MANİSA (AA) - "Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciası" olarak kayıtlara geçen olayın 7'nci yılında şehit 301 madenci için Manisa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, kaymakamlık ve ilçe belediyesi tarafından Madenci Şehitliği'nde anma programı düzenlenecek.
Bu yıl Ramazan Bayramı'nın ilk gününe denk gelen anma programı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri dolayısıyla sade bir şekilde yapılacak. Tören kapsamında aileler, protokol üyeleri ve az sayıdaki katılımcı, şehit madencilerin kabirlerini ziyaret edecek.
"Herkes bize sahip çıktı"Soma Belediye Başkanı Ali Tulup, AA muhabirine, 7 yıl önce kelimelerle ifade edilemeyen bir acı yaşadıklarını söyledi.
Dünyanın dört bir yanından insanın Soma'nın acısını paylaştığını ve ilçenin yaralarını sarmak için yardıma koştuğunu belirten Tulup, "Devletimiz, hükümetimiz o günden bu yana hiç Soma'yı unutmadı. Devlet büyüklerimiz ve hayırseverlerimiz hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine konut desteği olsun, sosyal haklar olsun hep yanımızda oldular." dedi.
Şehit madenci yakınlarıyla sürekli görüştüklerini anlatan Tulup, acının hiçbir zaman madenci yakınlarının kalbinden silinmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Allah hiç kimseye bir daha böyle acı yaşatmasın. Kolay değil, acıyı çekenler biliyor. Çocuklar babasız kaldı, hanım kardeşlerimizin eşleri gitti. Çocuklar babalarının eksikliğini, yıl dönümlerinde daha yoğun şekilde hissediyor. Biz Soma halkı olarak şehit ailelerine destek olmak için her zaman büyük çaba sarf ediyoruz."
"Bizim için acı bir bayram olacak"Faciadan sonra kurulan Soma 301 Madenciler Derneğinin başkanlığını yürüten şehit Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak da 7 yıl geçmesine rağmen her 13 Mayıs'ta acılarının tazelendiğini söyledi.
Çolak, faciadan bu yana bayramlar ve özel günlerin madenci yakınları için anlamını yitirdiğine dikkati çekerek, "Ramazan Bayramı'nın birinci günü nasıl geçecek bilmiyoruz. Olayın 7. yıl dönümüne denk geldiği için bizim için acı bir bayram olacak. Çünkü biz 7 yıldır doğru düzgün bayram kutlayamıyoruz. Bayram ve doğum günleri bizim için artık uzak, kutlama değil... Bu sadece benim için değil, derneğimde temsil ettiğim bütün madenci aileleri için böyle." dedi.
Çolak, içlerindeki ateşin sönmediğini, facianın sanıklarına tatmin edici ceza verilemediğini belirterek, Yargıtay'ın bozma kararının ardından 4 sanık hakkında yeniden başlayan yargılama süreciyle sorumluların hak ettiği cezaları almasını umut ettiklerini ifade etti.
Soma'daki maden faciasıSoma Holding'e bağlı Soma Kömürleri AŞ'nin işlettiği maden ocağında 13 Mayıs 2014'te yangın çıktı. Toplam 5 bin madencinin çalıştığı ocakta, saat 15.00 sıralarında başlayan yangın nedeniyle 420 metre derinlik ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla doldu, vardiya değişimi sırasında yaşanan olay nedeniyle pek çok işçi, madende mahsur kaldı.
Olayın ardından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda, Türkiye Kömür İşletmelerine bağlı tahliye ekipleri, çevre maden ocaklarından gelen işçiler ve Sağlık Bakanlığına bağlı 112 Acil Servis ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri tarafından arama kurtarma çalışması başlatıldı.
Madende arama kurtarma çalışmaları aralıksız 96 saat sürdü ve ilk anda 162 işçi kurtarıldı, 301 madencinin ise cansız bedenine ulaşıldı. Tüm ülkeyi yasa boğan maden faciasında 486 işçi yaralandı, 432 çocuk yetim kaldı.
