ANKARA (AA) - ORHAN ONUR GEMİCİ - Özel harekat polisi babasını 1992'de terör saldırısında kaybeden Mualla Yıldırım, Türk Polis Teşkilatının ilk kadın özel harekat polislerinden biri olarak baba mesleğini yapmanın onurunu yaşıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığında görevli Komiser Yardımcısı Mualla Yıldırım, Hacı ve Duygu Şıvgın çiftinin 5 çocuğundan ilki olarak Ankara'da dünyaya geldi.
Yıldırım, 21 Temmuz 1992'de Mardin'de bölücü terör örgütü PKK'nın kurduğu hain pusuda özel harekat polisi olan babası Komiser Hacı Şıvgın'ı şehit verdi.
Babasına duyduğu özlemi bağrına basan Yıldırım, baba mesleğini yapmak için polislik sınavlarına girdi.
Sınavlarda başarılı olan Yıldırım, polis okulunda aldığı eğitimin ardından 1994'te babasının şehit olduğu Mardin Özel Harekat Şube Müdürlüğünde göreve başladı.
İki kız kardeşi ile bir erkek kardeşi de kendisi gibi polis olan Yıldırım, Emniyet Teşkilatındaki 27 yılın büyük bölümünü özel harekat branşında geçirdi.
Babasının, Emniyet Teşkilatında özel harekat birimi kurulmasında büyük emeği bulunan Yıldırım, ilk kadın özel harekat polislerinden biri olarak vatan nöbeti tutmanın gururunu yaşıyor.
- Baba mesleğindeki yaşantısını anlattı
Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün, erkek egemen bir toplumdan çıkan kadınların, birey olarak sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta varlıklarını kabul ettirmeleri bakımından önemli olduğunu söyledi.
Özel harekat polisi olmanın zorluğuna dikkati çeken Yıldırım, dosta güven düşmana korku verecek şekilde görevini layıkıyla yerine getirdiğinde gurur duyduğunu ifade etti.
- "Bizim için bir aile mesleği"
Özel harekat polisi olmaya karar verme sürecine değinen Yıldırım, "Zaten özel harekata yabancı değildim. Özel harekatın kurucularından olan babam 1992'de Mardin'de 5 arkadaşıyla şehit oldu. Onun şehadetinden sonra bu mesleğe girmeye karar verdim. Diğer kardeşlerim de emniyet teşkilatında görev yapıyorlar. Bizim için bir aile mesleği." diye konuştu.
Yıldırım, özel harekat polisi olmaktan çok gurur duyduğunu belirterek dünyaya tekrar gelmesi halinde yine özel harekat polisi olmak isteyeceğini bildirdi.
Her mesleğin kendine has zorluklarının bulunduğuna işaret eden Yıldırım, özel harekat branşındaki zorluklarla başa çıkabilmek için zorlu eğitimlerden geçtiklerini anlattı.
Görevlerini erkek ve kadın personelin bir arada bulunduğu ekip/tim halinde yerine getirdiklerini belirten Yıldırım, erkek silah arkadaşlarından tam destek gördüklerini söyledi.
- "Ne hissettiklerini en iyi ben biliyorum"
Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu kutsal mesleği yaparken aynı zamanda anne ve eş olarak aile içinde sorumluluklarımız da devam ediyor. Bunu yaparken zaman problemimiz olduğu için ailemizle yeterince ilgilenemediğimiz, özel günlerinde yanlarında olamadığımız anlar oluyor. Bu da eşim ve çocuklarımda zaman zaman hayal kırıklığı yaratabiliyor. Onların ne hissettiklerini en iyi ben biliyorum. Çünkü ben de aynı hisleri yaşayarak büyüdüm."
Bir yandan mesleki yaşantısını sürdürme diğer yandan çocuklarını yetiştirme konusunda en büyük desteği annesinden gördüğünü ifade eden Yıldırım, zorluklar karşısında asla pes etmediğini vurguladı.
Yıldırım, görevinin barındırdığı tehlikenin farkında olan ailesinin, zaman zaman kaybetme korkusuna kapıldığını dile getirdi.
Ailecek emniyet mensubu olmalarının, zorlukları kadar olumlu tarafları da olduğuna değinen Yıldırım, "Şehit ya da gazi olmamız durumunda onlara (çocukları) sahip çıkacak bir devletin, koruyucu gücün olduğunu biliyorlar. Bu da onları rahatlatıyor." ifadesini kullandı.
- "Kadınların bu teşkilata çok güzel şeyler katacağına eminim"
Yakın zamanda özel harekat branşına alınan 500 kadın personele ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bizler ilk kadın özel harekatçılar olarak başladığımızda bir elin parmakları kadardık. Uzun yıllar bu böyle devam etti. Bu durum, teşkilatın kadın personele ihtiyacı olmadığından değil o günkü tercih ve talepler doğrultusunda gerçekleşti. Bugün gelişen toplum içinde kadının rolleri ve meslek seçim tercihleri değişti. Şu an kızlarımız bizim gibi resmi üniformalı meslekleri daha çok tercih eder hale geldi. Bunu ben şuna bağlıyorum, kendilerini sahada görmek istiyorlar, güçlü bir kadın olduklarını topluma göstermek istiyorlar. Bunda medyanın ve belki de bizlerin büyük rolü olduğuna inanıyorum. Kadınların bu teşkilata çok güzel şeyler katacağına eminim. Bizden aldıkları bayrağı daha ileri taşımalarını istiyorum."
Emniyet mensupları arasından gönüllülerin özel harekat polisi olabildiklerine işaret eden Yıldırım, özel harekatta cinsiyet ayrımının olmadığını bildirdi.
Yıldırım, kendisiyle aynı mesleği yapmak isteyen kadınların, işin zorluklarını bilerek kendilerinden ve ailelerinden fedakarlık yapmayı baştan kabul etmeleri gerektiğini söyledi.