ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davada, sanıkların esasa ilişkin savunmaları alınıyor.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, Genelkurmay Başkanlığı karargahını basan 33 kişilik Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli arasında yer alan sanık eski astsubay Hasan Demirci savunma yaptı.
Demirci, 14 Temmuz'da, sanıklardan Şevket Samet Okyay'ın kendisini arayarak, tim komutanı Burak Keklik'in, kendisinin cuma günü mesaiye gelmesini emrettiğini söylediğini aktardı.
Bunun üzerine görev yerine geçtiğini anlatan Demirci, daha sonra yapılması planlanan güvenlik tatbikatı için Akıncı Üssü'ne gittiklerini ifade etti.
Burada kamuflaj giyip, silah kuşandıklarını, ardından otobüsle Genelkurmay Başkanlığına geldiklerini söyleyen Demirci, karargahın giriş katında beklemesi için emir aldığını kaydetti.
Bir süre sonra lavaboya gitmek için bu bölgeden ayrıldığını anlatan Demirci, bu nedenle Ayyıldız olarak bilinen bu bölgede yaşanan olaylara şahit olmadığını öne sürdü.
Astsubay Bülent Aydın'ın şehit edildiği Ayyıldız bölgesindeki askerlerin, güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerinden elde edilen fotoğraflara iddianamede yer verildiğini hatırlatan Demirci, bu karelerden kendisine ait olduğu tespit edilenleri kabul etmediğini ifade etti.
Aydın'ın şehit edilmesine ilişkin bilgisinin olmadığını savunan Demirci, şehidin vurulduğu yer ile bulunduğu alan arasında yaklaşık 300 metre olduğunu, olayı bu mesafede görmesinin imkansız olduğunu öne sürdü.
Bu esnada müşteki sıralarında bulunan Aydın'ın eşi Şehnaz Aydın, "Şehidimin adını ağzına alma, neden ona dört el ateş ettin, onu anlat." diyerek tepki gösterdi.
- Darbeyi bir sonra gün öğrenmiş
Cep telefonu yanında olmadığı için gelişmeleri takip edemediğini ileri süren Demirci, "Sabah cep telefonuma ulaşınca darbe olduğunu öğrendim. Genelkurmay'a görev ya da tatbikat için gitmem kadar doğal bir şey olamaz. Kimseye ateş etmedim ve zarar vermedim. Prensibim gereği terörist dışında kimseye ateş etmem." iddiasında bulundu.
FETÖ üyesi olmadığını, darbe girişimine katkı sağlayacak bir eylemde bulunmadığını savunan Demirci, beraatini istedi.
Demirci'nin evinde yapılan aramada FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in "Kırık Mızrap" kitabı ile darbe girişiminin ardından kapatılan örgütün yayın organı Zaman gazetesinin nüshaları bulunmuştu.
Cumhuriyet savcısının, 9 Mayıs 2018'de açıkladığı esasa ilişkin görüşünde, Demirci hakkında, "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, Genelkurmay Başkanlığında darbecilere direnen 11 sivil ile Astsubay Bülent Aydın'ın şehit edilmesine ilişkin de 12 kez "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezası talep edilmişti.