KIRIKKALE (AA) - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Son iki ayda 450 civarında terörist etkisiz hale getirildi. Teröristler, büyük ölçüde ülkemizden dışarı süpürüldü, atıldı." dedi.
Akar, TOBB'un MKE Kırıkkale Mühimmat Fabrikası'nda düzenlediği Türkiye Savunma Sanayi Meclisi'nin 38. toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda milletinin emrinde, görevinin başında olduğunu belirtti.
15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin ardından çok sayıda spekülasyonun ortaya atıldığını ifade eden Bakan Akar, "Bunların hiçbiri geçerli değil, gerçekten de asker elbisesi giymiş bu hainler, içimizden temizlendikçe Silahlı Kuvvetlerimizin güçlendiğini, sayısal değerler çerçevesinde açık ve net görmekteyiz." diye konuştu.
TSK personelinin daha fazla fedakarlık ve kahramanlık göstermesiyle ülke savunmasına yönelik gerekenlerin yapıldığını dile getiren Akar, "Terörle mücadele konusunda TSK kendisine verilen görevi büyük bir azim ve kararlılıkta yaptı, yapmaya devam edecek" ifadesini kullandı.
Akar, terörle mücadelenin artan bir şiddet ve kararlılıkla devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Son iki ayda 450 civarında terörist etkisiz hale getirildi. Teröristler büyük ölçüde ülkemizden dışarı süpürüldü, atıldı. Bu yeterli mi? Değil. Biz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğimizi, en üst düzeyde Sayın Cumhurbaşkanımızdan en alttaki uzman erbaşlarımıza kadar herkes bu inanç etrafında birleşti. Bu duygu, düşünce, azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Bundan sonra da inşallah bunu sonuna kadar sürdüreceğiz. Yurt içinde terör bittikten sonra mesele ne olacak? Mesele şöyle; ülkemizi, halkımızı, güvenlik güçlerimizi hedef alan ve yurt dışından yollananlar da bizim hedefimizdir. Bu meşru müdafaa çerçevesinde bir haktır. Herhangi bir şekilde başka bir ulusun, ülkenin egemenliği veya bağımsızlığını, toprak, siyasi bütünlüğünü ihlal etmek demek değildir. Kendi halkımızı, güvenlik güçlerimizi bu terör belasından korumak ve kurtarmak için gerekli hallerde ve diğer ülkelere zarar vermeden tamamen teröristleri yok etmek amacıyla bazı operasyonlarımızı da sınır ötesinde yaptık, yapmaya devam ediyoruz."
Bununla ilgili tereddütlerinin olmadığını belirten Akar, "Bu konuda azimliyiz, kararlıyız ve bunları kendi dağlarında, mağaralarında, çatakta, batakta bulup yok etmek için gayretlerimizi sürdüreceğiz. İnşallah asil milletimizin sevgisi, desteği, güveni ve duasıyla terör belasını milletimizin başına bela olmaktan kurtaracağız ve bu işin sonunu getireceğiz." dedi.
- "Girilemez" denilen bütün yerlere girildi
24 Temmuz 2015'teki büyük bir hava harekatıyla terörle mücadelede yeni bir safhanın başladığını anımsatan Akar, o günden itibaren, teröristlerin "girilemez" dedikleri bütün yerlere girildiğini ve buralarda kontrolün sağlandığını vurguladı.
"Şu anda teröristler, bulundukları bölgelerde ciddi şekilde sıkıntı yaşamaktalar." diyen Akar, terör örgütünün hareket ve manevra kabiliyetini kaybettiğini, terör örgütünün sözde yöneticilerinin bunun farkında olduğunu, sıranın alttakilere geldiğini belirtti.
Terör örgütünün bazı ilçe merkezlerinde kazdıkları çukurların kapatılmasına yönelik yapılan operasyonların başarıyla tamamlandığını hatırlatan Akar, sonrasında sınır ötesindeki terör hedeflerine karşı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarının yapıldığını anımsattı.
Söz konusu harekatlarda diğer ülkelerin göstermediği kadar masum insanların hayatına, çevreye, dini ve tarihi yapılara hassasiyet gösterildiğini dile getiren Akar, bunun hem planlama hem icra safhasında gerçekleştirildiğini, sadece terörist mevzilerinin vurulduğunu dile getirdi.
- "Kimse yanlış hesap yapmasın"
Bunların yanı sıra Türkiye'nin "mavi vatan" olarak adlandırılan denizlerdeki hak ve menfaatlerini korumak için de çalıştıklarını vurgulayan Akar, şöyle devam etti:
"Son derece açık ve net bir şekilde anlaşmalara dayalı, uluslararası teamüllere uygun, hakkaniyete, iyi komşuluk ilişkilerine uygun ne kadar hakkımız, hukukumuz varsa bunlardan vazgeçmemiz asla söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve KKTC'nin hakkını, korumakta kararlı olduğumuzu, bundan herhangi bir şekilde ödün vermemizin söz konusu olmadığını çok açık ve seçik her türlü vasıtayla muhataplarımıza bildirdik, bildirmeye devam ediyoruz."
Bu konuda da her türlü tedbirin alındığını, bundan sonra da alınmaya devam edeceğini vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
"Herhangi bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletini yok sayarak, KKTC'yi yok sayarak, Türk halkını yok sayarak herhangi bir karar almanın, alınan bu kararı yaşatmanın hiçbir şekilde imkan ve ihtimali olmadığını açıklıkla ortaya koyup, herhangi bir yanlış gelişmeyi daha öncesinden durdurmaya çalışıyoruz. Bunun dışında da herhangi bir şark kurnazlığı yapıp, oldubittinin de tarafımızdan kabul edilmeyeceğini, buna müsaade etmeyeceğimizi, bununla ilgili yapılması gereken neyse bunları yapmaya hazırız. Milletimizin sevgisiyle güveniyle duasıyla ülkemizin ve milletimizin egemenliği ve bağımsızlığı, hakkı ve hukuku için yapılması gereken neyse bunları yapacağımızdan herkes emin olsun, kimse yanlış hesap yapmasın diye tekrar tekrar bu hususu gündeme getiriyoruz."
Yerli ve milli savunma sanayinin önemine de değinen Akar, bu alanda başarı olmadan güvenlik güçlerinin faaliyetlerinin başarıya ulaşmasının zor olduğunu bildirdi. Savunma sanayine önemli görevlerin düştüğünü aktaran Bakan Akar, bu alandaki rekabet gücünün artırılmasının gerekliliğini ifade etti.
Akar, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyaya dikkati çekerek, "Eğer burada var olmak istiyorsak mutlaka çalışmamız, başarmamız lazım. Başaramazsak kimsenin bize tolerans göstermeyeceğini bilmeliyiz. Bu manada Silahlı Kuvvetlerimizin etkinliğini, caydırıcılığını, saygınlığını artırmak hepimizin boynunun borcu. Bizler de TSK olarak 'ölürsem şehit kalırsam gazi' anlayışı içerisinde bize verilen görevleri elimizden geldiğince azim, kararlılık, ciddiyet ve samimiyetle yerine getirmek suretiyle milletimize, tarihimize olan borcumuzu ödemek gayretiyle faaliyetlerimizi sürdüreceğiz." diye konuştu.
(Bitti)