ANKARA (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) düzenlediği "Ukrayna ve Rusya Arasında Yeni Bir Sıcak Çatışmaya Doğru mu?" başlıklı panel çevrim içi gerçekleştirildi.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü ve Türk Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Enes Bayraklı moderatörlüğündeki panele, İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Topsakal, Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vişne Korkmaz ve Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur katıldı.
Ukrayna ve Rusya ilişkisini tarihsel açıdan ele alan Topsakal, Ukrayna'nın Rusya için neden önemli olduğunu anlattı.
Topsakal, kilise konusunun bu iki ülke ilişkilerindeki önemine değinerek bu bölgede saf bir etnik yapıdan bahsetmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Tarihte önemli bir konumda bulunan Kiev kilisesinin önemini kaybetmesiyle kilisenin Moskova'ya taşındığını söyleyen Topsakal, Ruslaşmanın bu zamanlardan itibaren başladığını ifade etti.
Topsakal, Rusya'nın, Sovyetler'in dağılmasından Kırım'ı ilhak ettiği 2014 yılına kadar son 400 yılda Karadeniz'e erişim bakımından en güçsüz dönemini yaşadığını belirtti.
Rusya'nın sadece Soçi ve Baltık bölgesi üzerinden sıcak denizlere çıkış şansı olduğunu ve sıkışık lojistik imkanlara sahip olduğunu vurgulayan Topsakal, "Rusya kendi ürettiği malı satabilecek lojistik alanlara sahip değildi. Ürettiği petrolü bile sadece Kuzey Akım ile Ukrayna üzerinden geçerek veya Türkiye'ye bağımlı olarak satabileceğini görüyoruz." diye konuştu.
Topsakal, "Rusya bu lojistik sıkışıklığın getirebileceği sıkıntıları bildiği için Kırım'ı kendine hedef olarak belirledi ve Kırım Rusların can damarı oldu." ifadesini kullandı.
- (Biden-Putin görüşmesi) Kriz yönetimine gidileceğini gösteriyor"
Korkmaz da Rusya'nın Kırım'ı ilhakının ve Ukrayna'nın doğusunu işgal etmesinin Karadeniz'de alan kapatma stratejisinin bir parçası olduğunu dile getirdi.
Rusya'nın bu stratejisinin çeşitli nedenlere dayandığını belirten Korkmaz, konvansiyonel zayıflıklarını telafi etmeyi, Batı'nın bıraktığı boşlukları doldurarak bu durumu avantaja çevirmeyi amaçladığını söyledi.
Korkmaz, Rusya'nın Karadeniz'deki etkinliğinin kendisine Akdeniz'de hareket kabiliyeti sağladığını ifade etti.
Rusya'nın Boğazlar meselesi sebebiyle Türkiye ile iyi geçinmek istediğini vurgulayan Korkmaz, ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yaptığı görüşmeye değinerek "Bu görüşme kriz yönetimine gidileceğini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Fiili çatışma ihtimalinin olmadığını söylemek güç"
Panelde konuşan Okur da Türkiye'nin Batı ve NATO ile gerilimli bir ilişkiye sahip olduğu bir dönemde Avrupa'nın güvenliği bakımından yine Rusya'nın tartışıldığı bir gündeme gelindiğini belirtti.
Ukrayna konusunun Sovyetler çöktüğünden beri Avrupa'nın bir güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Okur, Avrupa'yı olduğu kadar bu konunun ABD Başkanı Joe Biden'ı da ilgilendirdiğini ve Biden'ı bir sınamanın beklediğini ifade etti.
Okur, Putin'in Avrupa ve ABD siyasetinin içindeki çatlaklardan ve fikir ayrılıklarından yararlanmayı amaçladığını ve kendi içinde birçok sorunla boğuşan ABD'nin Rusya'ya nasıl bir karşılık vereceğinin tartışma konusu olduğunu söyledi.
Putin'in bölgedeki krizi bir pazarlık unsuru olarak değerlendirdiğini belirten Okur, "Putin'in yalnızca gösteri yaptığını düşünmüyorum. Bölgedeki askeri yığılmaya bakıldığında fiili çatışma ihtimalinin olmadığını söylemek güç." değerlendirmesinde bulundu.