Devlet kurumları bölgeye koştuKazanın ardından tüm ülke üzüntüye boğuldu, üç gün yas ilan edildi. Diyanet İşleri Başkanlığı, ailelerin acılarını paylaşmak ve cenaze kaldırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere yaklaşık 1500 din görevlisini ilçeye gönderirken, ülke genelindeki tüm camilerinde sela okutuldu, cuma namazından sonra dua edildi.
Hayatını kaybeden madencilerin ailelerine psikolojik destek sağlamaları için ilgili bakanlıklarca psikologlar bölgede görevlendirildi.
- Türkiye şehit madencilerin yakınlarına sahip çıktı
Facianın ardından Türk milleti, şehit madenci ailelerine destek olmak için kolları sıvadı. AFAD'ın koordinasyonunda yardım kampanyası düzenlendi. Kampanya kapsamında 50 milyon lira toplanırken her ailenin hesabına 160 bin lira yatırıldı.
Ailelerin maddi sıkıntılarla karşılaşmaması için ilk etapta her aileye, yaşamını yitiren madencilerin aldığı maaş kadar emekli maaşı bağlandı. Prim eksikliği nedeniyle emekliliği hak edemeyen 70 madenci için de Torba Yasa ile düzenleme yapıldı. Böylece prim borçları devlet tarafından karşılanarak bu ailelere de maaş olanağı sağlandı.
Türk Kızılay tarafından 301 madenci ailesine kişi başı 3 bin 500 lira yardım yapıldı.
Beşiktaş Belediyesi tarafından kazada hayatını kaybeden 301 madenci ailesine tahsis edilmek üzere alınan 30 daire, düzenlenen kura töreninin ardından madenci yakınlarına teslim edildi.
Galatasaray Futbol Kulübü, kazada şehit olan madenci çocukları ile kazadan etkilenen madencilerin çocuklarının ücretsiz eğitim gördüğü "Soma Çocuk Gelişim Merkezi"nin eğitim giderlerine destek sağlamak için 453 bin 333 bin lira bağışta bulundu.
Şehit madenci ailelerine ikinci konutları da verildiDoğuş Grubu'nun madenci aileleri için yaptırdığı konutların anahtarları, Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı toplu açılış töreninde hak sahiplerine verildi.
Toplam 100 milyon liraya mal olan proje kapsamında 32 derslikli bir okul ile 200 kişinin ibadet edeceği Akşemsettin Camisi de yaptırıldı.
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nin finansmanını sağladığı TOKİ tarafından yapılan 301 konutun da kuraları çekildi, anahtar teslimi yapıldı.
Dava süreciOlayın ardından Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik tutuklandı.
Kamuoyunda "Soma Maden Faciası Davası" olarak bilinen davanın ilk duruşması, 13 Nisan 2015'te Akhisar'da başladı. Açılan davada, tutuklu 5 sanık ile tutuksuz yargılanan vardiya amirlerinin "olası kasıtla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez, 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Tutuksuz sanıklar hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri iddiasıyla aynı aralıktaki cezanın üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep edildi.
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının, şirketlerin sahibi Alp Gürkan ile yöneticileri hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından açtığı dava da 2017 Ocak'ta ana davayla birleştirildi.
Davanın 11 Temmuz 2018'deki karar duruşmasında, 5 tutuklu sanığın 15 yıl ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapisle cezalandırılmasına, 9 sanığın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, 37 sanığın ise beraatine karar verildi.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, davada yerel mahkemenin 5 tutuklu sanığa verdiği 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarını yerinde buldu. Daire, şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan'ın ise yurt dışı yasağı konularak tahliye edilmesine karar verdi.
4 sanık yeniden yargılanıyorYargıtay 12. Ceza Dairesi, 20 Ocak'ta yerel mahkemenin kararıyla ilgili yaptığı temyiz incelemesinde Can Gürkan, Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt'un "bilinçli taksir derecesinde kusurları bulundukları" gerekçesiyle haklarında verilen kararları bozdu, Haluk Evinç'in yargılanmasındaki eksiklerin giderilmesi gerektiğini belirledi.
Şirketin yönetim kurulu başkanının da aralarında bulunduğu 4 sanık, Yargıtayın bozma kararının ardından 13 Nisan'da yeniden yargılanmaya başlandı.