İSTANBUL (AA) - Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Havva Kılınç, "Anne ve babalar çocuğa besin çeşitliliği fazla, besleyici değeri yüksek, az miktarla gereksinmeyi karşılayabilecek yemekler hazırlamalıdır." dedi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, çocukluk çağında en çok rastlanan beslenme problemlerinden bir tanesi iştahsızlıktır. İştahsızlık sonucu çocuk kendisi için gerekli besin öğelerini alamaz. Bu yaşlarda, yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda, fiziksel gelişimin yanı sıra zekâ gelişimi ve öğrenme yetenekleri de olumsuz yönde etkilenmektedir.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dyt. Havva Kılınç çocuklarda iştahsızlık problemleri hakkında bilgi verdi. Kılınç, çocukların yetişkinlerle aynı besinlere gereksinim duyduğunu ancak gereksinim duyulan miktarların daha az olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı:
"Çocuklarının iştahsız olduğunu ve yeterli beslenip beslenmediğini, sadece büyüme ve gelişmesi izlenerek saptanabilir. Anne ve babalar çocuğa besin çeşitliliği fazla, besleyici değeri yüksek, az miktarla gereksinmeyi karşılayabilecek yemekler hazırlamalıdır. Çocuğun ara sıra iştahsızlık yaşaması veya iştah dalgalanmalarının olması olağan karşılanmalıdır. Çocukların öğün saatleri düzenli olmalıdır ve öğün atlanmamalıdır. Kahvaltı alışkanlığı kazandırılmalıdır. Günde üç öğün yemek yenildiğinde ve her öğünde her gruptan besin önerilen miktarlarda tüketildiğinde, yeterli ve dengeli beslenme sağlanır. Çocuklar, günde beş veya altı öğün beslenmelidir. Çünkü midelerinin kapasitesi sınırlıdır. Öğünlerden önce paketli gıda tüketimi engellenmeli, öncelikle öğününü tüketmesi sağlanmalıdır. Öncelik her zaman besin değeri yüksek besinler olmalıdır. Çocuğa, yemek yeme saatleri ile televizyon ve oyun saatlerini ayırt etme davranışı kazandırılmalıdır."
- Aşırı yağlı ve tuzlu yemekler hazırlanmamalı
Çocukların aile ile aynı yemekleri yiyebileceklerini ancak hazırlanan yemeklerin aşırı tuzlu, acılı, baharatlı ve aşırı yağlı olmaması gerektiğini kaydeden Kılınç, "İştahsız çocuğa besinler ve yemekler farklı sunumlarla verilebilir. İştahsız çocukların anne ile birlikte yemek hazırlamaya katılması sağlanabilir. Yemek seçen çocuğa, istemediği besin farklı yemek içinde sunulabilir. (Örneğin yumurta haşlanmış olarak tüketilmiyorsa menemen ya da sebzeli yumurta şeklinde sunulabilir.) Anne ve babaların yemek yedirmek için ısrarları, ödüllendirme, ceza verme gibi tutumları çocukların yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Çocuk, aile sofrasına oturtularak kendi kendine yemek yeme alışkanlığını kazanmalıdır. Çocuğun kendi kendine kaşık kullanması desteklenmelidir." ifadelerini kullandı.
Kılınç, çocuğun mutfakta anne ve babaya yardım etmesinin gerektiğine dikkati çekerek, "Sebze-meyve yıkama, sofra kurma gibi faaliyetlerde bulundurulmalıdır. Çocuğun kendi tabağına, kendi servisini yapma olanağı sağlanmalıdır böylelikle tabağa tüketebileceği miktar kadar yemek konulmuş olur. Çocuğun beslenmesi ek zaman ve dikkat gerektirir. Sabırlı davranmalı, çocuk yüreklendirilmeli, yerken denetlenmelidir. Çocuğun günlük gereksinmesinin karşılanması kadar, olumlu ve düzenli beslenme alışkanlıklarının da kazandırılması gerekmektedir. Çünkü bu yaş grubunda kazanılan beslenme alışkanlıkları büyük çoğunlukla ömür boyu sürdürülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.