ANKARA (AA) - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kamudaki taşeron işçileri kadroya alan düzenlemeyle ilgili, "Bu düzenlemenin eksikleri var. KİT'lerin ve bazı çalışanların kapsam dışında kalması, tabii ki bizim beklentilerimizin tamamının gerçekleşmediğini gösteriyor. Buna karşın, hem yerel yönetimlerde hem de kamuda 1 milyona yakın arkadaşımızın kadroya alınmasını, Türkiye'nin küresel kapitalizme meydan okuması olarak görüyoruz." dedi.
Arslan, Hak-İş tarafından bir otelde basın mensupları için düzenlenen iftar programında, açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Bugün Yenikapı'da düzenlenen "Zulme Lanet Kudüs'e Destek" mitingine katıldığını ve birinci gündem maddelerinin Filistin meselesi olduğunu belirten Arslan, şunları söyledi:
"Uluslararası toplum ve Türkiye, ilk defa çok geniş bir mutabakatla Filistin'deki 'oldu bitti'ye karşı durmaktadır. Filistin sorununun çözümü için anahtar buradadır. Türkiye'nin bu konudaki kararlılığı, bu konudaki liderliği, önderliği son derece önemlidir."
Arslan, uluslararası toplumun ABD ve İsrail'e, tutumlarını değiştirmeleri için yaptığı baskı ile İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü gündemle toplanmasının kendilerini gelecek adına umutlandırdığını vurguladı.
- Taşeron düzenlemesi İngiliz yetkiliyi şaşkına uğrattı
Kamudaki taşeron işçileri kadroya alan düzenlemeye de değinen Arslan, taşeron düzenlemesinde gelinen aşamayı başarılı bulduklarını dile getirdi.
"Taşeron sisteminin kamuda sona erdirilmiş olması, Türkiye için, emekçiler için ve bizim için tarihi bir başarıdır." ifadelerini kullanan Arslan, şunları kaydetti:
"Bu düzenlemenin eksikleri var. Bunları zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere hükümet yetkililerine ifade ettik. KİT'lerin ve bazı çalışanların kapsam dışında kalması, tabii ki bizim beklentilerimizin tamamının gerçekleşmediğini gösteriyor. Buna karşın, hem yerel yönetimlerde hem de kamuda 1 milyona yakın arkadaşımızın kadroya alınmasını, Türkiye'nin küresel kapitalizme meydan okuması olarak görüyoruz."
İngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden Fabian Hamilton'ın yakın zamanda Hak-İş'i ziyaret ettiğini ve kendilerine taşeron düzenlemesini sorduğunu belirten Arslan, şunları söyledi:
"Biz kendilerine düzenlemeyle ilgili ayrıntılı bilgi sunduk. Şaşkınlığa uğradı. 1 milyon kişinin kamu işçisi olarak çalışmasını sağlamamızı büyük başarı olarak gördüğünü söyledi. İngiltere'deki sendikalara bunu anlatmamızı istedi. Biz daha sonraki süreçte İngiltere'de taşeron düzenlemesini oradaki sendikalara anlattık."
Taşeron işçilere kadro imkanı sağlayan düzenlemenin bir devrim olduğunu dile getiren Arslan, "Düzenlemeden önce bütün kamu kurumlarında, bakanlıklarda, özel idarelerde, KİT'lerde ve üniversitelerde, toplam kadrolu işçi sayısı 170 bin civarındaydı. Düzenlemeyle bunun beş katı kadar çalışan daha kadroya alındı." dedi.
- Kadrodan yararlanamayanların sayısı 50 bin civarında
Arslan, taşeron düzenlemesinde kapsam dışı kalan toplam çalışan sayısının kaç olduğuyla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Düzenlemeyle bakanlıklardan 450 bin arkadaşımız kadro aldı, belediyelerde de sayı bir o kadar. Kadro imkanından yararlanamayanların sayısı KİT'ler de dahil 50 bin civarında. Bu sayı belki önümüzdeki günlerde artabilir. KİT'lerde taşeron statüsünde olanlarla ilgili 35-40 bin civarında çalışandan bahsediliyor. Belediyelerde kapsam dışında kalan çalışanlarla ilgili net rakam elimizde yok. Çünkü örgütlü olmadığımız belediyeler var. Bizim tespitimiz, toplamda 50 bin işçi kardeşimizin taşeron kapsamında olup da kadro alamadığı yönünde."
- "Arabuluculuk düzenlemesine bu şekliyle itiraz etmiştik"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun arabuluculuk sistemine ilişkin açıklamaları ile ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Arslan, şunları söyledi:
"Hak-İş olarak, arabuluculuk düzenlemesine bu şekliyle itiraz etmiştik. Eğer yargıya gitmeden taraflar kendi istekleriyle bu arabuluculuk sürecini işletmek isterlerse buna itirazımız yok. Ama belli bir miktarın altındaki tüm davalarda, yargıya gitmeden arabuluculuk sürecinin başlatılmasına bizim itirazımız vardı. Çünkü orada işçilerin daha fazla savunmasız yakalanacağını, işverenlerin daha çok hazırlıklı olacağını, dolayısıyla bu tür anlaşmaların, işçilerin aleyhine olabileceği endişesini ifade ederek, buna itiraz etmiştik. Mevcut düzenlemede, endişelerimizi haklı çıkartacak bazı uygulamalar var. Çünkü işverenler hazırlıklı geliyorlar ve işçileri tehdit ediyorlar. 'Eğer bu rakamları kabul etmezseniz mahkemelerde uzun zaman kalırsınız, üstelik bu parayı da alamazsınız' diye baskı kuruyorlar. Rifat bey, sanırım bu konudaki başarısını orada ifade etmeye çalıştı."
Arslan, Uluslararası Çalışma Örgütünce (ILO) düzenlenecek Uluslararası Çalışma Konferansı'nda Memur-Sen'in, Türkiye'deki çalışanları delege olarak temsil edecek olmasıyla ilgili bir soru üzerine, Hak-İş'in yıllardır konfederasyonlar arasında dönüşümlü delegelik sisteminin uygulanması gerektiğini savunduğunu söyledi.
En fazla üyeye sahip konfederasyon olarak bu yıl, Uluslararası Çalışma Konferansı'na Memur-Sen'in gideceğini anımsatan Arslan, "Rotasyon sistemini başlattık. En fazla üyeye Memur-Sen sahip olmasına rağmen geçen yıl Türk-İş gitti, bu sene Memur-Sen gidecek, gelecek sene Hak-İş'in gitmesi gerektiği ortaya çıktı. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz." dedi.
Programa, Hak-İş genel başkan yardımcıları Mustafa Toruntay, Mehmet Şahin, Ali Cengiz Gül ve Genel Sekreter Osman Yıldız ile davetliler katıldı.