ANKARA (AA) - AYKUT KARADAĞ - Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) Başkanı Abdurrahman Yılmaz, şehit yakınlarının ve gazilerin, bazı dernek ve vakıfların şehitlik ve gazilik unvanlarını kullanarak, bağış toplamasından rahatsız olduklarını belirtti.
Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemlerde vakıflarını arayan şehit yakınlarının ve gazilerin, özelikle sokaklarda unvanları kullanılarak, ikinci el giysi toplama kutuları konulduğunu ve bu durumdan rencide olduklarını dile getirdiklerini söyledi.
Tepkiler sonrasında sokaklara üzerinde "Onlar görevini yaptı, sıra sizde" yazılı ikinci el giysi kutuları koyan dernek yetkilileriyle görüştüklerini ifade eden Yılmaz, "Bu durum, şehit ailelerinden ve gazilerden tepki gören bir şey. Çünkü bizim şehit ve gazi ailelerimizin Allah'a şükür böyle bir yardıma ihtiyaçları yok. Devlet üzerine düşeni sonuna kadar fazlasıyla yapıyor. İlgi, alaka onurlandırma dışında böyle şeylere ihtiyaçları yok ve hiçbir ailemizin de gazimizin de hedefi para, pul değildir. Onlar sadece onurlanmak istiyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Her şehit ailesi ve her gazi benim öz kardeşim" sözünü hatırlatan Yılmaz, devletin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, şehit ailelerinin ve gazilerin paraya veya yardıma ihtiyacı olmadığını vurguladı.
Yılmaz, şöyle konuştu:
"Onlar onurlanmak istiyor. Toplumda şöyle bir imaj oluşmuş; 'Şehit ailelerine kimse bakmıyor. Biz ikinci el giysilerimizi, ikinci el ayakkabılarımızı ailelerimize verelim, bağışlayalım işte çocukları bunları giysin filan.' Böyle bir durum hakikaten rencide edici bir durum. Biz, buna ciddi derecede tepkiliyiz. Evet vakıflar, dernekler faaliyetleri çerçevesinde bağış, yardım toplayabilir fakat bunun bir üslubu var. 'İnsanlarımız alışverişten sonra ya da yaptığı işlemden sonra yirmi beş kuruşunu ya da bir lirasını, bozuk parasını oraya koysun. Biz de bunu alıp şehit ailelerimize dağıtıyoruz' imajı vermek çok sıkıntılı bir durum. Ailelerimiz ve gazilerimiz bundan çok ciddi rahatsızlık duyuyor."
Bu tür bağış kampanyalarının sadece şehit ailelerine ve gazilere yapılan bir terbiyesizlik olmadığını, devletin prestijini de zedelediğini vurgulayan Yılmaz, şehit ailelerine ve gazilere devlet tarafından birçok hak tanındığının, özelikle ücret konusunda ciddi bir sıkıntılarının olmadığının altını çizdi.
- "Şehit nurlu, gazi onurlu insandır"
Sokaklara ikinci el giysi, dükkanlara bağış kutuları koyarak, para toplayan derneklere ve vakıflara seslenen Yılmaz, şunları söyledi:
"Toplumumuzda da bizde de 'şehit nurlu, gazi onurlu insandır.' Vakıflar ve dernekler faaliyetlerini yürütebilmek için bazı yardımlardan veya gönüllü bağışlardan faydalanabilir fakat bunun bir üslubu var. Bunun bir kaldırılabilir tarafı var. Ciddi şekilde aileler rahatsız ve sürekli bizi telefonla arıyorlar. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Terörle mücadelenin bu kadar kararlılıkla yapıldığı bir dönemdeyiz. Ben 1991 yılında mesleğe başladım. 1991'den bu yana hep terörle mücadelede çalıştım. Uzun yıllardır bu kadar ciddi bir şekilde terörün üzerine gidildiğini ilk kez görüyorum. Böyle kararlı ve hassasiyetle davranıldığı bir durumda cephede askerlerimiz, polislerimiz çalışırken, mücadele ederken, onlara 'bakın şehit olursanız, gazi olursanız işte aileniz perişan olur ya da ikinci el eşyaya muhtaç bırakılır devlet tarafından' izlenimini bırakmak haksızlıktır. Biz, hem bunun kaldırılmasını talep ediyoruz hem de bu işin kontrol altına alınmasını istiyoruz. Özellikle illerde sayın valilerimizden de ricamız bu tür çalışmalara müsaade etmesinler."