemlerinin engellendiğini dile getirdi.

"Yerli sermaye" diye dışlandı

Yaşanan süreci, "yerli ve milli sermayenin kalkınmaya katkısının engellenmesi" olarak niteleyen Korkmaz, şöyle konuştu: 

"İnanılmaz baskılar, basında aleyhte çıkan haberler. Bunların da çoğunluğu yalan ve yanlış, geri kalanı da çarpıtma. Perakendenin öncü şirketlerinden biriyiz. O gün dönemin cumhurbaşkanı gidip yabancı sermayeli bir markette kuyruğa giriyor. Yüzde 100 yerli sermayeyim, diğeri yabancı sermaye. 'Yeşil sermaye' diye beni iteliyorlar, ona da kucak açılıyor. Yatırımcı olarak bunun ne mesajlar içerdiğini yorumlayın. Bir ilde bulunan mağazamızın çöpleri belediye tarafından alınmadı. Gerekçesi, 'yeşil sermaye'. İnanılmaz baskılar yaşadık. Askeriyede kantinlerdeki ürünlerimiz geri çevrildi. Neyin yanlış olduğunun karşılığı yoktu."

Şirket yönetimine girmek istemişler

Korkmaz, sürecin etkisinin en çok hissedildiği günlerde Ankara'da yaşadığı olayı unutamadığını belirterek, şunları kaydetti: 

"Ekranlarda sıkça gördüğümüz ulu zatlardan birisi Ankara'ya çağırdı. 'İttifak'ı tanıyoruz, çalışma tarzınız ve prensipleriniz iyi ama bu işler böyle yönetilmez. Onun için bizi yönetime almanız gerekiyor' dedi. 'Ankara'da ofis tutacaksınız, küçük bir büroda tavla oynayacağız' dedi. Problemimizi konuşacağız derken başka bir tabloyla karşılaştık. Başım döndü. Konya'ya nasıl döndüğümü hatırlamıyorum. İsteğimiz eşit koşullarda çalışmaktı. O günlerde eşit koşulları bir kenara bırakın, 28 Şubat üzerimizden silindir gibi geçti."