KONYA (AA) - Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin, sanayicilerin uluslararası standartları belirleme sürecine katılmalarının, rekabette öne çıkmayı ve kalıcı olmayı sağlayacağını bildirdi.
Şahin, Avrupa Birliği ve Türkiye'nin ortak finansmanıyla yürütülen "Standardizasyon Sisteminin Geliştirilmesi ve Farkındalığın Artırılmasına Yönelik Teknik Yardım Projesi" kapsamında Konya'da bir otelde düzenlenen "Standartlara Yön Ver" başlıklı seminerde, TSE'nin 67 yıldır ülkenin ulusal ve uluslararası düzeyde ticaretini kolaylaştırdığını söyledi.
Toplumun yaşam kalitesini yükseltmek için standardizasyon faaliyetlerini tarafsız, etkin ve güvenilir bir şekilde sürdürdüklerini dile getiren Şahin, "Enstitümüzün hizmetleri çeşitlilik arz etmekle birlikte en temel faaliyeti standardizasyon çalışmalarındaki koordinasyon rolüdür. TSE, ülkemiz sanayisinin gelişmesine yönelik faaliyetleriyle piyasayı dengelemektedir. Güncel ihtiyaçlara karşılık hazırlanan standartlarla ürün ve hizmetlerin şartlarının belirlenmesinde TSE, ekonomimiz için stratejik öneme haiz milli ve köklü bir kurumdur." dedi.
- "Enstitümüz, üretici ile tüketici arasında güven ilişkisini sağlamakta, gerektiğinde hakemlik görevini üstlenmektedir"
TSE'nin uluslararası kuruluşlara üyeliği gereği, standardizasyon faaliyetlerini uluslararası prensipler çerçevesinde tarafsız ve şeffaf biçimde sürdürdüğünü belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Enstitümüz, standardizasyon çalışmalarıyla üreticilere ürünlerinin ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğu için rehberlik etmektedir. Belgelendirme çalışmaları ve TSE marka sistemiyle de tüketicilere standartlara uygun, kaliteli ve güvenilir ürünler sunulmasının teminatı olmaktadır. TSE tarafından belgelendirilen binlerce firmanın on binlerce ürünü üzerinde yer alan TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, bilinmekte, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır. Yerli ve milli yetkinliklerin oluşması gibi hizmetler sunan enstitümüz, aynı zamanda üretici ile tüketici arasında güven ilişkisini sağlamakta, gerektiğinde hakemlik görevini üstlenmektedir."
Şahin, refah düzeyi yüksek, kalkınmış ülkelere bakıldığında, bunların ortak özelliğinin teknolojiyi üretme ve bunu pazarlayabilme kapasitesi olduğuna dikkati çekerek, "Teknoloji dünyasındaki gelişmeler, ülkeler arasındaki sınırları pratik olarak ortadan kaldırmış, küreselleşme sonucu tüm dünya artık herkes için büyük ama zorlu bir pazar haline gelmiştir. Bu yarışta güçlü bir şekilde ayakta kalmak ve iş hacimlerini büyütmek için tüm işletmelerin standart hazırlama çalışmalarını yakından takip etmeleri olmazsa olmazlardan olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Standartların oluşturulduğu uluslararası masalarda, ilgili alanda faaliyet gösteren uzmanların bir araya geldiğini ve ortak akılla uluslararası standartları belirlediğini anlatan Şahin, şunları kaydetti:
"Bu masalara katılım sağlayan sanayiciler kendilerini geliştirmekte ve dünyayla entegre ve nitelikli ürünler üretebilmektedir. Sanayicisinin uluslararası standardizasyona katıldığı bir ülkede en çok hedef kitlesi, yani tüketiciler rahat edecektir. Zira standartlara tam anlamıyla hakim üreticiler, standart dışı üretimi yadırgayacak bilinçte olacak ve piyasaya uygun ürünler arz edecektir. Standartların hazırlandığı masalarda olmanın sanayicimizin rekabette öne çıkmalarını ve kalıcı olmalarını sağlayacağı kanaatindeyiz. Saydığım ve sayamadığım nedenlerle sanayicilerimizin ve üniversitelerimizin, standart hazırlama çalışmalarının yapıldığı 'ayna komitelerle' yakın bir diyalog, etkileşim ve iş birliği içinde olması temennimizdir. Yapılacak iş birliği, sanayicimize bilgi transferini sağlarken, yüksek katma değerli üretimin önünü açacaktır. Tüm bu çalışmalar da insanlık yararına ürünlere dönüşecektir."
Seminerde, TSE Standardizasyon Grup Başkanı Akif Sesli, "Türkiye'de ve dünyada standardizasyon" konulu bir sunum yaptı.